HABER

"İslam dini ilme ve ilim adamına büyük önem vermektedir"

Erzurum'da 9 ülkeden araştırmacıların katıldığı "2. Uluslararası Bilimler Işığında Yaratılış Kongresi"nde sonuç bildirgesi okundu - Atatürk Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdulhak Halim Ulaş: - "Kur'an kainat kitabının bir nevi tefsiridir. Çok sayıda ayet ve hadis metninden anlaşıldığı üzere, İslam dini ilme ve ilim adamına büyük önem vermektedir"

Atatürk Üniversitesi Kazım Karabekir Eğitim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Abdulhak Halim Ulaş, "Kur'an kainat kitabının bir nevi tefsiridir. Çok sayıda ayet ve hadis metninden anlaşıldığı üzere, İslam dini ilme ve ilim adamına büyük önem vermektedir." dedi.

Erzurum'da Atatürk Üniversitesi'nin ev sahipliğinde düzenlenen ve Türkiye'nin yanı sıra 8 ülkeden araştırmacıların da katıldığı "2. Uluslararası Bilimler Işığında Yaratılış Kongresi", sonuç bildirgesinin okunmasıyla tamamlandı.

Kongrenin, Nene Hatun Kültür Merkezi'nde gerçekleştirilen bugünkü kapanış oturumunda Prof. Dr. Abdulhak Halim Ulaş, 11 madde ile özetlenen sonuç bildirgesini okudu.

Ulaş, moleküler biyolojiden genetiğe, felsefe, tıp, ziraat ve dinler tarihinden İslam bilimlerine, sosyolojiden bilgisayar mühendisliğine kadar hemen her bilim alanından bilim insanları tarafından kongrede 124 tebliğin sunulduğunu ve bunların değerlendirildiğini belirtti.

- "Kur'an, kainat kitabının bir nevi tefsiridir"

"İslam dini gerçek bilimle çatışmaz." ifadesini kullanan Ulaş, sözlerine şöyle devam etti:

"Din ayrı bilim ayrıdır' düşüncesi materyalist felsefenin ürünüdür. Bilimle din, akılla vahiy arasındaki kavga, İslam medeniyetinin kavgası değildir. Çünkü bilimlerin konusu, Allah'ın kudret sıfatının eseri olan kainat kitabıdır. Kur'an da Allah'ın kelam sıfatından gelmiştir. Bunlar birbiriyle kavgalı değildir. Tam aksine Kur'an kainat kitabının bir nevi tefsiridir. Çok sayıda ayet ve hadis metninden anlaşıldığı üzere, İslam dini ilme ve ilim adamına büyük önem vermektedir."

Ulaş, bilim dünyasının yaklaşık 200 yıldır ateizmin tesiri altında olduğuna işaret ederek, "Bu felsefe, kainattaki bütün varlıkları tesadüf ve tabiatın eseri olarak görmekte, sadece laboratuvara giren maddeleri bilimsel veri olarak kabul etmektedir. Bu felsefi görüşte insanın duygu ve düşünceleri dikkate alınmamaktadır. Halbuki kainatın ve insanın yaratılışını anlamada sadece fizik, kimya ve biyoloji kanunları yeterli değildir." diye konuştu.

En Çok Aranan Haberler