Şöyle düşünün; muazzam güzelliklerle dolu bir gezegende yaşıyoruz. Özgürlüğün keyfini doyasıya çıkartmak varken neden kendimizi küçük bir alanla sınırlandırıyoruz? Sıkılmadınız mı monotonlaşan her şeyden ve herkesten? Serbest bırakın kendinizi, dünyanın sizi, sizin de dünyayı keşfetmesi gerek artık!
Her şeyi bırakıp dünyayı gezmek fikri başta korkutucu gelse de hayallerinizi gerçeğe dönüştürme yolunda ihtiyacınız olan tek şey birazcık cesaret. İş ev döngüsü arasında gidip gelen hayatınız için özgürlükten ne kadar bahsedebilirsiniz? Emin olun kollarınızı açıp dünyaya ben özgürüm diye haykırabilmek size çok şey kazandıracak.
Farklı insanlar tanıdıkça ve farklı mekanlar gezdikçe, farklı hayat hikayeleri ve mekanların tarihi ile birebir münasebet kurmak insanın hayata bakış açısını genişletir. İnsanlardan sıyrılıp, hayata daha farklı açılardan bakmak için sizi tutan ne olabilir ki? Olumsuzlukları kafanızdan çıkartın. Gezmenin ve yeni yerler keşfetmenin tadına varınca "neden daha önce yola çıkmamışım" diyerek kendinize kızacaksınız. Ve inanın bu yolculuk size inanılmaz deneyimler kazandıracak. Sizi asıl mutlu edenin bir çuval para değil bir avuç mutlu hatıra olduğunu anlayacaksınız.
Bir yandan seyahat ederken bir yandan kendinizi dinleme şansına da sahip olursunuz. İnsan kendini dinledikçe tanışır kendiyle. Dünyanın telaşesinden uzak kendinizle tanışmanın mutluluğu paha biçilemez. Kendinizi daha iyi tanıyınca, empati yapma yeteneğinizin arttığını ve insani ilişkilerinizde artık daha çözüm odaklı olduğunuzu fark edeceksiniz.
Seyahatiniz sırasında öyle farklı insan, topluluk ve kültürlerle tanışacaksınız ki belli bir zaman ve birikimden sonra insanları daha iyi tanıyacak ve insanlara daha farklı yaklaşacaksınız. Kurduğunuz dostluklar size seyahatinizden kalan en güzel şeylerin başında olacak.
Gezip, dokunup, hissetmek ile hayal etmek arasında dağlar kadar fark var. Okuyacağınız bir kitap yerine kendi hikayenizin içinde baş kahraman olup maceralara sürüklenme şansına sahip olacaksınız. Eğer okumayı çok seven biriyseniz çok daha güzel çünkü; dünyayı dolaşırken, okumak için bolca güzel zamanlarınız ve manzaralarınız olacak. Hem belli mi olur dünyayı dolaşmayı tamamladıktan sonra kendi kitabınızı bile yazabilirsiniz. Zira gezdiğiniz ve gördüğünüz mucizevi yerleri kendinize saklamak bencillik olur.
Siz belki de bir dağcısınızdır, ya da çok iyi bir yüzücü veya sörfçü, bisikletçi, yamaç paraşütçüsü ve bunlara benzer denemeye vakit bulamadığınız birçok şey. Bunların hepsini deneyip farkına varmanın yolu televizyon karşısında zap yapmaktan veya ofisinizdeki işlerle ömrünüzü törpülemekten değil, kendinizi seyahatin kollarına atmaktan geçiyor.
Yoğun iş temponuzu bırakıp tatile çıksanız bile en iyi ihtimalle görebileceğiniz ülke sayısı bir elin parmaklarını geçmez. Büyük ve güzel dünyamızın ev sahipliği yaptığı ülke sayısı ise tamı tamına 236. İnanın ülkeler, fotoğraflarda gördüklerinizden çok daha fazlasına sahip. Ülke ve şehirlerin gerçek güzelliklerini görüp, fark etmek turist gibi gezmekten geçiyor. En basitinden kendi yaşadığınız şehri bir gününüzü ayırarak turist gibi gezin. Daha önce fark etmediğiniz onlarca güzelliğin keşfedeceksiniz.
Seyahat ederken çeşitli zorluklarla karşılaşacaksınız. Kimi zaman bu zorluklar insan kaynaklı kimi zaman doğa kaynaklı olacak. Zaman geçtikçe bunları aşmayı öğreneceksiniz. Sorunları çözme yeteneğiniz ve pratikliğiniz o kadar artacak ki buna siz bile şaşıracaksınız.
Dünyayı dolaşırken yaşadıklarınız sayesinde farklı bakış açılarına sahip olacaksınız. Kendinizi ifade ederken daha özgün olacak, bir şeyler tasarlarken yaratıcılığınızı daha iyi kullanacaksınız. Eskiden bakıp gördüğünüz herhangi bir şey, tekrar baktığınızda sizin için aynı şeyi ifade etmeyecek. Yaptığınız yolculuklar kişisel gelişiminize muazzam bir katkı sağlayacak.
Dünyayı dolaşırken dünya mutfağı emrinize amade. Tabi dünya mutfağı dediysek lüks restoranlarda olmak zorunda değil; belki küçük lokantalarda, belki sokak satıcılarında tadacaksınız dünya mutfağı lezzetlerini.
İnsan bulunduğu yerin dilini bilmeyince temel kelimeleri mecburen öğrenmek zorunda kalıyor. Elbette siz dünyayı dolaştığınız için bir yerde aylarca kalma imkanınız ve o dili sular seller gibi konuşma imkanınız olmayabilir. En azından öğrenmek istediğiniz dilin temelini oturtur ve seyahatinizi tamamlandıktan sonra kendinizi geliştirirsiniz.