İş Arkadaşını Öldürene 'ömürboyu' Istemi

Salih ÜÇTEPE/ADANA, Turgut Özal Bulvarı'nda bir kebapçıda çalışan Hanifi Akbaş, geçen nisan ayında servis aracını kullanan Abdullatif Ertürk'e, ani fren yapması ve yüksek sesle müzik açması nedeniyle tepki gösterince ikili arasında tartışma çıktı. Ertürk ile arasındaki gerginlik devam eden Akbaş bir süre sonra işten ayrıldı. Hanifi Akbaş, iddiaya göre 19 Mayıs saat 05.00 sıralarında eski işyerine giderek Ertürk'ün çıkmasını bekledi. Akbaş, işten çıkarak yaya olarak yürüyen Ertürk'ün yanına gitti. İkili arasında çıkan tartışma sonrası Akbaş üzerinde taşıdığı bıçakla Abdullatif Ertürk'ü göğsünden bıçaklayıp kaçtı. Ertürk, götürüldüğü hastanede yaşamını yitirirken, Hanifi Akbaş polis tarafından yakalandı.
'BIÇAĞI KORKUTMAK İÇİN SALLADIM'
Nöbetçi mahkemeye çıkarılan Hanifi Akbaş, Abdullatif Ertürk ile arasında çıkan tartışmadan sonra kendi isteğiyle işten ayrıldığını belirterek, kendisini şöyle savundu:
"Tartışmamızdan sonra Abdullatif sürekli benimle uğraşmaya başladı. Şef, bizim vardiyamızı değiştirdi, ancak ben bir süre sonra kendi isteğimle işten ayrıldım. Olay günü sabah Abdullatif'e benden özür dilemediğini ve hala arkamdan konuştuğunu söylemek için iş yerinin önüne gittim. Beni görünce 'Hayırdır, dükkanda beni dövecekmişsin' dedi. Ben de ağır küfürler ettiğini, özür de dilemediğini gerekirse döveceğimi söyledim. Beni küçümseyerek itekledi. Ben de bıçağı çıkarıp korkutmak amaçlı rast gele salladım. Bıçak olan sağ bileğimi tuttuğunda, elimi kendime doğra çekerken bıçak vücuduna gelmiş olacak ki, 'Allah Allah' diye bağırarak iş yerine doğru kaçmaya başladı."
'TASARLAYARAK ÖLDÜRME'
Akbaş mahkeme tarafından tutuklanırken, olayla ilgili soruşturmasını tamamlayan Cumhuriyet Savcısı da iddianamesini tamamlayıp Adana 2'inci Ağır ceza Mahkemesi'nde tasarlayarak adam öldürme suçundan ağırlaştırılmış ömürboyu hapis cezası istemiyle dava açtı. Savcı, iddianamesinde Hanifi Akbaş'ın olayı beklemek suretiyle gerçekleştirmesinin eylemi tasarlayarak gerçekleştirdiğini gösterdiğini, haksız tahrik oluşturabilecek boyutta herhangi bir eylemin bulunmadığının belirtti.