MUHAMMET KURŞUN - İran'daki Sağlık Bakanı Hasan Gazizade Haşimi'nin istifasına ve birçok kurumun tepkisine yol açan 2019-2020 bütçesi ile ilgili tartışmalar devam ederken, ABD yaptırımları ve ekonomik krizin pençesindeki Hasan Ruhani hükümetinin, gelir-gider dengesini sağlayamayacağı ve bu nedenle borçlanma yoluna gideceği belirtiliyor.
Ruhani'nin 25 Aralık 2018'de Meclis'e sunduğu ve Meclis Plan Bütçe ve Muhasebe Komisyonu tarafından geçen hafta büyük bölümü kabul edilen ve petrole bağımlılığın azaltıldığı ifade edilen yeni yıl bütçesinde hükümetin geliri, 407 trilyon tümen (yaklaşık 97 milyar dolar) olarak öngörülüyor.
İran'ın yeni yıl bütçesinde; emekli maaşlarının aynı kalması, 2 milyon 300 bin tümenin altında maaş alanlardan vergi alınmaması, yüksek geliri olanlardan kesinti yapılması, geçim sıkıntısı yaşayanlar için toplamda 62 milyar dolar sübvanse sağlanması, evlenen çiftlere (resmi kur bazında) 4 bin dolar kredi verilmesi, kozmetik ürünlerinin ithalatında gümrük vergisine yüzde 10 zam yapılması, mazot fiyatının yüzde 20 artırılması ve yurt dışına çıkış harçlarının 220 bin tümen yapılması planlanıyor.
- Bütçede öncelik Eğitim, Çalışma ve Sağlık bakanlıklarına verildi
Bütçede Eğitim, Çalışma ve Sağlık bakanlıkları aslan payını alırken İçişleri, Adalet ve Petrol bakanlıkları en az payı alan kurumlar oldu.
Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani tarafından İran Meclis Başkanı Ali Laricani'ye sunulan İran'ın 2019-2020 bütçesinde Eğitim yüzde 30,8 ile en yüksek bütçeye, Petrol Bakanlığı da yüzde 0.05 ile en düşük paya sahip oldu.
Bütçedeki diğer payların dağılımı ise şu şekilde:
Çalışma 29, Sağlık 9,8 Enerji 5,9, Ulaştırma ve Şehircilik 5,6, İstihbarat 3,9, İletişim 2,5, Savunma 2,3, Dışişleri 1,8, Sanayi 1,5, Tarım 1,5, Ekonomi ve Maliye 1,4, Bilim ve Teknoloji 1,1, Kültür 1, Gençlik ve Spor 0,8 İçişleri 0,6, Adalet 0,1.
Sağlık Bakanı Hasan Gazizade Haşimi, sağlık projeleri ve yatırımlarına ayrılan yüzde 9,8'lik bütçeye itiraz ederek görevinden istifa etti. Muhafazakar siyasetçiler ve basın da savunma ve güvenlik bütçesinin çok yetersiz olduğu eleştirisinde bulundu.
- Genel savunma bütçesi azalırken Devrim Muhafızlarının payı arttı
Bütçe tasarısında Savunma Bakanlığının payı azaltılırken Devrim Muhafızları Ordusu'nun (DMO) ise artırıldı.
DMO bütçesi 2019-2020 tasarısında İran yerel para birimi riyal üzerinden yaklaşık yüzde 25 arttı, dolar bazında ise 1,2 milyar dolar azaldı, Savunma Bakanlığı bütçesi ise yüzde 50'ye yakın düştü.
Ancak İran Savunma Bakanı Tuğgeneral Emir Hatemi, önceki gün yaptığı açıklamada savunma bütçesinin öngörülen diğer yan gelirlerle önceki yıla nazaran yüzde 21 oranında artacağını duyurdu. Hatemi, kabine toplantısında savunma projeleri ve özellikle de füze alanında kaydedilen ilerleme konusunda birer rapor sunduklarını bildirdi.
Hatemi, savunma sanayisi alanında Savunma Bakanlığı tarafından yürütülen çalışmaların İran Meclisi tarafından önerilen plan kapsamında olduğunu belirtti.
- Bütçede petrole bağımlılık azaldı
İran Bütçe ve Planlama Kurumu Başkanı Muhammed Bakır Nobaht, 27 Aralık 2018'de yaptığı açıklamada, 2019-2020 yılı bütçesinde petrol payının mevcut yıla göre azaltıldığını belirtti.
Buna göre petrol satışlarından elde edilen gelirin, İran'ın bütçesindeki payı önceki yıllarda yüzde 70-80'lere kadar çıkarken 2019-2020 yılı bütçesindeki payı yaklaşık 33 milyar ile yüzde 30 olarak belirlendi. Tasarıdaki oranlara göre, İran'ın petrole olan bağımlılığı önceki yıllara kıyasla azalmış görünüyor.
- Hükümet 28,5 milyar borçlanmaya gidebilir Mecliste görüşmeleri süren tasarıya göre İran hükümetinin resmi kur bazında 28,5 milyar dolar borçlanmaya gidebileceği belirtiliyor.
AA muhabirine konuşan İran Meclisi Savunma, Güvenlik ve Plan Bütçe Komisyonu üyeleri, bütçenin genel olarak ihtiyaçlara cevap verdiğini ve hükümetin bütçede oluşan açığı kapatmak için borçlanmaya gidebileceği ve yabancı sermayenin yatırım yapmasını sağlamaya çalışacağı değerlendirmesinde bulundu.
Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu Başkanı Haşmetullah Felahatpişe, bütçede savunmaya ayrılan payın gereksinimleri karşıladığını ancak yapacakları değerlendirmeler sonucunda yetersiz olduğu kanaatine varmaları durumunda tasarı üzerinde düzenlemeye gideceklerini söyledi.
Hükümet gelirlerinin üçte ikilik kısmının devlete ait şirketler geriye kalanın da vergiler ve gümrük gelirlerinden elde edildiğini aktaran Meclis Plan Bütçe ve Muhasebe Komisyonu Başkan Yardımcısı Hadi Kavvami de bütçede önceliğin eğitim, sağlık ve sosyal refaha verildiğini, dar gelirli ve yoksul vatandaşlar göz önünde bulundurularak önemli bir ödeneğin tahsis edildiğini dile getirdi.
Hükümetin bütçede oluşan açığı hisse senedi satarak ve yabancı sermayenin yatırım yapmasını sağlayarak kapatmaya çalışacağını ifade eden Kavvami, 6. Kalkınma Programı'nda 60 milyar dolar dış yatırım öngörüldüğünü kaydetti.
Kavvami, bazı noktalarda eksiklikler olsa da bütçenin genel olarak ihtiyaçlara cevap verdiği değerlendirmesinde bulundu.
İran Meclisi Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu Üyesi Muhammed Cevad Cemal de bütçenin İran'a karşı devreye sokulan yaptırımlarla uyumlu olduğuna dikkati çekerek, "Bütçede, ilaç, temel gıda ürünleri, üretim için gerekli malzemeler, iş yerleri ve fabrikalarımız, savunma sanayimiz, işçi ve memur maaşlarının artırılmasıyla ilgili öneriler mevcut şartlarla gayet uyumlu." şeklinde konuştu.
İsfahan Milletvekili Hamid Rıza Fuladi ise petrolün bütçedeki payının yıldan yıla azaldığını ve 2019-2020 yılı için yüzde 30'a kadar indiğini, bu oranın son yıllarda yüzde 70-80'lere kadar çıktığını aktardı.
Ülke ekonomisinin önceki yıllarda daha ziyade devlete bağlı olduğunu dile getiren Fuladi, "Devlete bağımlılık aşamalı olarak azaldı ve şimdi özel sektörün de büyüdüğünü görüyoruz. Özel sektörün ekonomideki payının bundan sonra artmasını bekliyoruz." ifadelerini kullandı.
ABD'nin İran ekonomisine karşı uyguladığı yaptırımları göz önünde bulundurduklarını ve petrol satışı üzerinde çok etkili olması durumunda alternatif bütçe oluşturmayı da değerlendirdiklerine dikkati çeken Fuladi, "Hâlihazırda sanayimiz artık devletin sübvansesiyle yürümüyor, daha fazla özel sektörün inisiyatifinde. Bunun artmasını ve yabancı sermayenin de ülkemize yatırım yapmasını arzuluyoruz." görüşlerini paylaştı.
Fuladi, komşu ülkelerden Türkiye ile ekonomik ilişkilerinin gelişmesini ve bunun 30 milyar dolar hedefine ulaşmasını beklediklerini, bunun iki ülkenin de çıkarına olacağını sözlerine ekledi.