Gümrük ve Ticaret Bakanlığı’nın, Suriye ve Irak’ta IŞİD, PKK ve PYD terör örgütlerinin tarihi eser kaçakçılığına darbe vurduğunu ortaya çıktı.
Milliyet'ten Önder Yılmaz'ın haberine göre; Gümrük Bakanlığı’na bağlı Gümrük ve Muhafaza Genel Müdürlüğü, TBMM Kaçak Eserlerin İadesini Sağlama ve Kültür Varlıklarını Koruma Tedbirlerini Araştırma Komisyonu’na kaçırılan eserler konusunda çarpıcı bir rapor gönderdi. Rapora göre Türkiye, Suriye ve Irak’ta IŞİD, PKK ve PYD ile savaşırken Gümrük Bakanlığı da her iki terör örgütünün tarihi eser kaçakçılarına karşı harekete geçti.
Savaşı fırsat bilerek Türkiye üzerinden her iki ülkenin kültür varlıklarını satmak isteyen savaş tacirlerine fırsat vermemek için yeni önlemler geliştiren Gümrük Bakanlığı, kaçakçılığın, “Doğu Akdeniz” hattından, “İstanbul/Trakya” hattına kaydığını kayda geçirdi. Yakalama istatistiklerine göre; 2013’ten 2016’ya kadar, “Doğu Akdeniz” hattında kaçakçılık, Trakya’ya kaydı. Sadece 2016’da bin 513 tarihi eser yakalanırken, 2017’de alınan önlemler sonucu bu sayı yediye düştü. Trakyada ise 2016’da bir olan yakalanan kaçak tarihi eser sayısı 2017’de 730’a çıktı.
Kazıcı-toplayıcı-pazarlamacı
Kaçakçıların yöntemlerine de değinilen raporda, internet kanalıyla yapılan kaçakçılık hakkında şu ifadelere yer verildi:
Hiyerarşik bir yapı içerisinde “Kazıcı-toplayıcı-pazarlamacı” şeklinde sistematik olarak örgütlendikleri ve kültür kaçakçılığını meslek haline getirdikleri görülüyor.
Kaçak kazıcılar marifetiyle höyük, ören yerleri, tümülüs vb. alanlardan çıkarılan eserler, toplayıcılar kanalıyla büyük şehirlerde toplanmakta ve buradan pazarlayacı gruplar ile yüksek meblağlar karşılığında nakliye firmaları ve gemiler yoluyla yurt dışındaki müzelere, galerilere ve koleksiyonculara satılmaktadır. Bu da kültür varlığı kaçakçılığının örgütsel ve organize yanını öne çıkarmaktadır. Bunun yanında yolcu beraberinde çıkarmak, taşıt için gizleme, internet ve e-ticaret kanalıyla sahte beyanla satış, yanıltıcı veya eksik beyan, diplomatik kolaylıklardan yararlanılarak yapılan kaçakçılık girişimleri, posta muafiyetleri ile müze soygunları sonucu ele geçirilen eserler de başlıca kültür varlığı kaçakçılığı yöntemleri arasında sıralanabilmektedir.
Sikke darphanesi kurmuşlar!
Kültür ve Turizm Bakanlığı, Gümrük Bakanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü ve Jandarma Genel Komutanlığı’nın kaçak kazılara yönelik operasyonlarıyla darbe üstüne darbe alınca dolandırıcılar yeni yöntemler icat etti. Rapora göre, tarihi eser kaçakçılarının da sahteleri türedi. Emniyet Genel Müdürlüğü’nün, TBMM Kaçak Eserlerin İadesini Sağlama ve Kültür Varlıklarını Koruma Tedbirlerini Araştırma Komisyonu’na gönderdiği rapora göre tarihi eser bulamayan dolandırıcılar küçük tarihi eserlerin imitasyonlarını “orijinal” esermiş gibi piyasaya sürüyor. Eserlerin satışı ise daha çok sosyal paylaşım sitelerinden gerçekleştiriliyor. İnternet başında sahte eserlerin toplanması ve dolandırıcıların tespitine yönelik çalışma yürüten ekipler tüm internet ağlarını tek tek araştırıyor. Rapordan öne çıkanlar özetle şöyle:
Koleksiyonerler de karışıyor
- 81 il, 42 ilçede KOM birimleri yapılandırılmıştır. KOM Daire Başkanlığı koordinesinde kültür varlıkları kaçakçılığıyla mücadele edilmektedir.
- Sahte eserlerin toplanması ve dolandırıcıların tespitine yönelik çalışma yürüten ekipler tüm internet ağlarını tek tek araştırıyor.
- Suçla mücadele sırasında özellikle sikke ve heykelcikten oluşan taklit-imitasyon eserler “dolandırıcılık” amaçlı piyasaya sürülüyor.
- Define arama amacıyla oluşturulan internet sitelerinde suça teşvik edici bilgilerin yer alması nedeniyle insanlar kaçakçılığa özendiriliyor.
- Yürütülen soruşturmalarda bazı koleksiyonerlerin zaman zaman kültür varlıkları kaçakçılığı olaylarına karıştığı görülüyor.
- 2017’de 358 operasyon gerçekleştirilmiş, 744 şüpheli hakkında işlem yapılmış, dokuz kişi tutuklanmış ve 28 bin 133 adet eser ele geçirilmiştir.