İSTANBUL (AA) - NARGES REZAİ - İran'ın ünlü film yönetmenlerinden Puran Dırahşende, iki ülke arasındaki kültürel yakınlaşmaya katkı sağlamak için Türk-İran ortak yapımı bir sinema filmi çekmek istediğini söyledi.
İran'da 1979'daki devrimin ardından çektiği sinema filmiyle ilk kadın yönetmen ünvanına sahip Dırahşende, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Türk sinemasını öteden beri ilgiyle takip ettiğini belirtti.
Türk-İran ortak yapımı bir sinema filmi çekmek istediğini dile getiren Dırahşende, "Türkiye ile birlikte ortak film çekmeyi memnuniyetle karşılarım çünkü İran ile Türkiye arasında kültürel anlamda birçok ortak nokta var. Filmlerimizin ortak kültür üzerinde etkileri olabilir. Bu faaliyetlerle iki kültürü birbirine yakınlaştırabiliriz." dedi.
Türk sinemasını yakından takip ettiğini, özellikle de Türk sinemasının unutulmaz isimlerinden Yılmaz Güney'e büyük hayranlık duyduğunu aktaran Dırahşende, "Ben onun filmleri sayesinde sinema alanına yöneldim." ifadesini kullandı.
- "Türk sinema sektörü son dönemlerde kaliteli organizasyonlar gerçekleştiriyor"
Türkiye'deki yönetmenlerin oldukça yetenekli olduğunun altını çizen Dırahşende, şöyle konuştu:
"Türk sinema sektörü son dönemlerde kaliteli organizasyonlar gerçekleştiriyor. Türkiye'de düzenlenen film festivalleri dünyanın en başarılı festivalleri içerisinde yer alıyor. Türk filmleri İran’da, İran filmleri de Türkiye’de festivallere katılabiliyor. İran halkı Türk oyuncuları tanıyor. İran filmleri de Türkiye'de tanınıyor. Bu da iki ülke halkının birbirine yakınlaşması için bir fırsat."
- "İnsanlığın savaşa değil huzura ihtiyacı var"
Yapıtlarında genel olarak toplumsal konuları işleyen Dırahşende, savaşların en çok kadın ve çocukları etkilediğini ve kendisinin de bunu beyaz perdeye aktarmaktan mutluluk duyduğunu belirtti.
İran-Irak savaşının ardından ülkesinin savaş mağdurlarını daha iyi anladığını dile getiren Dırahşende, "Biz 8 yıl boyunca savaştık, zorluklar ve eziyetler çektik. Bu nedenle nerede bir savaş varsa kadınların o denli zarar gördüğünü biliyoruz." şeklinde konuştu.
Dırahşende, bir film yönetmeni olarak savaşların son bulmasını ve toplumlarının, savaşın kurbanı olan kadınları düşünmesini istediğini belirterek, "İnsanlığın savaşa değil huzura ihtiyacı var. Umarım toplum kendisine gelir ve huzurun tekrar dünyaya gelmesi konusunda düşünce sahibi olur." dedi.
Yeni bir film projesinin hazırlığı içinde olduğunu vurgulayan Dırahşende şöyle devam etti:
"Pedofili konusunda film yapmak istiyorum ve bu alanda geniş araştırmalar yaptım. Çeşitli açılardan bu insani dramı araştırdım. Gençler hakkında hem sosyolojik hem de psikolojik boyutlarının ele alındığı bir film yapacağım. Bu benim için çok önemli. Geleceğimizin huzur içinde büyüyenlerin ellerinde olmasını istiyorum. Bu yıl filmi tamamlamayı ümit ediyorum ve bütün dünyada yayımlamayı düşünüyorum. Bilindiği üzere erkek çocuklar bu meselenin kurbanları oluyor ve büyük acı çekiyorlar. Bu filmi kendi ülkem dışında bir ülkeyle ortaklaşa çekmek istiyorum. Çünkü bu konu sadece benim ülkemin değil bütün dünyanın sorunu."
- Puran Dırahşende
İran'ın Kirmanşah eyaletinde 1951 yılında dünyaya gelen Dırahşende, 1975'te Televizyon ve Sinema Yüksek Okulunda tamamladığı yüksek öğreniminin ardından ulusal kanalda belgesel ve kısa film yapımcısı olarak çalıştı.
Dırahşende, İran Devrimi sonrasında 1985'te ilk kadın yönetmen ünvanıyla ilk sinema filmi olan "İlişki" ile İtalya Giffoney Film Festivali'nde ödül kazandı.
Salgın hastalıklar, ekonomik çöküş, madde bağımlılığı, kaçakçılık, geleneksel tören ve kutlamalar, el sanatları, kaplıcalar, iplik, ipek ve yün gibi farklı konular üzerine 30'dan fazla belgesel ve kısa film yapan Dırahşende, "Küçük Mutluluk Kuşu", "Sonsuza Kadar Genç" ve "Şşş! Kızlar Bağırmaz" isimli filmleriyle de izleyicilerin beğenisini kazandı.