Milattan önce 8. yüzyılda pek çok kavim Orta Asya’daki kuraklıktan dolayı oluşan büyük göçün etkisiyle doğudan batıya doğru hareket etti. İskitlerin de bu göç sonucu ortaya çıktığı bilinir. Yoğun göç hareketiyle birlikte kavimler batıya doğru hareket etmek durumunda kalmıştır. İskitler de Kimmerlerin topraklarına doğru ilerlemiştir. Genellikle atlarıyla birlikte göçebe bir yaşam süren İskitler, komşu devletlere karşı birlikte hareket eden kabilelerden oluşmuştur. Yaşadıkları toprakları ve tarım alanlarını birlikte savunmuştur.
Orta Asya’da doğudan batıya doğru oluşan göçün etkisiyle tarihte görülmeye başlanan İskitler, M.Ö. 8 yüzyıl ile M.Ö. 3 yüzyıllar arasında yaşamış bir topluluktur. Çoğunlukla göçebe olan bu toplulukta tarım yaparak yaşayan İskitler de bulunur. İskitlerle ilgili çoğu bilgiye Pers kaynaklarından ulaşılır. Bu çivi yazılı metinler dışında etkileşimde oldukları Yunan, Asur, Hint ve Çin uygarlıklarında da İskitler adı geçmiştir. İskitler, coğrafi uzaklıklardan kaynaklanan farklardan dolayı Yunanlarda "Skythai" adıyla bilinmektedir. Doğu bölgelerinde ise Pers kaynaklarında adları "Sakalar" olarak geçer.
İskitlerin ilk yerleşim bölgelerinin Tanrı Dağları ve Fergana Vadisi'nde olduğu bilinir. Diğer adıyla Sakaların ilk göç hareketleri bu alandan Batı'ya doğru oldu. Göç eden bir grup Hazar Denizi'ni de geçerek o bölgede yaşayan Kimmerler ile karşılaştı. İskitler, bu kavim ile savaşarak onları Kafkasya yönüne doğru göçe zorladı. Bu şekilde kabileler hâlinde birliklerini kurmaya başladılar.
Genellikle doğu İran dil grubuna ait bir dil konuşan İskitler, milattan önce 8. yüzyıl itibarıyla yaklaşık olarak 7000 kilometrelik bir alana yayıldı. Sınırları Çin seddinden Tuna Nehrine kadar ulaştı. Orta Asya’da Tanrı Dağları adı verilen bölgede yaşadılar. Milattan önce 300 yılına kadar varlıklarını sürdürdüler. M.Ö. 6. yüzyılda yaşadığı tahmin edilen Tomris, İskitlerin ve Türklerin bilinen ilk kadın hükümdarıdır. Bunun dışında diğer Türk boylarında olduğu gibi yönetimin babadan oğla geçtiği bilinir.
İskitlerle ilgili 1700’lerde başlayan tartışmalar günümüze kadar devam etti. Farklı ırklara mensup oldukları öne sürüldü. Dillerinden dolayı İran’a mensup oldukları fikri bulunurken diğer tarafta yaşam biçimleri ve geleneklerinden dolayı Türk oldukları fikri savunuldu. Göçebe yaşam şeklini benimsemiş olmaları bu fikrin en büyük dayanağını oluşturdu. Ancak bunun yanı sıra İskitlerin lideri olan Alp Er Tunga'ya yazılmış olan sagu, Türk edebiyat içerisinde değerlendirilir. Geniş bir coğrafyada yaşamış olmalarından dolayı bugün de farklı fikirler tartışılmaya devam ediliyor.
Göçebelikten dolayı yaşam şartları zordu. Güvenlik önemli bir problemdi. Bu sebeple İskitlerde kadınların da erkeklerle birlikte savaştıkları kaynaklarda geçer. Erkekler savaşırken kadınlar da kendilerini ve evlerini koruma amacıyla silahlanmıştır. Hayatlarının birçok alanına etki eden göçebe yaşam kültürleriyle İskitler, göçebe kavimlerin özelliklerinin yanında başka özelliklere de sahiptir. İskitlerin kültürleri ve nitelikleri aşağıdaki gibi sıralanabilir: