İran'da Cuma günü yapılacak seçimlerle ülkenin yeni Cumhurbaşkanı seçilecek.
Birçok adayın elendiği seçim sürecinde, toplam yedi aday yarışacak. Adaylar üç kez televizyon tartışmasında karşılaştı.
İran'da yargı erkinin başındaki İbrahim Reisi, seçimin en güçlü adayı olarak görülüyor.
İbrahim Reisi ve diğer adaylarla ilgili en çok gündeme gelen dört iddiayı inceledik.
Eski Merkez Bankası Başkanı ılımlı aday Abdülnasır Himmeti ve hafta başında adaylıktan çekilen reformcu bağımsız milletvekili Muhsin Mehralizade, Reisi ile ilgili şu iddialarda bulundu:
Reisi ise Mart 2019'da yargının başında olduğu dönemde hiçbir internet sitesinin ya da gazetenin kapatılmadığını söyledi.
Ancak yüksek güvenlikli olmasıyla bilinen Signal isimli mesajlaşma uygulaması Ocak ayında yasaklandı.
Haftalık dergi Seda ise Tahran ile Washington arasındaki gerginliğe yer vermesi ve kapağında bir ABD savaş gemisini resmetmesinin ardından 2019'un Mayıs ayında kapatıldı.
https://twitter.com/signalapp/status/1353839763388649473
Oxford Internet Enstitüsü'nden araştırmacı Mahsa Alimardani'ye göre, Reisi internetteki özgürlük alanını daraltan birçok adımın arkasındaki isimlerden:
"Yargıdaki görevi süresince, azınlıkların hakları, LGBTQ hakları ve zorunlu başörtüsüyle ilgili gönderilerin paylaşıldığı Telegram kanallarının yöneticileri gözaltına alındı."
İranlı doğrulama servisi Factnameh'e göre, Reisi'nin görevi boyunca Instagram'a erişimin kısıtlanması da hep gündemde kaldı.
Reisi'yle ilgili eleştirilerden biri de 2019'un Kasım ayında petrol fiyatlarındaki artışın tetiklediği eylemlerde tutuklanan protestocularla ilgiliydi.
Eylemler, güvenlik güçleri tarafından sert ve kanlı şekilde bastırılmıştı.
Uluslararası Af Örgütü 304 kişinin öldürüldüğünü söylerken, Reuters haber ajansı bu sayıyı 1500 olarak duyurmuştu.
İranlı yetkililer ise her iki sayıyı da kabul etmedi. Resmi sayılar açıklanmadı ancak İran'da parlamentonun ulusal güvenlik komitesi o dönemde 7 bin kişinin tutuklandığını kaydetti.
Mehralizade adaylıktan çekilmeden önce katıldığı tartışma programında Reisi'yi zorlayarak, İran'ın dini lideri Ayetullah Ali Hamaney'den hala hapisteki tutukluları affetmesini istemesini söyledi.
Reisi ise tutukluların çoğunun ruhani lider tarafından affedildiğini, yalnızca "başka ülkelerle ilişkileri olanların ve özel duruma sahip mahkumların" içeride olduğunu savundu ancak veri paylaşmadı.
Öte yandan Reisi cezaevlerindeki Covid tehlikesini azaltmak için on binlerce mahkumun serbest bırakıldığını söyleyerek, "Böylesini dünyada kimse yapmadı" yorumunu yaptı.
Uluslararası Af Örgütü, geçen yıl bazı protestocuların aftan yararlandığını söylemekle birlikte, "yetkililerin tutuklu sayısı ve suçlamalarla ilgili bilgi paylaşmadığını" da hatırlattı.
Son TV tartışmasında Mehrelizade, Reisi'nin 9 Haziran'da Ahvaz kentindeki seçim mitinginde sosyal mesafe ve maske gibi Covid kurallarının ihlal edildiğini ileri sürdü.
Reisi, mitingle ilgili gerekli izinlerin alındığını ve mitingde Covid kurallarının benimsendiğini savundu.
https://twitter.com/hoseinrazzagh/status/1402701363566596101
Tartışmaların ardından İran'da Covid-19 salgınıyla ilgili kuralları belirleyen kurul, açıklama yaptı:
Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde yarışacak adaylardan, eski Devrim Muhafızları Ordusu Genel Komutanı Muhsin Rızai, diğer aday eski Merkez Bankası Başkanı Abdülnasır Himmeti'yi, İran para biriminin değer kaybından sorumlu tuttu.
Reisi lehine adaylıktan çekilen Ali Rıza Zakani de Himmeti'yi "ulusal paraya zarar vermekle" suçladı.
Oysa İran para birimi Riyal geçtiğimiz yıllar içerisinde değer kaybetti ve 2018'in Temmuz ayında Himmeti Merkez Bankası Başkanı olarak belirlendiğinde zaten değer kaybı başlamıştı.
İran yıllardır ABD'nin yaptırımlarının da etkisiyle ekonomik olarak zorluklar yaşıyor.
ABD Başkanı Joe Biden'ın seçilmesinin ardından yaptırımların gevşeyeceğine yönelik umutlar yeşerse de, koronavirüs salgını ve petrol fiyatlarındaki dalgalanmalar gibi etkenler para birimindeki değer kaybının sürmesine yol açtı.