İngiltere'nin başkenti Londra'daki temasları çerçevesinde London School of Economics (LSE) Üniversitesi'nde, ''Dünya Politikasındaki Değişim: Küresel ve Bölgesel Düzendeki Zorluklar'' konulu bir konuşma yapan Davutoğlu, Suriye'deki krizin üzerinden iki yıl geçmesine karşın iki ülkenin engellemesi nedeniyle bu krize gerekli tepkinin verilemediğini belirtti.
Davutoğlu, tarihin hızla aktığını ancak uluslararası tepkilerin çok yavaş olduğunu, dolayısıyla iki yıl geçmesine karşın BM Güvenlik Konseyi'nde Suriye'ye ilişkin bir karar alınamadığını ifade etti.
Her gece uyumadan önce, Suriye halkı için yeterli şeyi yapıp yapmadıklarını kendisine sorduğunu bildiren Davutoğlu, ''Çünkü tarih hepimize hesap soracak'' dedi.
Davutoğlu, AB'nin etkin ve ekonomik olarak daha rekabetçi olması için Türkiye'ye ihtiyacı bulunduğunu kaydetti.
Ortadoğu ve Kuzey Afrika'da yaşanan gelişmelere de değinen Davutoğlu, yeni bir bölge düzeni arayışının mevcut olduğunu anlatarak, ''1988'de Mısır'da doktora tezimi yazarken Mübarek iktidardaydı. Bilgisayar geldi, Mübarek iktidardaydı. Cep telefonu geldi, Mübarek iktidardaydı. Facebook geldi, Mübarek iktidardaydı. Ancak Twitter'a direnemedi'' diye konuştu.
**''İran'ın tarihi akışı iyi anlamasını umuyoruz''**
Katılımın yoğun olduğu toplantıda soruları da yanıtlayan Davutoğlu, İran'a ilişkin bir soru üzerine, ''Kimsenin İran'ı görmezden gelemeyeceğini'' ifade ederek, mevcut siyasi atmosferde İran'ın tarihin akışını iyi anlamasını umduklarını söyledi.
Davutoğlu, İran'ın nükleer konusunu çözmek için çok çalıştıklarını belirterek, şöyle konuştu:
''Nükleer konusunun çözülmesi için yardım etmeye devam edeceğiz çünkü bölge ve uluslararası ortam için sorun yaratıyor. Dolayısıyla 5+1 ve İran teknik görüşmeleri gelecek günlerde Türkiye'de yapılacak. Bu konudaki pozisyonumuz açık. Bölgemizde nükleer bir güç görmek istemiyoruz, ne İran'ı ne İsrail'i ne de başka bir ülkeyi. Ama her ülkenin barışçıl bir nükleer programı olma hakkı olduğuna inanıyoruz.''
Özellikle Suriye konusunda ''İran ile ciddi görüş ayrılıkları olduğunu'' ifade eden Davutoğlu, İran'ın Beşşar Esed'in kendi halkını öldürmesine sessiz kaldığını söyledi. Davutoğlu, ''Yeni bölgesel dinamikleri anlamalarını umuyoruz. Yeni bölgesel güçleri destekleyenler, yeni bölgesel düzenin aktörleri olarak kalacaktır'' dedi.
**''
İsrail, aksi halde kaybeder''**
Davutoğlu, bir açıklamasında ''Mavi Marmara saldırısını 11 Eylül saldırısına benzettiğinin'' anımsatılması üzerine de Amerikan kamuoyunun Türkiye'nin bu saldırıya ilişkin duygularını anlaması için böyle bir benzetme yaptığını söyledi.
Türkiye'nin, Mavi Marmara saldırısının ardından pozisyonunun açık olduğunu kaydeden Davutoğlu, İsrail özür dileyene, tazminat ödeyene ve Gazze'deki ablukayı kaldırana kadar Türkiye'nin İsrail ile ilişkilerini asla normalleştirmeyeceğini kaydetti. Davutoğlu, şunları ifade etti:
''İsrail'den para istemiyoruz. Ama tazminat önemli, çünkü uluslararası ilişkilerde sorumluluk alınması gerektiğini bilmeliler. Eğer bölgesel bir düzen varsa, İsrail'in bu düzende diğer ülkelerle eşit olduğunu anlaması lazım. Uluslararası sistemde yukarıdan bakmamaları ve ayrıcalıklı olmamaları lazım.
Bu bizim için, ulusal haysiyet konusudur. İsrail'in bölgenin yeni dinamiklerini anlamasını umuyorum. Aksi halde, yeni bölgesel düzende kaybeder. Bölgedeki yeni demokrasiler dışarıdan gelen tavsiyeler yerine, halklarını dinlemek zorundalar.''