2012 yılında İstanbul Gaziosmanpaşa'da meydana gelen olayda, eşinin iş yerinin önünde tanımadığı kişiler tarafında saldırıya uğrayan İbrahim Ay ve oğlu Batuhan Ay, mahkeme tarafından aldıkları ceza sonrası hayatlarının karardığını söylediler. Batuhan Ay’ın iddiasına göre, annesine ait iş yerinde çalışırken iki şahsın birbiriyle tartıştığını ve bu kişileri iş yerinden uzaklaştırdıklarını, daha sonra minibüsle gelen 9 kişinin babası İbrahim Ay’a saldırdıklarını söyledi. Kendilerini savundukları için de 4,5 yıl ceza aldıklarını anlatan baba-oğul, olay sonrası iş yerlerini kapatarak Samsun’a yerleşmek zorunda kaldıklarını dile getirdi. Baba-oğul şimdi cezaevine girmek için cezalarının kendilerine tebliğ edilmesini bekliyor.
"KENDİMİZİ SAVUNDUĞUMUZ İÇİN 4,5 YIL CEZA ALDIK"
Yaşanan olayı anlatan İbrahim Ay, ”İstanbul Gaziosmanpaşa'da iş yerimizin önünde otururken bir minibüsle 9 kişi geldi. Direkt bana saldırdılar. Biz de haliyle kendimizi savunmak zorunda kaldık. Kendimizi savunduğumuzdan dolayı oğlumla ben 4 buçuk yıl ceza aldık. Bize saldıran insanlar 1-1,5 ay gibi ceza aldılar. İstanbul Bölge Mahkemesi'nden onaylanmış 4,5 yıl cezamız var. Adamlar bize saldırmış, biz kendimizi savunmuşuz. Ne yapsaydık, savunmasaydık mı, çaylarını söyleyip sonra bizi dövün mü deseydik?” dedi.
Oğlu Batuhan Ay ise, “Anneme ait iş yerinde çalışırken dükkanımıza saldırdılar. Önce babama saldırdılar. Babamızı ve ailemizi korumak için biz de müdahale ettik. Bunun sonucunda babamla ben 4,5 yıl ceza aldık. Karşı taraf 1-2 ayla kurtuldu” diye konuştu.
"ADALET İSTİYORUZ"
Karakolda kamera kayıtlarının kaybolduğu iddiasında bulunan Batuhan Ay, "Olayın işleyişi çok farklı gelişti. Kendimizi müdafaa ettiğimiz için hiç ceza almayacağız diye düşünürken cezayı biz aldık. Suçlu olan taraf ceza almadı. Bunun sonucunda işimiz bozuldu, düzenimiz bozuldu, zarara uğradık. Adaletin yerini bulmadığını düşünüyoruz ve adalet istiyoruz. Dükkanda iki müşteri tartıştı. Olaya biz müdahale ettik, bunları ayırdık ama sonrasında olay bize döndü. Nasıl döndüğünü de anlamadık. Dükkandan ayrıldılar, akabinde 9 kişi birden saldırdılar. Bu olay sonrasında işimizi kaybettik, dükkanımızı kapatmak zorunda kaldık. Yaşadığımız şehri değiştirmek zorunda kaldık. Çocukluğumuzun geçtiği semtten koptuk. Başka şehre taşınmak zorunda kaldık. Maddi-manevi her türlü mağdur olduk. Maddi olarak çöküntüye girdik. Bir sürü icra dosyamız oldu. Günümüzü geçiremez hale geldik. Yaklaşık 20 icra dosyamız var. Annem de, babam da, erkek kardeşim de maddi açıdan büyük bir çöküntü içerisine girdik" şeklinde konuştu.
(İHA)