ANKARA (İHA) - Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Namık Tan, Türkiye'nin Irak'ta sadece Türkmenleri desteklemediğini, Irak'ın bütününe baktığını kaydetti. Seçimlerde Türkmenlerin oy oranının düşük olmasına yönelik bir soru üzerine, Türkiye'nin Irak seçimlerinin doğrudan müdahili olmadığını, bu meselenin Türkmenlere ait olduğunu ifade eden Tan, Türkiye'nin, 30 Ocak seçimlerindeki usulsüzlüklerin tekrar edilmemesi için muhataplarına telkinlerde bulunacağını dile getirdi.
Tan, Avrupa Komisyonu'nun Türkiye'de din dersinin zorunluluktan çıkarılması ve nüfus cüzdanlarındaki 'din' hanesinin kaldırılması yönündeki raporunun Türkiye tarafından dikkatlice inceleneceğini ve bu çerçevede tepkilerin ortaya konulacağını da bildirdi. Tan ayrıca, Bakan Gül'ün Afganistan gezisini iptal etmesinin, hükümet ile asker arasındaki sürtüşmelerin bir göstergesi olduğuna ilişkin ortaya atılanların tamamen spekülatif ve hayret verici olduğunu söyledi. Tan, ABD güçlerinin, Türkiye'nin muhtemel müdahalesine karşı Kuzey Irak'ta askeri yığınak yaptığına dair kendilerine ulaşan herhangi bir bilginin olmadığını da açıkladı.
Tan bakanlıkta düzenlediği basın toplantısında, Irak'taki seçimler ve sonrasında oluşan genel durum hakkında değerlendirmelerde bulundu. Tan, seçimlerin zor şartlarda da olsa yapılması ve Iraklıların tercihini demokrasiden yana kullanmasının memnuniyet verici olduğunu belirterek, seçimlere ilişkin çeşitli itirazların da yapıldığını ve bu itirazlar için tanınan sürenin bugün sona erdiğini hatırlattı. Dışişleri Bakanlığı'nın konuya ilişkin açıklamasına atıfta bulunan Tan, Irak Bağımsız Seçim Komisyonu ve Birleşmiş Milletler'in (BM) itirazlara ilişkin tespitlerini bir an önce yapmasına ilişkin Türkiye'nin tavsiyesini yineledi.
Türkiye'nin Irak'ın demokratik bir yapı olarak bir an önce ayağa kalkmasını beklediğini dile getiren Tan, gelecekte yapılacak seçimlerde 30 Ocak'ta yaşanan usulsüzlüklerin tekrarlanmamasını dilediklerini söyledi. Tan ayrıca, gözlemci konusunda da gelecek seçimlere ilişkin çalışmaların şimdiden başlatılmasını zaruret olarak gördüklerini bildirdi. Bundan sonra da Türkiye'nin görüşlerini işlemeye devam edeceğini kaydeden Tan, "Biz Irak'ın bütününe bakıyoruz. Türkmenleri elbette ki destekliyoruz; ama bu desteğimiz Türkmenlerle sınırlı değildir" dedi. Kerkük'te hiçbir unsurun hakimiyet kurmamasına yönelik Türkiye'nin telkininin sürdüğünü belirten Tan, ABD güçlerinin, Türkiye'nin muhtemel müdahalesine karşı Kuzey Irak'ta askeri yığınak yaptığına dair kendilerine ulaşan herhangi bir bilgi olmadığını da açıkladı. Tan, seçimlerde Türkmenlerin oy oranının düşük olmasına ilişkin olarak da, Türkiye'nin Irak seçimlerinin doğrudan müdahili olmadığını, bu meselenin Türkmenlere ait olduğunu ifade etti. Tan, Türkiye'nin bundan sonra, 30 Ocak seçimlerinde meydana gelen usulsüzlük ve haksızlıkların tekrar edilmemesi konusundaki düşüncelerini sürdürmeye devam edeceğini ve bu konuda muhataplarına telkinlerde bulunacağını söyledi.
Tan, Avrupa Komisyonu'nun birkaç gün önce yayınladığı raporda Türkiye'de din dersinin zorunluluktan çıkarılması ve nüfus cüzdanlarındaki 'din' hanesinin kaldırılması yönündeki tavsiyelerinin sorulması üzerine, Avrupa Komisyonu'nun tekliflerinin tavsiye niteliğinde olduğuna dikkat çekti. Tan, bu raporu gereği gibi inceleyecek olan Türkiye'nin, bu çerçevede tepkilerini de ortaya koyacağını sözlerine ekledi.
"İDDİALAR ASILSIZDIR"
Öte yandan Tan, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ün Afganistan'a yapacağı geziyi iptal etmesinin hükümet ve asker çevreleri arasında yaşanan sürtüşmelerin bir göstergesi olduğuna dair yorumlara ise tepki göstererek, bu yorumların spekülatif ve hayret verici olduğunu söyledi. ISAF komutasının devir teslimin gerçekleştiği törende devleti temsilen bir büyükelçinin hazır bulunduğunu hatırlatan Tan, Gül'ün bu geziye ilişkin hazırlıklarını tamamladığını, beraberindeki heyetle birlikte havaalanına gittiğini; ancak hava şartlarının müsait olmaması nedeniyle uçağın kalkmasına izin verilmediğini hatırlattı. Bakanla beraberindekilerin Afganistan'a hava muhalefeti nedeniyle gitmediğini tekrarlayan Tan, Afganistan'a giden komutanların da küçük bir uçakla başka bir havaalanına iniş yaparak karayoluyla Kabil'e gidebildiklerini ifade etti.
Tan ayrıca, 1 Mart'ta Ortadoğu sorunun çözümüne ilişkin Londra'da yapılacak olan Barış Konferansı'na katılım yönünde Türkiye'ye herhangi bir davetin yapılmadığını söyledi. Tan, öncelikle konferansın bu sorunun çözümüne ilişkin kurulan 'Quartet'in katılımı ile gerçekleşeceğini hatırlatarak Türkiye'nin buna üye olmadığını söyledi.
Tan, Dışişleri Bakanlığı'na bundan sonra Müslüman olmayan gençlerin de memur olarak alınabileceğine yönelik bir haberi de değerlendirerek, bakanlığa giriş için çeşitli şartların mevcut olduğunu ve bu şartların kanunlarla belirlendiğini belirtti. Bu şartların başında Türkiye Cumhuriyeti vatandaşı olmanın geldiğini dile getiren Tan, her Türk vatandaşının bu konuda gerçekleştirilen sınavları başarıyla geçtiği takdirde hizmet vermeye ehil olduğunu söyledi.