HABER

İşkencenin önüne geçilemiyor

CENEVRE (İHA) - Uluslararası Af Örgütü, 26 Haziran 1987'de yürürlüğe giren BM İşkenceyle Mücadele Anlaşması'nın, işkenceyi iktidar faktörü olarak kullanan 111 ülkede hala sistematik olarak işkenceye başvurulmasını önlemeye yetmediğini duyurdu.

26 Haziran, İşkenceyle Mücadele Günü olarak Uluslararası Af Örgütü tarafından kabul ediliyor. BM İşkenceyle Mücadele Anlaşması'nın imzalandığı 26 Haziran 1987'den bu yana 111 ülkede devlet tarafından uygulanan işkencenin önüne geçilmediği açıklandı.

İşkencenin devlet tarafından kasıtlı olarak uygulanması durumunda otorite sağlayacı bir araç haline dönüştüğünü ifade eden İşkence Kurbanları Rehabilitasyon Merkezi Başkanı So Jens Modvig, "İşkence, mağduru konuşturmak için de başvurulan bir yöntemdir. Ama bu gibi rejimlerin asıl amacı göz korkutmaktır" diyor.

İşkence yapanların, aynı zamanda diğer muhaliflere de "Rejimle çatışırsanız başınıza gelecek budur" mesajını vermek istediklerini belirten Modvig, Zimbabve'de seçimler sırasında yaşanan şiddet olaylarını örnek gösteriyor. Zimbabve yönetiminin halkı sindirmek ve muhalefeti susturmak için sistematik işkence uyguladığını söyleyen Modvig, tüm dünyadan Kopenhag'daki merkeze bilgi akmasına rağmen işkencenin gerçek boyutlarını saptamakta güçlük çektiklerini belirtiyor ve şöyle devam ediyor: "İşkence raporlarına baktığımızda tüm bunların münferit olaylar genelleştirilerek hazırlandığını görüyoruz. Bu raporlarda kimin, nerede, ne zaman ve nasıl işkenceye tabi tutulduğu yazıyor. Prensipte dünya ülkelerinde var olan işkence hakkındaki sistematik bilgimiz ise yeterli değil. İşkencenin nerelere ve günlük hayata ne şekilde yansıdığını öğrenebilmek için global haberleşme ağı kuruyoruz."
Kopenhag'da İşkence Kurbanları Rehabilitasyon Merkezi, dünyadaki benzeri kuruluşlar gibi Af Örgütü, Kızıl Haç Teşkilatı ve insan haklarını savunan ve işkenceyle mücadele eden sivil toplum örgütleriyle işbirliği yapıyor. Modvig en büyük arzularının, bütün dünyada işkence suçlarını kovuşturup suçluları adalete teslim etmek olduğunu söylüyor ve sözlerini şöyle sürdürüyor:
"Siyasi dokunulmazlığın işkenceyi teşvik ettiği gün gibi aşikar. İşkenceci, suçundan dolayı ceza çekmeyeceğinden emin olduğu sürece, işkence meşru bir yöntem gibi algılanacaktır. İşte en önemli hedefimiz bu işkence yapanların dokunulmazlığını kaldırtmak olmalıdır."

En Çok Aranan Haberler