ANKARA (ANKA) – Albay Dursun Çiçek'in “İrtica ile Mücadele Eylem Planı” belgesinde parmak izi incelemesi yapılması talebinin, İstanbul Özel Yetkili Başsavcı Vekilliği'nce reddedilmesi üzerine, Çiçek’in aynı zamanda avukatı olan kızı İrem Çiçek, "ıslak imza"nın incelenmesi için yurt dışına gönderilmesini isteyeceklerini söyledi.
İrem Çiçek, ANKA’ya yaptığı açıklamada ıslak imzaya ilişkin sürecin, çok uzadığını ve biran önce doğruların ortaya çıkartılıp, TSK’nın yıpratılma sürecinin son bulması gerektiğini ifade etti.
Kendilerinin askeri savcılığı muhatap aldıklarını belirten Çiçek, “Askeri Savcılık İstanbul Başsavcılığı’nın taleplerine bağlı değil. Son karar mercii askeri savcılıktır” dedi.
İstanbul Başsavcılığı’nın söz konusu belgedeki parmak izi incelenmesi yönündeki taleplerinin ret edilmesine de anlam veremediklerini dile getiren Çiçek, şöyle konuştu:
“Süreçte, biz parmak izinden başka bir çok inceleme istedik. Mürekkep kağıt gibi. Parmak izi incelemesinin, fotokopi üzerinde de olabileceğini savunuyoruz. Bugüne kadar o da yapılmadı. Biz Cuma günü askeri savcılıktan bunları da talep eden bir rapor sunacağız. Dolayısıyla bu taleplerimizin yerine getirilmesini isteyeceğiz. Ondan sonra ne olur bilmiyoruz. Ancak bu talebimiz de İstanbul Başsavcılığı’na giderse, kabul edilebilir bir şey değil. Resmen çocuk oyuncağına döndü bu iş. 9 aydır büyük bir baskı yapılıyor. Bir insanın hayatı, 5 savcının kararına göre şekillenmemelidir. Biz böyle bir şeyi kabul etmiyoruz.
-NE ONLARA FAYDASI VAR, NE DE BİZE-
Hukuksuzluk var. Adli Tıp Kurumu'na karşı idare mahkemesine başvuruyoruz. Adli Tıp Kurumu'nun raporuna inanmıyoruz ve güvenmiyoruz. Biz Adli Tıp Kurumu'ndan mahkeme aracılığı ile bazı sorularımıza yanıt istedik. Fakat onlar yanıt vermedi. Anlamsız kanun maddeleri önümüze sürüldü. Biz savcı olmamamıza rağmen gerçeğin ortaya çıkması için uğraşıyoruz. Ama savcılar da gerçeğin ortaya çıkmaması için ellerinden geleni yapıyorlar. Yetkisiz olan İstanbul Savcılığı'dır. Yetkili olan askeri savcılıktır. Anayasa Mahkemesi’nin de kararı var. Savcılık öncelikle delilleri toplamalıdır. Ama bu sürecin önü kesiliyor. Bunun ne onlara faydası var ne de bize.
-TÜM SENARYOLARI ÇÖKECEK-
Bizim iddiamız var. Bu imzanın Dursun Çiçek'e ait olmadığına biz eminiz. Bu imza 3. bir kişi tarafından atılmış olsaydı, kriminalde yapılan incelemeler sonucunda bu ortaya çıkardı. Burada ıslak imza denen makine devrede. Bunun incelemesi de Türkiye’de yapılamıyor. Bu aşamada askeri savcılıktan bunu da talep edeceğiz. Eğer onlar yapmaz ise, biz yapacağız ve Dursun Çiçek’in ıslak imzasını atıp yurt dışına göndereceğiz. Biz bir haftadır bununla uğraşıyoruz. Yurtdışına gönderip orada noter onayı ile ıslak imza makinesinden aynı imzayı çıkartıp, buraya gönderilmesini sağlayıp, incelemeye tabi tutturacağız. Bu rapor sonunda imzalar benzer çıkarsa, bu aşamada tüm senaryolar çökmüş olacak. Bakalım o zaman ne yapacaklar? Biz suçsuzluğumuzu kanıtlamaya çalışıyoruz. Onlar bizim suçluluğumuzu kanıtlayamıyorlar. Yurt dışında bunu kanıtlamak çok kolay. Orada bununla ilgili bir çok merkez var.”(ANKA)