Tahran ile Almanya ve Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) 5 daimi üyesi ABD, İngiltere, Fransa, Rusya, Çin ile Almanya'nın oluşturduğu P5+1 grubu arasında İran’ın nükleer programına dair yürütülen müzakereler anlaşmayla sonuçlandı. Normalde 30 Haziran’da tamamlanması öngörülen görüşmeler uzamıştı. Anlaşmaya ise dün sabah varıldığı açıklandı. Taraflar arasında çerçeve uzlaşması 2 Nisan’da imzalanmıştı.
‘DUALAR KABUL OLDU’
İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, “Allah ulusun dualarını kabul etti” diyerek duygularını dile getirdi. “Anlaşma yürürlüğe girdiği gün silah ve füzeler dahil bütün yaptırımlar kaldırılacak. Bankacılık ve mali yaptırımlar, sigorta ve taşımacılıkla ilgili yaptırımlar, petrokimya ve değerli madenlerle ilgili yaptırımlar ve ekonomik yaptırımların tümü askıya alınmayacak, tamamen kaldırılacak” diye konuştu. İran’ın atom bombası yapmak istemediğini söyleyen Ruhani, “Nükleer bomba yapımını liderimiz fetvasına göre haram bildiğimizi tüm dünya bilmeli. İster anlaşma olsun ister olmasın, ister anlaşma uygulansın ister uygulanmasın, İran asla nükleer bomba peşinde olmadı ve olmayacaktır” dedi. Müzakere heyetinde yer alan İran Dışişleri Bakanı Cevad Zarif de, anlaşmaya varılmasını “tarihi bir an” olarak tanımladı ancak “kusursuz değil” diye konuştu. Zarif, “Bu anlaşmanın tarihi bir an, yeni bir umut faslı olduğuna inanıyorum” dedi. Fransız haber ajansı AFP, İranlıların anlaşmayı memnuniyetle karşıladığını, kutlamayı ise iftardan sonraya bırakır göründüklerini bildirdi.
DÖNÜM NOKTASI MI
Nükleer programla ilgili varılan anlaşma, İran’ın 1979’da İslam Devrimi sonrası Batı’yla gerilen ilişkilerinin düzelmesi yolunda dönüm noktası olabilir. ABD Dışişleri Bakanlığı eski mensuplarından ve Wilson Center düşünce kuruluşunda görevli Aaron David Miller, Fransız AFP’ye yaptığı açıklamada, “40 yıldır politikamız İran’ı çevrelemek ve herhangi bir konu üzerinde onunla işbirliği yapmamaktı. Bu, politikamızda esaslı bir değişiklik. Anlaşmayı beğenin ya da beğenmeyin, bu çok önemli” dedi. Aynı ajansa konuşan Amerikan düşünce kuruluşu Brookings Enstitüsü’nde İran uzmanı Suzanne Maloney, anlaşmanın “nadir bir diplomatik enerjiden” kaynaklandığını söyleyerek, uzlaşmayı Soğuk Savaşı bitiren ABD ile Sovyetler Birliği arasındaki anlaşmaya benzetti.
13 YILLIK GERİLİM
İran ile P5+1 ülkeleri arasındaki nükleer gerilim Ağustos 2002’de başlamıştı. O dönem Batılı istihbarat servisleri ve bir İranlı muhalif grup doğudaki Natanz kentinde gizli nükleer tesis bulunduğunu duyurmuştu. BM’ye bağlı Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) o tesisin uranyum zenginleştirilmesinde kullanıldığını açıklamıştı. Daha sonra Haziran 2003’te İngiltere, Fransa ve Almanya İran’la nükleer müzakerelere başladı. Son tur müzakereler ise 2013 yılının ağustos ayında Hasan Ruhani’nin İran cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından başladı. ‘Nükleer anlaşma’ Ruhani’nin seçim vaadiydi.
ANLAŞMAYA UYARSA İRAN’A YAPTIRIMLAR KALKAR
ABD Başkanı Barack Obama, İran’ın anlaşmanın yükümlülüklerini yerine getirmesi halinde nükleer programından dolayı hem ABD hem de Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi tarafından konulan yaptırımların kaldırılacağını söyledi. Beyaz Saray’da yardımcısı Joe Biden ile dün sabah erken saatlerde yaptığı açıklamada Obama, taraflar arasında varılan anlaşmanın, “Amerikan diplomasisinin gerçek ve anlamlı değişimi beraberinde getirebileceğini” gösterdiğini ifade etti. Yaptırımların aşamalı olarak kaldırılacağını kaydeden Obama, “Yaptırımların kaldırılmasına başlanmadan önce İran önemli nükleer adımları tamamlamalı” dedi. Barack Obama, anlaşmanın, İran’ın nükleer silah elde edebileceği tüm yolların önünü kestiğini söyledi. Obama, İran’ın nükleer programına yönelik varılan anlaşmanın ABD’nin ve müttefiklerinin ulusal çıkarları doğrultusunda olduğunu belirterek, ABD Kongresi’nin anlaşmayı reddedecek bir yaklaşım sergilememesini istedi.
KEŞKE BU ANLAŞMAYA DAHA ÖNCE VARILSAYDI
Viyana’da yapılan nükleer müzakerelerde anlaşma sağlanması Ankara’da da memnuniyetle karşılandı. Konuyla ilgili bir soru üzerine Başbakan Ahmet Davutoğlu, “Türkiye’nin bu konudaki pozisyonu 2010’da yaptığımız diplomatik çalışmalarda da belliydi. Keşke bu anlaşmaya çok daha önce varılsa idi. O günden bu güne bir zaman kaybı olduğunu düşünüyorum. Ancak, bugün gelinen durum bizim için memnuniyet verici. Umarız bölgedeki diğer silahlarında ortadan kalkması için bir tavır ortaya konur. Hayırlı olmasını diliyorum” dedi.
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Uygulanması, sürdürülmesi ve ambargoların kalkması bölgemize katkı sağlayacaktır ve Türkiye’yi de doğrudan etkileyecektir. Umarım anlaşmanın sonu gelir ve bölgeye istikrar gelir. Uygulama devam eder ve bölgeye istikrar gelir. İran’ın Suriye, Irak ve Yemen’deki rolünü de gözden geçirmesi ve yapıcı rol oynaması gerekiyor. Siyasi diyaloğa önem vermemiz lazım. Kardeş İran’dan da beklentimiz budur” yorumunda bulundu.
İSRAİL: TARİHİ HATA, ESAD: TEBRİK EDERİZ
İsrail Başbakanı Netanyahu: Tarihi açıdan büyük bir hata. İran milyarlarca dolaralacak, bu da bölge ve dünyada saldırganlığına devam etmesine olanak sağlayacak.
Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad: Viyana’daki anlaşma İran tarihi, bölge ve dünya için bir dönüm noktası. İran İslam Cumhuriyeti’nin, ulusların haklı davalarını daha güçlü bir şekilde destekleyeceğinden, bölge ve dünya barışı için çalışacağından eminiz.
AB Dışişleri Temsilcisi Mogherini: Bugün tarihi bir gün. İran ile nükleer mesele konusunda bir anlaşmaya vardığımızı açıklamak büyük bir onur.
BM Genel Sekreteri Ban Ki-moon: İran ile 5+1 ülkeleri arasındaki tarihi anlaşmayı samimiyet ve memnuniyetle karşılıyoruz.
Fransa Cumhurbaşkanı Hollande: Çok önemli bir anlaşma imzalandı, dünya ilerleme kaydetti. İran şimdi, bize Suriye meselesinin sona ermesi için yardım etmeye hazır olduğunu göstermeli.
İngiltere Başbakanı Cameron’ın sözcüsü: Ekonomik anlamda İran için gerçek bir fırsat sözkonusu. Ancak bu fayda İran’ın karara varılmış tüm eylemleri tamamen uygulaması halinde gerçek olacak.
OBAMA NETANYAHU İLE GÖRÜŞTÜ
İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ABD Başkanı Barack Obama'ya, İran ile BM Güvenlik Konseyi'nin 5 daimi üyesi ve Almanya (5+1 grubu) arasında nükleer müzakerelerde varılan anlaşmaya ilişkin endişelerini iletti.
İsrail radyosunda yer alan habere göre, Netanyahu Obama ile yaptığı telefon görüşmesinde, nükleer müzakerelerde varılan anlaşmaya ilişkin endişelerini dile getirerek, bunun İsrail ve tüm dünyanın güvenliğini tehdit ettiğini vurguladı.
ANLAŞMANIN MADDELERİ
P5+1 grubunun İran’la vardığı anlaşma nükleer programını kısıtlaması karşılığında Tahran’a uygulanan yaptırımların hafifletilmesini öngörüyor. Tarihi anlaşmanın önemli maddeleri şöyle:
*BMGK onayından itibaren anlaşma 90 gün sonra yürürlüğe girecek.
*Anlaşma yürürlüğe girdikten sonra İran’a yaptırımlara dayanak oluşturan 7 BMGK kararı iptal edilecek.
*Silah ambargosu 5, füze ambargosu 8 yıl daha yürürlükte kalacak.
*Uranyum zenginleştirme oranı 15 yıl boyunca yüzde 3.67’yi geçmeyecek.
*Bomba için zenginleştirilmiş uranyum üretebilecek santrifüjlerin 3’te 2’si kaldırılacak.
*Zenginleştirilmiş uranyum stoğunun yüzde 98’i elinden çıkarılacak.
*İran, Fordo nükleer tesisini bir teknolojik merkeze dönüştürecek. Bu tesisteki santrifüjler izotop üretiminde kullanılacak.
*Tahran yönetimi, gelecek 15 yıl içinde herhangi yeni bir ağır su reaktörü inşa etmeyecek. Arak ağır su reaktöründe değişikliğe gidecek.
*P5+1 ülkeleri ve İran yılda en az 2 kere olmak üzere bakanlar düzeyinde toplantılar gerçekleştirip nükleer anlaşmanın gereklerinin yerine getirilip getirilmediğini değerlendirecek.
*İran anlaşmayı ihlal ederse, 65 gün içinde yaptırımlar geri getirilecek.
*Yeni BMGK kararı 10 yıl geçerli olacak.
*Tahran’ın BM tarafından gelecek askeri tesislere giriş talebini sorgulama hakkı olacak.