İstanbul Türk Ocakları, İran’daki bir televizyon kanalında yayınlanan programda, Türklere hakaret edildiği gerekçesiyle İran Konsolosluğu önünde eylem yaptı. Konsolosluk kapısına siyah çelenk ve klozet fırçası bırakan grup, basın açıklamasıyla yapılan hakareti protesto ederek İran’ı uyardı.İstanbul Türk Ocağı Gençlik Kolları’na üye bir grup, İran Konsolosluğu önünde toplandı. İran’da bir televizyon kanalında yayınlanan programda Türklere hakaret edildiği gerekçesiyle bir araya gelen kalabalık, önce konsolosluk binasına siyah çelenk ve klozet fırçası bıraktı ardından basın açıklamasıyla yapılan hakareti protesto etti.Burada grup adına açıklama yapan İstanbul Türk Ocağı Gençlik Kolları Başkanı Mustafa Oğuz Yavaşcan, “6 Kasım Cuma günü İran Radyo Televizyon Kurumu”na bağlı bir kanalda yayınlanan yayınlanan ’fitile’ adlı çocuk programı, İran uyruklu Türkleri “cahil, görgüsüz, pasaklı ve en pis işleriyle meşgul olan bir topluluk” olarak takdim etmiştir. İran Türklerine yönelik ırkçı ifadeler kullanılmıştır. Irkçılık ve ayrımcılık tartışmasız olarak bütün hukuk düzenlerince kabul edilen bir suçtur. Bu suçu, tarihin erken dönemlerinden itibaren o coğrafyada kader ortaklığı yapmış iki milletten birinin diğerine karşı işlemiş olması ise durumun vehametini artıran bir unsur olmuştur” dedi.Daha önce benzeri bir olayın yaşandığına dikkat çeken Başkan Yavaşçan, “Daha önce de benzer bir durum yaşanmış; 2006 yılında- İran gazetesinin haftalık Cuma ekinde yayınlanan ve Türkleri “Hamam böceği”, Türkçeyi de böcek diline benzeten aşağılayıcı ve çirkin karikatür vakası henüz hafızalarımızdadır. Endişemiz, son yaşanan hadisenin de açıkça gösterdiği üzere İran’da Türklere karşı ırkçı saldırıların sistematik bir hale gelmesi ve bu durumun kanıksanmasıdır. 6 Kasım Cuma günü meydana gelen üzücü ve son olmasını temenni ettiğimiz hadise dolayısıyla İran Radyo Televizyon Kurumuna bağlı kanalı Muhammed Muslimi, Ali Furuten ve Hamid Güli’yi kınıyoruz” diye konuştu.Başkan Yavaşcan, “Birleşmiş Milletler Antlaşması’nın giriş kısmı “insanın temel haklarına, insanın haysiyet ve değerine, erkek ve kadınların eşitliğine ve küçük büyük bütün milletlerin eşitliğine olan inancı” açıkça teyit etmektedir. Birleşmiş Milletlerin dört asli vazifesinden biri “ırk, cinsiyet, dil veya din ayrımı yapmadan herkes için insan hakları ve temel özgürlüklere saygıyı” teşvik etmektir” dedi.Başkan Yavaşcan, “Bu amaca hizmet etmek üzere yazılan Birleşmiş Milletlerin 1966 tarihli Her Tür Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılmasına dair Sözleşmesi’ne taraf devletlerden biri de İran İslam Cumhuriyeti’dir. Söz konusu sözleşme ile ırk ayrımcılığı temeline dayanan her tür üstünlük dayatması kabul edilemez ve bilimsel açıdan yanlış bulunmakta ve ahlaken ve hukuken mahkum edilmektedir. Sözleşme, “ırk ayrımcılığını” tanımlamakta ve taraf devletleri bu suçu hukuken ve fiilen ortadan kaldırmakla mükellef kılmaktadır. Yine, 1993 yılından itibaren Birleşmiş Milletler İnsan Hakları Komisyonu, ırkçılığın çağdaş biçimleri ve hoşgörüsüzlük biçimleri ile ilgili dünya çapındaki vakaları ve de hükümetlerin bunlara karşı aldığı tedbirleri incelemektedir. 2006 yılında ve son olarak 2015 yılında İran’da bu çerçevede meydana gelen vakalar ve alınan/alınmayan tedbirler, BM İnsan Hakları Komisyonu’nun inceleme alanına girmektedir” diye konuştu.Grup yapılan basın açıklamasının ardından yürüyüş yaptı. Yürüyüşün ardından grup olaysız şekilde dağıldı.
Anadolu Ajansı ve İHA tarafından yayınlanan yurt haberleri Mynet.com editörlerinin hiçbir müdahalesi olmadan, sözkonusu ajansların yayınladığı şekliyle mynet sayfalarında yer almaktadır. Yazım hatası, hatalı bilgi ve örtülü reklam yer alan haberlerin hukuki muhatabı, haberi servis eden ajanslardır. Haberle ilgili şikayetleriniz için bize ulaşabilirsiniz