- DİYARBAKIR'da 16 yaşındaki kız çocuğunu otomobiline bindirip, tenha bir yere götürerek cinsel istismarda bulunan sanıklardan M.Ç. 30 yıl, A.T. ise 17.5 yıl hapis cezasına çarptırıldı. İddianamede mağdurun cinsel istismardan sonra bir binanın çatısına çıkarak intihar girişiminde bulunduğu, ancak engellendiği belirtildi.
Bağlar İlçesi'nde 26 Eylül 2015 günü bir binanın çatısına çıkan 16 yaşındaki B.S. intihar etmek istedi. Vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine gelen polis ekipleri, genç kızı ikna ederek binadan indirirken, B.S. götürüldüğü Çocuk Şube Müdürlüğü'nde başından geçenleri polise anlattı. İfadesinde 2 kişinin cinsel istismarına uğradığını söyleyen B.S. şöyle dedi:
"Bir okulun kantininde çalışıyorum. Mayıs ayında A.T. isimli kişi telefonumu aradı. Bir ay telefonla konuştuk. 26 Eylül 2015 tarihinde biraz gezmek için buluştuk. Yanında diğer sanık M.Ç. ile gelmişti. Daha sonra bir yerden içki aldı. Nereye gittiğimizi sorduğumda buralarda yeni bir park açıldığını söyledi. Aracı boş bir yere park ettikten sonra arka koltuga gelerek ağzımı kapattı. Bu sırada içki içmeye başladı. Araçtan çıkmaya çalışıyordum. Ama kapı kilitliydi. A.T. soyunmaya başlayınca başıma kötü birşey geleceğini anladım. Tekrar kaçmaya çalıştım. A.T. elbiselerimi soyup, bana cinsel istismarda bulundu. Daha sonra cep telefonumu alarak ön koltuğa geçti. Ardından diğer şüpheli yanıma geldi. Bu kez M.Ç. bana cinsel istismarda bulundu. Bu esnada çırpınıyordum ama kafama vuruyordu. Cinsel istismar sırasında A.T. de telefonla görüntülerimizi çekiyordu. Daha sonra beni şehire bıraktılar. Bir sitenin damına çıkıp intihar etmek istedim, vatandaşlar beni engelledi."
İKİ ŞÜPHELİ DE TUTUKLANDI
Mağdur B.S.'nin ifadesinin ardından Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı'nca olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında gözaltına alınan ve suçlamaları reddeden şüpheliler M.Ç. (25) ile A.T. (24) çıkarıldıkları adli mercilerce tutuklandı. Hazırlanan iddianmede her iki şüphelinin de 'Çocuğun nitelikli cinsel istismarı' ve 'Cebir, tehdit veya hile kullanarak kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından 36'şar yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi. Dicle Üniversitesi'nden alınan raporda mağdurun vücudunda yaralanmalar ve cinsel istismar bulguları tespit edildiğini belirten savcı, şüphelilerin suçtan kurtulmaya dönük çelişkili ifadeler verdiğini kaydetti.
'BİR DAHA EVLENEMEYECEK BİR TABLO'
İddianamenin kabul edilmesinin ardından tutuklu sanıklar M.Ç. ve A.T.'nin yargılaması Diyarbakır 3'üncü Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapıldı. Davanın 9'uncu celsesinde esas hakkındaki görüşünü açıklayan savcı, iki sanığın da cezalandırılmasını istedi. Duruşmada söz alan mağdur avukatı Gazal Bayram Koluman, sanıkların mağduru darp ettiği ve cinsel istismarda bulunduğunu belirterek, "Mağdur bu olayın etkisi ile intihara teşebbüs etmiştir. Bununla ilgili psikolojik tedavi altına alınmıştır. Bugün verilecek en yüksek ceza bile mağdurun travmasını engellemeyecek. Hiçbir zaman evlenemeyecek bir tablo ile karşı karşıyadır" dedi.
'TANIMADIĞI İNSANLARIN ARABASINA NEDEN BİNDİ?'
Daha sonra savunması alınan sanıklardan A.T., kesinlikle mağdura tecavüz etmediklerini belirterek, suçlamaları kabul etmediğini ifade etti. Sanıklardan M.Ç. ise "İlk bizi aradığında tanımadığı bir insanı arıyor. Tanımadığı iki kişinin arabasına biniyor. Bu mağdur o kadar rahat biri değilse neden tanımadığı kişilerin arabasına biniyor. Mağdurenin rahat bir insan olduğu aşikardır" diye konuştu.
Kararını açıklayan mahkeme, sanıklardan M.Ç.'nin 'Çocuğun nitelikli cinsel istismarı' ve 'Kişiyi hürriyetinden yoksun kılma' suçlarından 30 yıl, A.T.'nin ise aynı suçlardan 17.5 yıl hapisle cezalandırılmasına hükmetti.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz