Çukurova'nın savaş sonrasında Irak'taki ticaret imkanlarından yararlanmasına yönelik olarak girişimlerde bulunan ve bu kapsamda Irak'a heyetler göndererek araştırmalar yaptıran ATO Yönetim Kurulu Başkanı Şaban Baş'ın yaptığı açılamaya göre, bu ülke ile ticari ilişkiler sırasında karşılaşılan güçlüklerin belirlenmesine yönelik aralarında Adana'nın da bulunduğu birçok kentte bir anket çalışması yürütüldü.
Anket çalışması sonuçlarında en önemli konunun, "Irak'a mal sevkıyatında Habur Sınır Kapısı'nda aşırı ve sınırsız bekleme" olduğu tespit edildi. Bu konuyu sırasıyla "Mal sevkıyatında, sevk edilen malların sigortalanamaması, irtibat bürosu eksikliği, mal sevkıyatının Irak içindeki bölümünde asayiş sorunu, ithalat ve ihracatta Irak tarafında belgelendirme güçlüğü, Kuzey Irak'a geçişte, Irak'a ihracat gümrük vergisi veya benzeri herhangi bir yükümlülüğe gerek olmadığı halde, Irak gümrüğünde keyfi ve miktarı belli olmayan bedellerin ödenmesi, Irak'taki ticaret ve müteahhitlik olanakları konusunda sağlıklı bilgiye ulaşma" maddeleri izledi.
İşadamları, ankette yer alan başta, "Genel olarak can ve mal güvenliğinin olmaması ile Irak'ta üstlenilen alt yapı ihalelerinde, insan ve makine ekipmanlarını tehdit eden güvenlik sorunları" olmak üzere, "BM Petrol Karşılığı Gıda Programı dışındaki mal sevkıyatlarında ödeme sisteminin yürütüleceği bankacılık sisteminin olmaması, koalisyon güçlerine mensup asker ve sivil görevlilerin davranışı, iletişim alt yapısının yetersizliği, dil sorunu, konaklama" gibi maddeleri ise işaretlemediler.
ATO Yönetim Kurulu adına yaptığı açıklamada, anket sonuçlarının, "Türk işadamlarının ticaret yapabilme uğruna kelleyi koltuğa alabileceklerini" gösterdiğini ifade eden Şaban Baş, "Irak'a giden oda heyetinin, bu ülkede devlet otoritesini elinde tutanların, suçlular ile birlikte hareket ettiğini, polis ve hırsızın ayırt edilemediğini, malların sevki ve teslimi için hiçbir güvenlik tedbirinin mevcut olmadığını, para tahsilatı ve nakit taşıma güvenliğinin bulunmadığını, bedeli alınmadan mal verilmiş ise bedelini almanın çok zor hatta imkansız ve her an soyulma riski olduğundan, bedeli alınsa bile nakit taşımanın çok riskli olduğunun bildirdikleri bir sırada gerçekleşen bu anketin sonuçları, oldukça düşündürücü ve anlamlıdır" dedi.
"TİCARET YAPMAKTA KARARLI OLAN TÜRK İŞDAMLARINI KUTLAMAK GEREK" Ticaret yapmakta kararlı olan Türk işadamlarının kutlanması gerektiğini vurgulayan Baş, "Bu sonuç, bir dönem toplam ihracatımızın yüzde 8'ini gerçekleştirdiğimiz ve ticaret hacmimizi 3 milyar dolara ulaştığı Irak'la olan ticaretin geliştirilebilmesi için bazı yeni yöntemlerin denenmesinde fayda bulunduğunu da göstermektedir. Çünkü alınabilecek önlemlerle 3 milyar doların da üzerine çıkabileceğimize inanıyoruz. Bunlar önlemler arasında peşin alışveriş yöntemi, ortaklık kurmak veya temsilcilik açmak suretiyle ticaret yapmak, sınırda mal satmak yöntemleri, Irak pazarındaki payımızı koruyup ürünlerimizin Irak tüketicileri tarafından süratle temin edilebilmesi bakımından mutlaka hayata geçirilmelidir. Habur Gümrük Bölgesi'nin hemen yanında, yerleşim bölgesinin dışında en az 2 bin dönümlük bir arazinin Serbest Bölge olarak tahsis edilmesi ve prefabrike işyerleri açılmasının, ticaretin gelişebilmesi için elverişli bir ortam yaratacağını düşünüyoruz. Bu sistem hayata geçirilebilirse Musul, Kerkük, Süleymaniye, Duhok, ve Zaho gibi büyük şehirlerde yaşayan, Irak nüfusunun yarısından fazlasının bu bölgeden alışveriş yapabilme imkanı sağlanmış olacaktır" diye konuştu.
Baş, ATO'nun Çukurova'daki diğer oda, borsa ve kurumlarla birlikte yürüttüğü, Irak'ta bir irtibat bürosu açılması konusundaki çalışmalarının da sonuçlanma aşamasında olduğunu belirtti.