Geç saatte yalnız başına eve dönen bir kadınsanız, sadece kadınlara ayırılmış bir metro ya da tren vagonu olsa daha güvenli hisseder miydiniz?
Kadınların toplu taşıma araçlarında daha güvenli seyahat etmeleri için kampanya yürüten grupların getirdiği önerilerden biri bu.
İskoçya özerk yönetiminin yeni ulaştırma bakanı Jenny Gilruth geçen hafta, Nisan ayında devletleştirilecek olan İskoçya demiryollarının geleceği ile ilgili açıklamasıyla, toplu taşımada güvenlik tartışmasını başlattı.
İskoçya Parlamentosu'nda yaptığı konuşmada Gilruth, kendisinin de kişisel olarak trenlerde kendisini tehlikede hissettiğini söyledi.
Eski bir öğretmen olan bakan Gilruth, Fife bölgesine giden son trene binmemeye özel gayret gösterdiğini çünkü vagonların "bir sürü boş yer olmasına rağmen yanınıza sıkışarak oturan sarhoş adamlarla dolu olduğunu" söyledi.
Gilruth "Trenlerimizin kadınların güven içinde seyahat edeceği yerler olmasını istiyorum. Hükümet olarak kamu taşımacılığı sistemimizde kadınların nerelerde güvensiz hissettiğini belirlememiz ve bu duruma nasıl çare bulacağımızı bulmamız gerekiyor" diye konuştu.
Bakan, bu konuda kadınlara ve ülkenin dört bir yanındaki kadın örgütlerine danışacağını da söyledi.
Bu konuşmadan sonra, medyada çok tartışmalı kadınlara özel vagonlar önerisi, olası çözüm önerilerinden biri olarak gündeme gelmeye başladı.
Bunun anlamına ve nasıl bir etkisi olabileceğine baktık.
BBC İskoçya Radyosu'nun bir programına katılan Youtube içerik üreticisi Luna Martin toplu taşımada güvenliğin artması için kadınlara özel vagonların bir seçenek sunabileceğini söyledi.
Martin "Kırsal bir bölgede yaşıyorum ve yaşadığım yere giden az sayıda tren var. Birkaç kez laf atan futbol taraftarları gruplarıyla birlikte seyahat ettim." diyor:
"Her zaman telefonum elimde birini arıyorum, diğer elimde anahtarlarımı tutuyorum. Sanırım bu, birçok kadının bu tür durumlarda yapmayı öğrenmiş olduğu bir şey. Bize çok genç yaştan itibaren bu tür davranışları normal karşılamamız gerektiği öğretiliyor."
1 Nisan tarihinden itibaren İskoçya demiryolları kamu hizmetine dönüşüyor ve İskoçya hükümetinin kontrolü altında bir kamu sektörü yapılanması olarak varlığını sürdürecek.
Ulaştırma Bakanı Gilruth, İskoçya hükümetinin demiryolları üzerindeki denetimini, kadınların güvenli seyahat koşullarının oluşması için mekanizmalar geliştirilmesini sağlamakta kullanmasını amaçlıyor.
Kadınların toplu taşıma araçlarında "erkeklerin davranışları yüzünden" kendilerini güvensiz hissetmesini "sistematik bir sorun" olarak tanımlıyor.
İskoçya Genç Kadınlar Hareketi'nden kadın hakları gönüllüsü Kelly Given "Geceleri trenle eve gitmenin nasıl bir his olduğunu gayet iyi biliyorum. Çenenizi sıkar, gergin gergin oturur, her şeyden önce trene binmeye korkarsınız. Kesinlikle çözüm bulunması gereken bir konu" diyor.
Given, yaşadıkları yüzünden şu anda trende taciz edilmeyi "adeta beklediğini" ve geceleri bu yüzden trene binmediğini söylüyor.
"Kadınlara özel vagonlar fikrine katılıyorum. Az sayıda kadının trende daha güvenli hissetmesini sağlayacaksa, değer" diye ekliyor.
Bunu önceden bilmek zor. Kadınlara ayırılmış vagonlar önerisi daha önce Meksika, Japonya ve Hindistan gibi bazı ülkelerde denendi ama kadınlar hayatını daha güvenli hale getirip getirmediğini ölçmek kolay değil.
Kadınlara ayrı mekan kültürel sebeplerle de hayata geçirilebilen bir şey ama birçok ülke bu yöntemi kadınlara yönelik cinsel tacize karşı bir önlem olarak denemeye koydu.
2014 yılında Reuters haber ajansı tarafından yapılan bir ankete dünyanın dört bir yanından katılan 6 bin 300 kadının yüzde 70'i kadınlara özel bir vagonda kesinlikle daha güvende hissedeceklerini söyledi.
Bunun geriye doğru atılmış bir adım olduğunu, kadınların kamu taşıma araçlarında güvensiz olmasına sebep olan davranışlarla mücadele etmek, bunları ortadan kaldırmak yerine, kadınlı erkekli alanlarda kadınlara tacizi "normalleştirdiğini" düşünen kadınlar var, bu fikirleri yazıya döken akademisyenler var.
Mekan ayırmanın, taciz yapanları davranışlarını değiştirmeye zorlamak yerine, tacizden kaçınma sorumluluğunu kadınlara yüklediğini söylüyorlar.
2016 yılında Londra merkezli bir vakıf olan FIA Foundation tarafından hazırlanan bir araştırma, toplumsal cinsiyete dayalı mekan ayırmanın, sorunun ardında yatan asıl sebep olan "kabul edilemeyecek davranışlara" çözüm getirmediği ve "kadınların özgürce seyahat etmemesi ve özel muamele görmeleri yönündeki inancı doğruladığı" sonucuna vardı.
Demiryolu işçileri sendikası RMT'ye göre uygulanması çok zor.
Sendikanın İskoçya'daki örgütlenme sekreteri Mick Hogg, kadınların ve herkesin trenlerde daha güvenli olabilmesi için daha fazla önlem alınması fikrini memnuniyetle karşıladıklarını, trenlerdeki kabul edilemez davranışların haddinden fazla arttığını söyledi.
Fakat Hogg kadınlara ayrı vagon ya da tren tahsis edilmesinin "lojistik bir kabus" yaratacağını kaydetti.
BBC İskoçya radyosuna konuşan Hogg "Bunun uygulanabilmesi için trenlerde daha fazla personel ve daha fazla ulaştırma polisi bulunması gerekir. Şu anki imkanlarla yapılamaz. Şu anda ortalama bir trende en iyi ihtimalle bir sürücü ve bir güvenlik memuru 7-8 vagona hizmet ediyor. Ama İskoçya'daki trenlerin yüzde 57'sinde görevli olarak sadece sürücü var" diye konuştu.
Şu anda bu sadece bir fikir fakat bir danışma sürecinin başlatılması bekleniyor.
İskoçya Ulaştırma Kurumu sözcüsü "Şimdiden, çok geniş bir ulusal tartışmada ele alınacak olan olası önerilerden herhangi biri üzerinde konuşmak için çok erken ama bütün diğer iyi uygulamalara bakacak ve bu tür girişimlerle ilgili çeşitli görüşleri dinleyeceğiz" dedi.
Britanya'da toplu taşıma araçlarında güvenlikten sorumlu kurum olan Ulaştırma Polisi tarafından da bir açıklama yapıldı. Ulaştırma Polisi cinsel taciz mağdurlarına nerede olursa olsun ne zaman bildirirlerse bildirsinler tutarlı ve destekleyici bir hizmet sağlamaya kararlı olduklarını vurguladı.