HABER

İrfan Önürmen Sanal Müze'de

İrfan Önürmen Sanal Müze'de

Eczacıbaşı Sanal Müzesi 2007, Çağdaş Sergiler bölümünde İrfan Önürmen'in 45 yapıtının imgesinden oluşan sanal sergiyi sanatseverlerle buluşturuyor.

27 Haziran'dan itibaren süresiz olarak yayında kalacak olan sergiye, Emre Zeytinoğlu'nun metni ve Nazım Dikbaş'ın sanatçıyla gerçekleştirdiği röportajı eşlik ediyor.

Önürmen resim yapma sürecini şu sözlerle açıklıyor: "(...) bendeki resim yapma, figürü boyama çok sezgisel bir süreç. Kendi imgeni buluyorsun orada. Kendine dönüp bakıyorsun, hissediyorsun onu üretmek istiyorsun, ressamsın çünkü, yaparak görüyorsun. Sürekli tercihler yapıyorsun, sana ait bir dil oluşuyor.

Vücudunun ritmi üretimi biçimlendiriyor. Duyguların ve vücudun ritmi, düşüncelerin, hepsi bir araya gelince oluyor bu, birisi diğerinden daha çok önemli değil. Bir resimde sezgisel yan artıyor, diğer resimde düşünceyle ilgili yan. Bu tasarlanmış bir şey değil çok fazla. Dışavurum. Bir kere figüre olan tavrım var, hareket var, o hareketin sıradanlığı var. Ben kendimle ilişkilendiriyorum bu olguları, oradaki hareket aslında benim kendimde izlediğim jestler ve burada bunu yaparak kendimi tekrar ediyorum ben."

Zeytinoğlu ise sanatçıyı şöyle anlatıyor: "Önürmen'in resimleri her ne kadar kendi başlarına bir öykü anlatmaktan kaçınsalar da, bunların bir araya gelişlerinden ortaya son derece dramatik öyküler çıkar. Birbirlerinden iyice uzaklaşmış olan insanların kopukluklar ve içe kapanmalar üzerinde kurulmuş bir kolaj ortamında; karşı çıkamayacakları üstesinden gelemeyecekleri bir yanlızlığı yaşıyor olmalarıdır vurgulanan….

Bir kolajın parçaları olmaktan fazla bir şey olmayan figürler, sanatçının kurduğu farklı bir figür-mekan ilişkisi ile, giderek daha güçlü bir mesaj içermeğe başlarlar. Burada mekan, bir gazete sayfası olarak seçilmiştir. Önürmen'in figürleri resmetmek adına seçtiği gazete sayfası, resimsel bir kaygının uzantısında; dokulu, renksiz ve dinamik bir yüzeyi kullanmak niyetinden daha fazlasını ifade eder. Kimi zaman olduğu gibi, kimi zaman da büyütülerek tuvale aktarılmış gazete sayfaları, içine aldığı figüre, o karşı çıkılmaz ve üstesinden gelinemez yanlızlığı bir " kader " olarak yükler. O " kader ", medyanın toplumsal olaylar ile kurduğu yüzeysel ilişki içinde, insanın içeriksiz bir malzeme olmasıdır.

Toplum katmanları arasında süregelen çelişkiler ve çelişkilerin yaşanması sırasında açılan derin yaralar, eğer olayların önem derecesini "tek-tip"e indirgeyen medya bakışı ile gizleniyorsa; insanlar da bu sığlıklar arasında içeriksiz birer nesne haline geliyorlar ( bu durum; günümüz toplumsal politikanın insanı metaya yatkınlaştırma çerçevesinde, medyanın işlevine de işaret eder ). Olaylar da; bu içeriksiz nesnelerin oluşturduğu kurmaca ve tekdüze öykülerdir. Gazete sayfalarındaki bir fotoğrafta yer alan sıradan bir gece kulübü kaçamağı ile, bir savaşın tüyler ürpertici görüntüsünün farkından söz edebilmek olanaksızlaşır; çünkü olaylar, içeriksiz kılınmış figürlerin kolajlarından başka bir şey değildir ( medyanın yaratabieceği öyküler için, kullanıma uygun figürlerdir bunlar )."

Sergi www.sanalmuze.org internet adresinde ziyaret edilebilir.

En Çok Aranan Haberler