HABER

İşeme bozukluğu deyip geçmeyin

İşeme bozukluğu deyip geçmeyin

MERSİN (İHA) - Mersin Üniversitesi (MEÜ) Tıp Fakültesi Araştırma ve Uygulama Hastanesi Üroloji Ana Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Erim Erdem, çocukların önemli bir kısmında normal idrar tutma ve işemeyi öğrenme bozukluğu bulunduğunu belirterek, bu çocuklara, anne ve babanın cezalandırıcı ve baskıcı bir yaklaşım sergilememesi gerektiğini söyledi.

İşeme bozukluğunun birçok farklı tarzda idrar yapma bozukluğunu içeren ortak bir isim olduğunu belirten Doç. Dr. Erim Erdem, idrar kaçırmanın bu bulgulardan birisi olduğunu belirtti. Bozuklukların bir kısmında nedenin doğuştan ya da sonradan oluşmuş sinirsel sistem bozukluğu olduğunu kaydeden Erdem, "Önemli bir kısmı da herhangi bir bozukluk olmaksızın normal idrar tutma ve işemeyi öğrenmenin olgunlaşmasındaki gecikme ve bunun yol açtığı sorunlar bütünüdür; tedavi edilmezse zamanla yapısal hale gelir. Bu da böbrek yetmezliğine kadar gidebilecek kalıcı hasarlar yaratabilir" dedi.

Yenidoğan bebeklerin, çok küçük olan idrar torbaları dolar dolmaz işediğini ancak, idrar torbalarını tam olarak boşaltamadıklarını kaydeden Doç. Dr. Erdem, bebeğin büyümesiyle idrar torbalarının boyutlarının arttığını, aynı zamanda mesane ve idrar tutmayı sağlayan sfinkteri kontrol edebilmeye ve birlikte çalıştırabilmeye başladıklarını söyledi. Erdem, çocukların çiş tutmayı öğrenmelerinin de, beyin-sinir sistemi ile idrar torbası arasındaki iletişimin sağlanması, yani beynin idrar torbasına kumanda
etmeyi öğrenmesi anlamına geldiğini ve tam kontrolün sağlanmasının 5 yaşına dek uzayabildiğine dikkat çekti.

İdrar kontrolünün öğrenimi sırasında verilecek doğru işeme eğitiminin önemine değinen Doç. Dr. Erdem, "Tuvalet alışkanlığı kazanma, çocuğun hayatında önemli bir gelişimsel olaydır ve çocuk 2 yaşına geldiğinde başlanabilir. Tuvalet eğitimine ebeveyn ve çocuğun her ikisi de hazır olmalıdır. Çocuk hasta ise, kabızlık problemi varsa, yaşamında önemli bir değişiklik varsa (yeni bakıcı, yeni kardeş, taşınma, ölüm vb.) tuvalet eğitimi için beklenmelidir. Aynı şekilde ebeveyn de kendisini gergin, sinirli
hissediyorsa, yeterli zaman ayıramayacağını düşünüyorsa tuvalet eğitimine başlamak için uygun zamanı beklemelidir" diye konuştu.

Doç. Dr. Erdem, 5 yaş sonrası idrarını kaçıran çocuklarda sorunun kabul edilmesi ve nedenleri için bir hekime başvurulması gerektiğinin de altını çizdi.
"Anne ve babaların özellikle bilmesi gereken, bunun ne çocuklarının ne de kendilerinin bir hatası sonucunda olmadığıdır" diyen Erdem, cezalandırıcı ve baskıcı bir yaklaşımın işlerin daha da bozulması sonucunu doğuracağını, tedavide bir pediatrik ürolog denetiminde işeme eğitimi ekibi ile ailenin beraber çalışması gerektiğinin altını çizdi.

Üroloji Ana Bilim Dalı bünyesinde İşeme Eğitimi Polikliniği bulunduğunu ifade eden Doç. Dr. Erdem, uluslararası kurslarda eğitim almış 2 hemşirenin de çalıştığı İşeme Eğitimi Ekibi ile tüm işeme bozukluklarının tanı, tedavi ve takibinin yapıldığını söyledi. Tedavinin önemli bir adımını çocuk ve ailenin idrar yollarının yapısı, normal çalışması ve çocukta var olan bozukluğun nedeninin anlatılmasının oluşturduğunu kaydeden Erdem, poliklinikte bu amaçla hazırlanan hasta bilgilendirme formlarının da
kullanıldığını belirtti.

İŞEME BOZUKLUĞU NASIL TEDAVİ EDİLİR?

İşeme bozukluğunun tedavisini değerlendiren Doç. Dr. Erdem, amacın çocuğun işeme bozukluğunu erkenden tanıyarak tedaviye erken başlamak, yakın tanı ve izleme ile üriner sistemde (idrar yolları) oluşturacağı kalıcı hasarları engellemek olduğunu kaydetti.

Erdem, işeme bozukluğunun tipine ve aşamasına göre tedavi uygulandığını belirtti. İşeme eğitiminin, çocuğun normal idrar yapabilmeyi öğrenmesini sağlamak amacıyla verilecek eğitim olduğunu kaydeden Erdem, eğitim ile işeme aralıkları, işeme süresi ve işeme pozisyonunun düzenlendiğini, işeme sırasında sfinkterini doğru gevşetmesi sağlandığını vurguladı. Erdem, "Gerekli olduğu durumlarda ilaç tedavisi, tedaviye eklenir. İdrar yolu iltihapları engellenir ve eğer varsa tedavi edilir. Gelişmiş olan yapısal idrar yolu bozuklukları varsa bunlar için gerekli girişimler yapılır" şeklinde konuştu.

Tuvalet alışkanlığı kazandırılmaya başlamadan önce, anne-babanın bir planının olması gerektiğinin altını çizen Erdem, eğitime ne zaman, nasıl başlanacağı, eğitim için ne gibi malzemelerin gerekli olduğu şeklindeki konuların önceden belirlenmesinin şart olduğunu vurguladı. Erdem, çocuğa tuvalet alışkanlığı kazandırılırken anne-babanın davranışlarının nasıl olması gerektiğini ise şöyle sıraladı:
"Tuvalet alışkanlığı kazandırmak, ilgi ve zaman gerektirdiği için, anne ve babanın sabırlı olmaları çok önemlidir. Her çocuk tuvalet eğitimi sürecinde ara sıra altına kaçırabilir. Bu durumda çocuğa kızılmamalı, çocuk ayıplanmamalı ve cezalandırılmamalıdır. Kaslarını kullanmayı öğrenirken kaçırmalar olağandır ve bu dönem biraz zaman alabilir. Tuvalet eğitiminin her aşamasında çocukla konuşulmalı ve çocuk cesaretlendirilmelidir. Tuvalet eğitiminin her olumlu aşamasında çocuk övülmeli ve beğenildiği gösterilmelidir. Tuvalet eğitiminde, çocuğun tuvalet eğitiminde öğrendiklerini uygulamadığı zamanlar olabilir. Anne-baba, başarısız tuvalet eğitimini otoritelerine doğrudan bir saldırı olarak yorumlamamalıdırlar. Çocuk tuvaletini yaptığında kakasından ve çişinden nefret etmesine neden olabilecek sözler söylenmemelidir. Çocuğun tuvalet eğitimindeki başarısı veya başarısızlığı, hiçbir zaman çocuğun zekasıyla eşdeğer tutulmamalıdır."

En Çok Aranan Haberler