Geçtiğimiz ay İslam Devrimi'nin 30. yıldönümünü kutlayan İran'da son yıllarda görülen sosyal değişimler, beraberinde cinsel bir devrimi de getirmeye başladı, üstelik mollaların dolaylı etkisiyle. Geçtiğimiz ay İran'da devrim kutlamaları kadar ilgi çeken bir başka etkinlik de, batıya özgü olan Sevgililer Günü oldu.
14 Şubat'ta ülkede çiçek, çikolata, kartpostal, balon ve mücevher satışları gözle görülür bir artış gösterdi. İranlı çiftler gazete ve internet siteleri aracılığıyla sevdiklerine onbinlerce aşk mesajı yolladı.
Peki Tahran yönetimi tarafından batının başka bir 'kültür istilası' olarak tanımlanan Sevgililer Günü'nün İranlılar arasıda bu kadar popüler olmasının ardından, ülkenin son 30 yılında devrimle birlikte yaşanan sosyo-kültürel değişimin etkisi olduğu belirtiliyor.
İslam devriminin ardından kadının evlilikteki hakları büyük ölçüde ortadan kaybolurken zaman içerisinde genç kızlara, Devrim Muhafızları, gönüllü Besiç ordusu ve ahlak polisi gibi devrime özgü kurumlarda daha fazla yer tanınması, beraberinde kadınlara hatrı sayılır bir ekonomik özgürlük de getirdi.
İran-Irak Savaşı'nın ardından erken yaşlarda ailelerinin ayarladığı erkeklerle evlenmek yerine kendilerine çalıştıkları kurumlardan eş bulan genç kızlar, zaman içerisinde ülkedeki evlenme yaşı ortalamasını da yükseltmeye başladı.
90'lı yıllarla birlikte kadınlar arasında artan eğitim düzeyi, azalan doğurganlık oranı ve zührevi hastalıklara karşı bilinçlenme, kadın hakları alanında kitlesel bir bilinçlenmeyi destekler duruma geldi.
Son olarak sinema ve medya aracılığıyla batı kültüründen de etkilenmeye başlayan İranlı kadınlar, bugün en az batılı hemcinsleri kadar evlilikte aşkın büyük yeri olduğunu düşünüyor.
Siyasi uzmanlar, günümüzde İran'da görülen bu sosyal değişimin yakın gelecekte kadın hakları konusunda molla rejimini köşeye sıkıştırabileceğini öngörüyor.