İşkur 8’inci Olağan Genel Kurulu

Türkiye İş Kurumu Genel Müdürü Nusret Yazıcı, “2007 yılında 111 bin kişi işe yerleştirilmiş iken, henüz 2015 yılını tamamlamadığımız bugünlerde 750 bin işe yerleştirmeyi aştık” dedi.Türkiye İş Kurumu (İŞKUR)’nun 8’inci Olağan Genel Kurulu gerçekleştirildi. Türkiye İş Kurumu Genel Müdürlüğü Konferans Salonunda yapılan genel kurula Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Ahmet Erdem, Türkiye İş Kurumu Genel Müdürü Nusret Yazıcı, Memur-Sen Genel Başkanı Ali Yalçın, HAK-İŞ Genel Başkanı Mahmut Arslan, DİSK Genel Başkanı Kani Beko, TİSK Genel Sekreteri Bülent Pirler, TESK Genel Başkanı Bendevi Palandöken ve TOBB Yönetim Kurulu Sayman Üyesi Faik Yavuz katıldı.Genel Kurulun açılış konuşmasını yapan Türkiye İş Kurumu Genel Müdürü Yazıcı, İŞKUR olarak, değişen ve gelişen şartlar doğrultusunda sunmuş olduğumuz hizmetlerin çeşitliliğini ve niteliğini her geçen artırmakta olduklarını söyledi. Özellikle 2008 kriz döneminde istihdam paketleriyle aktarılan mali kaynağın alınan tedbirler sayesinde ciddi atılımlar sağladığını anlatan Yazıcı, "Nitekim 2007 yılında 111 bin kişi yerleştirilmişken, henüz 2015 yılını tamamlamadığımız bugünlerde, 750 bin işe yerleştirmeyi aştık. Bireylere vasıf kazandırmak amacıyla düzenlenen mesleki eğitim kursları ve bu kurslardan yararlanan sayısı, 2007 yılında 21 iken, bu sayı 2015 yılı Eylül ayı itibarıyla 128 bine ulaşmıştır” diye konuştu.Türkiye’ye hizmet yolunda 2023 hedeflerini anlatan Yazıcı, “81 ilde İl Müdürlüğü, 64 ilçede Hizmet Merkezi, farklı kurum ve kuruluşlar bünyesinde 3 bin İŞKUR Hizmet Noktası ve üniversitelerde oluşturulan 80 irtibat noktası ile emin adımlarla ilerleyeceğiz” ifadelerini kullandı.Konuşmasına Yazıcı’yı tebrik ederek başlayan Memur-Sen Genel Başkanı Yalçın, "Dünya Kamu İstihdam Kurumları Birliği Başkanlığına 58 ülkeden 41’inin oyunu alarak başkan seçilmek ülkemiz açısından önemli bir başarı ve itibar göstergesidir. Bu vesileyle 2015-2018 yılları arasında Dünya Kamu İstihdam Kurumları Birliği Başkanlığını yürütecek genel müdürümüz Sayın Nusret Yazıcı’yı tebrik ediyorum. Uluslararası alanda başarılı olması için Büyük Memur-Sen ailesi olarak her desteği vereceğimizi buradan deklare ediyorum" şeklinde konuştu.ÖN ALICI POLİTİKALAR GÜÇLENDİRİLMELİDİR"İster ülkemizde, ister bölgemizde, ister dünyanın herhangi bir yerinde olsun işsizliğin insanlık ailesi için önemli bir risk" olduğunu anlatan Yalçın, bu ekonomik ve sosyal riskin gerekli önlem alınmazsa tehdide dönüşebileceğini, toplumsal yıkım oluşturabileceğini söyledi. "İşsizlik ne çözümü olmayan bir sorun, ne de bertaraf edilemeyecek bir risktir" diyen Yalçın, "Elbette sıfır işsizlik kolay değil. Ancak minimize edilerek kontrol altına alınabilir, tehdit ve risk olmaktan çıkarılabilir. 2015 verilerine göre, Türkiye’nin toplam işgücü 29 milyon 726 bin, toplam istihdamı 26 milyon 621 bin, toplam işsiz sayısı 3 milyon 105 bin. İşsizlik oranı yüzde 9,9 seviyesinde. Yüzde 10 işsizlik bir ekonomi ve ülke için tehdit değildir, ancak risktir. İşsizliğin önce yüzde 10 risk bölgesinden uzaklaştırılarak, kontrol noktası diyebileceğimiz yüzde 5’lerin altına, nihayetinde minimize edilmiş, hiçbir ekonomik ve sosyal risk oluşturmayacak yüzde 1 seviyelerine çekilmesi temel hedefimiz olmalıdır" diye konuştu. Yalçın, bu noktada büyümenin, insan ve istihdam odaklı olması gerektiğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü: "İstihdam dostu yatırımlara ağırlık vermek, işgücünün niteliğini artırmaya yönelik stratejileri hayata geçirmek önceliklerimiz arasında yer almalıdır. Bir yandan istihdam artırıcı politikalar hayata geçirilirken, diğer taraftan işsizliğin ortaya çıkardığı sosyal yaraları sarmak, toplumsal problemleri engellemek için eş zamanlı olarak başta işsizlik sigortası, sosyal koruma, sosyal yardımlar olmak üzere ön alıcı ve önleyici politikalar güçlendirilerek devam ettirilmelidir."SOSYAL ORTAKLARIN SAYISI ARTIRILMALIDIRKonuşmasında var olan sorunlara kalıcı çözüm üretilmesi için sosyal partnerlerin genişletilmesi gerektiğine değinen Yalçın, şunları söyledi:"İstihdam noktasında biz taşın altına gövdemizi koymaya hazırız ancak bizimle sorumluluk paylaşmada olması gerekenden daha uzak noktada duran bir irade var. İşsizlik sosyal politika alanıyla ilgilidir ve ancak sosyal partnerleriniz olursa doğru ve kalıcı çözüm üretebilirsiniz. Biz istihdam politikaları üreten kurumların yapılarının ve örgütlenme modellerinin daha demokratik olmasından yanayız. Sosyal diyaloğa daha açık olmasının önemine inanıyoruz. Sosyal ortakların sayısının artmasının çözümleri zenginleştireceğini düşünüyoruz."HAK-İŞ Konfederasyonu Genel Başkanı Arslan, mesleki mücadele, mesleki eğitim, işbaşında eğitim kadın, genç gruplara yönelik ortaya konan çözüm odaklı faaliyetlerin heyecan verici noktada olduğunu belirterek şöyle konuştu: "Ülkemiz gibi gelişmekte olan bir ekonominin, işsizliğin hâlâ yüzde 10’lar da olmasının getirdiği baskılar bunlara rağmen İŞKUR’un dünya ekonomik krizine rağmen istihdam da oluşturduğu olumlu hava, geliştirdiği projelerle ortaya koyduğu performansı dikkate almamız gerekiyor. Biz HAK-İŞ olarak İŞKUR ile daha yakın, daha sıkı işbirliği, birlikte çalışma isteğimizi paylaştık ve bu konuda çalışmalar yapıyoruz. Türkiye’nin temel sorunlarından birisi işsizlik, bu yüzde 10 civarında işsizliğin üzerimizdeki baskılarını biliyoruz. Geldiğimiz noktada İŞKUR’un gerek mesleki eğitimi, aktif işgücü programı gerekse girişimciler programı gerçekten o kadar takdir edilecek bir durum.”İşsizlik sigortası fonu konusunda dertli olduklarını belirten Arslan, sözlerini şöyle tamamladı:“İşsizlik sigortası fonu sadece işsizlere ödeme yapan bir kurum değil elbette. İşsizlikle mücadelede önemli bir enstrüman olarak düşünülmelidir. İtiraz ettiğimiz konu şu; İşsizlik sigortası fonunda faizle beraber 89 milyar bir kaynağımız var ama biz hâlâ işsizlik sigortası fonunun ilk kurulduğundan itibaren sisteme göre işsizler ödeme alabiliyor. İşsizlik sigortası fonundan yararlanma şartları çok ağır, işsizlik sigortası fonu işsizler için bir çare olmaktan çıkmış durumda.”