TAHRAN (İHA) - Birleşmiş Milletler (BM) Güvenlik Konseyi'nin nükleer çalışmaları durdurması yönündeki İran'a verdiği sürenin dolmasının ardından yaptırım tartışmaları da hız kazandı.
Tahran ise bir yandan yaptırım tartışmalarının psikolojik savaş olduğunu ve şu anda bunun gündeme getirilmemesi gerektiğini, bunun yerine görüşme ve müzakere tartışmalarının yapılmasının daha yerinde olacağını belirtse de, olası yaptırımlara da kendini hazırlıyor. İran'da hemen herkes, ambargo uygulanmasının olumsuz sonuçlarının yanında 'ülkenin gelişmesine de katkı sağlayacağı' yönünde ortak görüşte. Seyid Muhammed Hatemi hükümetinde savunma bakanlığı yapan ve şu anda, İran Dış Siyaset Strateji Komisyonu Üyesi Ali Şamhani, 27 yıldır İran'a uygulanan bir ambargo olduğunu hatırlatarak, "İran, barış amaçlı nükleer enerjiyi kullanmak konusunda kararlı olduğunu ve bu kararlılığını da, yaptırımları da gözönünde bulundurarak bir siyaset izleyerek net biçimde ifade ediyor" dedi.
Yine İran merkez bankası eski başkanlarından ve şu anda Tahran'da düşünce kuruluşu başkanlığı yapan Muhammed Adil ise, geçtiğimiz hafta başında Meşhed'de yaşanan uçak kazası ile ambargolar arasında doğrudan bağlantı olduğunu kaydederek, uçak yedek parçalarının olması halinde, bu tür kazaların daha az yaşanacağını kaydediyor. Adil, global dünyada ekonomik yaptırımların uygulanmasının da mümkün olmadığına dikkat çekiyor. İran'a olası bir yaptırım uygulanması konusunda İran aleyhine her hangi bir karar çıkması halinde İran parlamentosunun da Uluslararası Atom Enerji Ajansı (UAEA) denetçilerinin İran'a girişinin yasaklanması konusunda taslak hazırlayan Meclis Dış Siyaset ve Ulusal Güvenlik Komisyonu Sözcüsü Dr. Kazım Celali de, İran İslam Cumhuriyeti'nin, nükleer sorununun görüşmeler yoluyla çözülmesini istediğini ve bütün dünyaya bu yolda mesajlar verdiklerini belirtiyor. ABD'nin baskılarıyla dosyanın BM Güvenlik Konseyi'ne getirildiğini kaydeden Celali, bunun da kanuni ve hukuki bir süreç olmadığını, dosyanın yeniden UAEA'ya gönderilmesi gerektiğinin altını çiziyor. Celali, İran'ın uluslararası sözleşmelere bağlı hakkını kullanmak istediğine işaret ederek, 5+1 grubunun önerisine cevap verdiklerini ve üye ülkeler arasında Rusya ve Çin'in bölgede buhran istemediklerini, bu yüzden de ambargolara karşı çıktıklarını söylüyor. Celali, bu aşamada ambargolardan söz edilmesinin de erken ve doğru olmadığını kaydediyor.
Ambargolar konusunda tecrübe yaşamış olan Irak eski Petrol Bakanı Bahrululum ise, yaptırımların hiçbir ülkeye fayda getirmeyeceğini belirterek, İran'a yaptırım uygulayacak bir kararın da çıkmayacağına inandığını belirtiyor. İran'la önemli petrol ve gaz anlaşmaları imzalayan Shell ve Total petrol şirketleri ise gelişmeleri yakından ve kaygı ile izliyor. Shell ve Total şirketinin Tahran temsilcileri, konu hakkından açıklama yapmaktan kaçınırken, şirketin batılı temsilcileri, İran'ın büyük bir pazar olduğunu ve yaptırım uygulanmamasını umduklarını dile getiriyor.