İnsanların yaklaşık %17–35 i fotik hapşırma refleksine (Otozomal Dominant Zorlayıcı Helio-oftalmik Patlama Sendromu-ACHOO-olarak da bilinir) sahiptir. Fotik hapşırma refleksi (FHR) ışığın (özellikle güneş ışığı) tetiklediği bir refleksin sonucudur. Bu hapşırmanın nedeniyse son bin yıldır bilim adamlarının kafasını bir hayli karıştırıyor. Aristotle adlı bilim adamı, hapşırmaya neden olan bu refleksin güneş ışınlarının burunda yarattığı ısıdan dolayı olduğunu öne sürdü. Ancak, bu hipotezin ortaya atılmasından yaklaşık 2000 yıl kadar sonra Francis Bacon güneşe doğru gözleri kapalı biçimde yürümüş ve hapşırmamıştır. Böylece, ısının hapşırmaya neden olan tek faktör olmadığını gözlemlemiş ve güneşin gözü sulandırdığını ve bu şekilde burnu hapşırma derecesine kadar rahatsız ettiğini düşünmüştür. Bu hipotez, hapşırmanın burnun içindeki rahatsız edici faktörlerden doğduğunu düşününce aslında çok da ilginç değildi. Fakat bilim adamları, günümüzde bu olayın burnumuzdan ziyade beynimizle ilişkili olduğunu vurguluyor.
Yüzümüzün duyuları ve hareketlerinden sorumlu trigeminal sinir, tüy ya da toz gibi rahatsız edici maddeleri algıladığı zaman hapşırma olayı gerçekleşir. Bu sinir, görmeyi algılayan optik sinire çok yakın bir yerde bulunuyor. Eğer optik sinirleriniz karanlık bir ortamdan aydınlık bir ortama geçtiğinizi hissederse, gözbebeklerinde meydana gelen büyüme ile bu değişime cevap verir. Fotik hapşırma refleksinden etkilenen insanlarda bu sinyalin trigeminal sinyal tarafından yanlış anlaşılarak hapşırmaya neden olduğuna inanılıyor. Işık kaynaklı hapşırığa duyarlı kişiler bu özellikleri için anne babalarına bir teşekkür borçludurlar. Bu kişilerin bu özellikleri otozomal dominant olarak adlandırılıyor. Yani sadece X ya da Y kromozomunda meydana gelen bir şey değil. Eğer anne ya da babadan sadece bir tanesi bu gene sahipse, doğacak çocuklarının da bu gene sahip olma olasılığı %50 oluyor.
ACHOO birçok nedenden dolayı zararsız bir durum gibi gözükse de bazı önemli etkilere sahip. Çünkü hapşırmak anlık görüntü kaybıyla direkt ilişkilendiriliyor. Bu yüzden güneşli bir gün, ip cambazları, sporcular ve sürücüler için ciddi problemler teşkil edebilir. 1993 yılında Military Medicine (Askeri Tıp) dergisinde yayınlanan bir makalede, bu durumun savaş uçağı pilotları için bir hayli tehlikeli olduğundan bahsedildi. Neyse ki, bu durumdan bir çift güneş gözlüğü takarak uzak durulabileceği çok geçmeden anlaşıldı.