HABER

Iraklı kürtlerin AB hayali

ANKARA (İHA) - Kuzey Irak Kürt Yönetimi Lideri Mesud Barzani ve partisi KDP'ye yakınlığıyla tanınan Rebar Kerim Veli, Siyaset Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETAV) tarafından davet edildiği bir toplantıda Iraklı Kürtlerin Türkiye beklentilerine dair değerlendirmeler yaptı.

Erbil merkezli Hewler Post gazetesinin genel yayın yönetmeni olan Veli, 2003 yılındaki Amerikan işgaliyle değişen dengelerin ve Kuzey Irak - Türkiye ilişkilerinde yeni bir döneme girildiğinin altını çizdi. Irak'taki bölünmüşlüğe dikkat çeken Veli, her grubun demokrasiyi kendi açısından tercüme ettiğini söyledi. Kürtlerin de kendi lehine olan kararları demokrasinin bir parçası olarak görürken, aleyhlerindeki tüm gelişmeleri demokrasi dışı buldukları özeleştirisini yapan Veli Irak'ta çıkan siyasi krizlerin
ve yasal düzenlemelerdeki yavaşlığın nedenini güven eksikliğine bağladı.

"BUSH IRAK'I ÜÇE BÖLMEYE SICAK BAKTI AMA RİCE VE RUMSFELD ENGEL OLDU" Saddam rejiminin yıkılmasının ardından Pentagon'un Irak'ı üçe bölme planları yaptığını öne süren Veli, Başkan Bush'un da bu plana sıcak baktığını ancak dönemin Dışişleri Bakanı Rice ve Savunma Bakanı Rumsfeld'in itiraz ederek devreye girmesiyle bu fikrin rafa kalktığını söyledi. 1991 -2003 yılları arasında Kuzey Irak'ın federal özerkliğini güçlendirdiğini ve ABD'nin bu bölgedeki istikrarı avantaj olarak gördüğünü anlatan Veli, "Irak'la ilgili kararlar başlangıçta hep Kuzey'de yapılan toplantılarda
alındı. Kürt liderler desteklendi ve onların istediği politikalar izlendi. Bu yeni anayasaya da yansıdı. Ancak Kürtlerin federalizm talepleri Türkiye ve Suriye gibi komşu ülkelerde bölücülük olarak algılandı. Sünniler de parçalanma yöntemi olarak gördükleri federalizmi reddettiler" diye konuştu.

"KÜRTLERİN HAYALİ TÜRKİYE İLE BİRLEŞEREK AB'YE AÇILMAK"
Kürtlerin Türkiye'yi çok önemsediklerini ve 2003'ten beri Arap medyasının hep Kuzey Irak ve Ankara'yı karşı karşıya getirmeye çalıştığını savunan Veli, "Mesut Barzani'ye gelen her Arap muhabirin ilk sorusu 'Türkiye siz saldırırsa ne yapacaksınız?' oldu. Maliki'de iki yıl boyunca bunu kullanarak Türkiye üzerinden Kürtlere karşı politika yaptı" dedi.
Türk işadamlarının Kuzey Irak'ta aldığı ihaleleri ve Erbil Havaalanı inşaatını hatırlatan Veli, daha fazla ekonomik yatırım ve siyasal yakınlaşma beklediklerinin atını çizdi. "Türkiye Kürtler için rüya kapısı" diyen Veli, Kuzey Irak'ın yer altı kaynaklarını Türkiye üzerinden batıya pazarlamak hatta AB'ye açılmak istediğini söyledi. "Irak konfederasyona doğru gidiyor. Kuzey Irak Bağdat'la çok sayıda sorun yaşıyor. Petrol yasası, peşmergeler, Kerkük-Musul ve federalizm meseleleri bunlardan bazıları.
Maliki'nin beyanatları merkezi hükümeti güçlendirme yönünde ve bu Kürtleri korkutan bir politika. Ulusalcılıkla 14 vilayetten dokuzunu kazandı" ifadesini kullanan Veli, Iraklı Kürtlerin önünde üç seçenek olduğunu kaydetti. Bağdat'la anlaşmak seçeneğinin mevcut komisyon toplantılarında sonuç alınamaması nedeniyle pek mümkün gözükmediğini bildiren Veli, diğer iki seçeneği; güçlü bir elin yardımı ve Kürtlerin kendi kararlarını vermeleri olarak sıraladı. Güçlü elin BM olamayacağını ABD ve İngiltere'yi
kastettiğini anlatan Veli, Türkiye ve Suriye'nin de müdahalesini olası bulduğunu söyledi.
"Kürtlerin kendi kararlarını vermeleri aşamasına geç gelinecek gibi ama Türkiye'nin desteğiyle hızlanabilir. Ayrı bir devlet istemiyorlar. Umut Türkiye üzerinden AB'ye üye olmak. Size hayal gibi gelebilir ama konfederasyonu savunan çok sayıda Kürt lider var" diyen Veli, Kürt nüfusunun yüzde 90'nın Bağdat yerine Ankara'ya bağlı bir otonomu tercih ettiğini iddia etti. Veli bu hayalin Türkiye'nin adını bile değiştirmeye vardığını şöyle söyledi: "Eğer Türkiye'nin adı Anadolu Cumhuriyeti olursa neden olmasın?
Bu herkes tarafından konuşuluyor. Belli bir proje çizecekler. Bu 2-3 günlük iş değil."
TRT-Şeş'in açılması, Nevruz'un resmi bayram ilan edilmesinin gündeme gelmesi ve Avrupa Birliği'ne doğru ilerlemesini Kuzey Irak'ta artan Türkiye sempatisine gerekçe olarak gösteren Veli, Kürt federasyonu altında birleşme fikrine Ankara'nın da eskisi kadar uzak olmadığını şu sözlerle savundu: "Kerkük artık kırmızıçizgi değil. Artık sadece Türkmen Cephesiyle değil, bölgedeki herkesle görüşüyor. Bu da federalizmi kabul ettiği anlamına geliyor." PKK'nın tasfiyesi karşılığında Kuzey Irak'taki Kürt yönetiminin
daha fazla destek ve işbirliği beklediği ve Türkmenlerle aynı safta tutulmak istediğini anlatan Veli, "Eğer Türkiye destek çıkarsa Irak'ta dengeler değişebilir. Araplar da zaten bu yakınlaşmadan rahatsız" ifadesini kullandı.

PKK'YA KARŞI HEM ERBİL HEM DE SÜLEYMANİYE'DE ÜS KURULACAK Peşmergelerin 90'lı yıllarda olduğu gibi PKK militanlarıyla silahlı mücadele yürütmek istemediğine ve Türkiye'nin de böyle bir beklentisi olmadığına dikkat çeken Veli, ABD-Irak-Türkiye üçlü mekanizmasının temel amacını "lojistik desteğin kesilmesi, medyada yaşam alanını sıfırlama, örgüt liderlerinin Avrupa'ya gidiş-gelişini kısıtlama" olarak tanımladı. Erbil ve Süleymaniye'de iki ayrı üste görev yapacak istihbarat subaylarının günlük ve haftalık toplantılarda PKK'nın bölgedeki sosyal faaliyetlerini
çökertme planlarını ele alacaklarını öne sürdü. Veli, "Çalışmalar istihbarat düzeyinde yürüyecek. Ama ordu kurulmayacak ve askeri müdahalede bulunmayacaklar. Aslında İran'ın lojistik desteği olmasa PKK bir gün bile barınamaz, Kandil Dağı'nın yarısı İran sınırı içinde ve bölgeyi ziyaret eden Avrupa Komisyonu heyetinin raporu da bu gerçeği teyit ediyor" diye konuştu.
Sahibi olduğu Hewler Post gazetesini 21 Mart Nevruz gününden itibaren her hafta Türkçe olarak da çıkarmayı planlayan Veli, bu hafta içi yeniden Erbil'e dönecek.

En Çok Aranan Haberler