İran ile Pakistan arasındaki gerilim bu sabah tavan yaptı. İran, bu sabah Pakistan tarafından sınır bölgesinde bir köye düzenlenen füze saldırısında 3'ü kadın, 4'ü çocuk 9 kişinin hayatını kaybettiğini duyurmuştu. Geçtiğimiz günlerde İran'ın Erbil'e yönelik saldırısı sonrası ise Dışişleri Bakanı Hakan Fidan bu tür saldırıların, "büyük bir girdaba dönüşeceği" yönündeki açıklamaları herkesin aklına savaşın Orta Doğu'ya yayılması riskini getirmişti.
Habertürk TV Güvenlik Politikaları Koordinatörü Çetiner Çetin ve Independent Türkçe Genel Yayın Yönetmeni Nevzat Çiçek konuyu Habertürk'te enine boyuna tartıştı.
Nihai hedef nedir? 7 Ekim Hamas'ın İsrail saldırısının arkasında da İran'ın olduğu iddiaları vardı.
Bölgedeki çatışmaların yayılmasıyla ilgili Çiçek, "İran'daki Belucistan sorunu yeni bir sorun değil. Zaten Pakistan, Afganistan ve Tacikistan arasında bir sorunları vardı. İranlı yetkililerin açıklamalarında bariz bir şekilde güvenlik doktrininin değiştirildiğini görüyoruz. Asıl sorulması gereken soru; İran güvenlik doktrinini neden şimdi değiştirdi?
İran ve çevre ülkelerdeki tansiyonun yükselmesi ve savaş durumuna evrilmesi, İsrail'in Gazze'deki katliamlarının perdelenmesine yardımcı oluyor.
Pakistanlı yetkililerle görüştüğümde aldığım cevap, 'Egemen güçler Orta Doğu'daki savaşı bu bölgeye doğru yaymak istiyor' oldu.
Bu mesele uzarsa bir mezhep çatışması da doğabilir.
Bölgede İran'ın Taliban'la ilerleyen süreçte başlatacağı bir savaş İsrail'in işine gelir." ifadelerini kullandı.
Çetin, Husilerin Kızıldeniz'deki saldırgan tutumunun dünya ticaretinde önemli etkileri olabileceğini ifade ederek, "1979'dan beri İran ve İsrail siyasi olarak birbirini destekleyen devletler. İki ülkede de gelen yeni hükümetler birbirlerini vurmakla tehdit eder ama 40 yıldır kimse birbirini vurmadı.
Yemen'de İran, Husilerin varlığını dünyaya göstermeye çalıştı. Şu an Husiler tüm dünyadaki ticareti tehdit eden hamleler yapıyor. Önümüzdeki dönemde tüm emtialara yüzde 40 üzerinde bir zam gelecek. Ama asıl mesele bu durum sürerse Husiler, Suudi Arabistan içerisindeki Şii nüfusa müdahale etmeye başlayacak. Suudi Arabistan'ın bütün petrol hattı Yemen sınırı yakınında.
İşin Pakistan ve Afganistan boyutunda ise ABD'nin Afganistan'daki planlarına bakmak lazım. ABD bölgeden çekilmeden önce Taliban'ı ve bütün silahlarını bölgede bırakarak ayrıldı. Kamuoyu ABD'yi 'korktu, kaçtı' olarak yorumladı. Fakat öyle değil.
İran bugüne kadar dünyaya terör ihraç eden bir ülkeydi. Bugün Kandil'de PKK'yı besleyen İran değil miydi? Ya da Suriye'de PKK'nın varlığını bu hale getiren İran değil miydi? İran yerinde durmuyor. Kendi siyasi durumunu herkese kabul ettirmeye çalışıyor."
Çetin savaşın yayılması riskiyle ilgili ise "İran Pakistan'a kendisi saldırdı. İran burada Pakistan'daki Şii nüfusu harekete geçirmeye çalışıyor. İran o kadar cesur bir ülke olsaydı ABD'nin Kandil'in 20km yakınındaki Harir üslerine saldırı düzenlerdi. İran hangi sinir uçlarına dokunmayı çok iyi biliyor. İran etrafına doğrudan kendi gücüyle terör saçmaya çalışıyor, eskiden bunu paramiliter örgütleriyle yapardı. Önümüzdeki günlerde seçim var. Bu seçimde kendi tabanını bastırmak için bu olaylar kullanılıyor." ifadelerini kullandı.