Siyanobakteri tehlikesi patlak verdi! İçme sularında görülen, canlılığı engelleyen, tarıma zarar veren ve başta karaciğer kanseri olmak üzere birçok hastalığa yol açan siyanobakterilere karşı Dr. Erol Kesici önlem alınması gerektiği yönünde uyardı. Geçtiğimiz günlerde ise İSKİ Genel Müdürü Şafak Başa, Başa, “Bugün kime sorsak, İstanbul’da musluk suyunun içilmeyeceğini söyleyecektir. Oysa biz bunun tam tersini söylüyoruz. İstanbul’da su musluktan içilir diyoruz" demiş ve "Bu ekonomik kriz ortamında, İstanbullulara musluktan su içme çağrısı yapıyor ve aile bütçelerine bir nebze de olsa destek olmaya çalışıyoruz” diyerek çağrıda bulunmuştu. İşte, denizlerde müsilajı da meydana getiren, İstanbul'da da görülen siyanobakteri tehlikesinin tüm ayrıntıları...
"BUNLARI BIRAKIN İÇMEYİ..."
İstanbul'da Sazlıbosna gölünde de görülen siyanobakteriler, çoğalarak alg patlaması olarak yüzeye çıkıyor. Su kaynaklarını tehdit eden önemli bir sorun olan siyanobakterilerin göl ve su kaynaklarındaki balıkların oksijensiz kalarak boğulmalarına sebebiyet verdiği belirtiliyor.
Son zamanlarda siyanobakterilerin artış gösterdiğini belirten Dr. Kesici, bu nedenle önlemlerin alınmasında titizlikle davranılması gerektiğini vurguladı. Dr. Erol Kesici, kirlilik yükünün de aşırı oranda arttığına işaret ederek siyanobakterilerin, doğal su bitkilerinin üzerine tutunarak, onların oksijenini engellediğini ve çürümelerine neden olduğunu belirtti.
Kesici, son yıllarda göllerde mavi-yeşil alg gibi isimlerle de anılan siyanobakteri tehlikesinin ciddi boyuta ulaştığını söyledi.
"GÖLLERİMİZİN BİRÇOK KISMI DİP ÇAMURU İLE DOLU, HIZLI BİR ŞEKİLDE ÇOĞALIYORLAR"
Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) bilim danışmanı Dr. Erol Kesici, siyanobakterilerin mavi ve yeşil alg olarak dünyanın en yaşlı mikroorganizmaları olduğunu belirterek şöyle dedi:
"Yaşları, 3.5 - 4 milyar yaşında olup ancak mikroskop ile görülebilen ve suların aşırı kirlenmeleri sonucu koloniler oluşturarak suyu yeşil renge boyayan, denizlerde müsilajı meydana getiren mikroorganizmalara siyanobakteri adını veriyoruz. Çok tehlikeliler, hem toksikler hem de toksin yaymaları nedeniyle çok tehlikeli oldukları bilinmektedir.