HABER

İsmail Kahraman'dan olay iddia!

İçerik devam ediyor
İçerik devam ediyor

TBMM Başkanı İsmail Kahraman, “Bizi harpler perişan etti. Evvela Trablusgarp, sonra 1912 Balkan, sonra 1914-1918 Birinci Dünya Harbi, yetişmiş bütün elemanlarımızı elimizden aldı. Bu kadar genç ve diri bir nüfus gidince ne tarlayı sürecek insan ne çalışacak eleman kaldı. Gelişmemiz durdu, perişan olduk. O harbe girmeyecektik. Bazıları 'Mecburduk' derler. Hayır, hiç de mecbur değildik. Eğer Sultan Abdülhamid Han indirilmemiş olsaydı, hatta Birinci Cihan Harbi çıkmayacaktı dedi."

Kahraman " Abdülhamid Han muhteşem bir insandı, en azından harbe girmezdik. 9 milyon 100 bin kilometrekaremiz vardı. 3 harbin sonunda 8 sene içinde 5 milyon 500 bin kilometrekare toprak kaybettik. 1918'de 3 milyon 600 bine indik, Lozan'da da 800'e indik, 2 milyon 800 bin kilometrekare daha verdik. Çok kötü yıkımlar yedik. Bunlardan birisi de eğitim öğretim sahasındaki bozgundur.” şeklinde konuştu.

Sağlık Bilimleri Üniversitesi (SBÜ) Mekteb-i Tıbbıye-i Şahane Külliyesi 2017-2018 Akademik Yılı Açılış Töreni, Bağlarbaşı Kongre ve Kültür Merkezi'nde düzenlenen törenle yapıldı. Program, Kur'an-ı Kerim tilavetinin ardından saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın okunmasıyla başladı.

Törende Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Başkanı İsmail Kahraman'a, senato kararıyla, "üniversitenin gelişimine katkı sağlaması, zihnen, fikren, ruhen ve bedenen sağlıklı bir neslin yetişmesi için yaptığı özverili çalışmalarından dolayı" sağlık alanında fahri doktora unvanı verildi. Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cevdet Erdöl, Kahraman'a fahri doktora belgesini takdim etti ve cübbe giydirdi.

Açılış konuşmasını yapan Sağlık Bilimleri Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Cevdet Erdöl, İsmail Kahraman'ın da Sağlık Bilimleri Üniversitesi binasındaki okulda eğitim gördüğünü hatırlattı.

Prof.Dr.Erdöl, 15 Temmuz süreci sonrasında Gülhane Askeri Tıp Akademisi'nin eğitim fonksiyonlarının da üniversiteye devredildiğini dile getirerek, Gülhane'de tıp fakültesi, hemşirelik yüksek okulunda, enstitüde eğitimlere devam edildiğini, gelecek yıl Gülhane Eczacılık ve Sağlık Bilimleri fakültelerine öğrenci alacaklarını bildirdi.

Toplamda lisans ve ön lisans olarak hem Gülhane hem İstanbulhesaba katıldığında 4 bin 979 öğrencileri bulunduğunu kaydeden Erdöl, 337 de yüksek lisans ve doktora öğrencisi olduğunu söyledi.

Erdöl, üniversitede 43 ayrı ülkeden öğrenci olduğunu belirterek, şu bilgileri verdi:

"Sağlık Bakanlığının 16 ayrı ildeki 58 eğitim araştırma hastanesiyle afiliyeyiz. Bunlarda 7 bin 940 uzmanlık öğrencisini takip ediyoruz. Gülhane'de, Mekteb-i Tıbbiye-i Şahane'de ve Sağlık Bakanlığına bağlı eğitim araştırma hastanelerinde bin 307 öğretim üyemiz var. Kısa süre içinde adeta hormonlu bir şekilde büyüdük ama hiçbir komplikasyona, hiçbir gürültü patırtıya fırsat vermeksizin, hak eden öğretim üyelerimizi hak ettikleri yerde görevlendirdik. Görevlendirmeye de devam edeceğiz. Yakın zamanda bunu epeyce arttırmayı planlıyoruz. Yurt dışında da önemli faaliyetlerimiz var. Somali gibi bir yerde Recep Tayyip ErdoğanMeslek Yüksek Okulumuz var. Yakın zamanda Sudan'da, Nijer'de ve belki Balkan ülkelerinde, Almanya'da okullar açmayı düşünüyoruz. Bunlar için de elimizdeki plan çerçevesinde hazırlıklarımızı yapıyoruz. O ülkelerin ihtiyaçlarını önceleyerek eğitim programları oluşturmaya çalışıyoruz."

Üniversite binasının restorasyonunun birkaç ay önce başladığını hatırlatan Erdöl, "Ümit ediyorum ki 2 yıl içinde tamamlanır, biz de öğrencilerimiz de orada oluruz." İfadelerini kullandı.

"Abdülhamit Han olsa 1. Cihan Harbi çıkmayacaktı"

Yapılan konuşmalardan ve tanıtım filminden çok duygulandığını ifade eden TBMM Başkanı İsmail Kahraman, temelinde Sultan Abdülhamid'in olduğu Sağlık Bilimleri Üniversitesi'nin dünya çapında bir üniversite olacağını belirtti.

Türkiye'nin eğitim alanında çok aksamalar yaşadığını dile getiren Kahraman, şöyle konuştu:

"Bizi harpler perişan etti. Evvela Trablusgarp, sonra 1912 Balkan, sonra 1914-1918 Birinci Dünya Harbi, yetişmiş bütün elemanlarımızı elimizden aldı. Birinci Cihan Harbi'nde 2 milyon 900 bin gencimizi askere verdik. Nüfusun yüzde 10'u harbe gitti. Bu oran Almanlarda yüzde 14'tür. 2 milyon 900 milyon askerimizin 1 milyon 50 bini yok oldu. 450 bin şehidimiz var, esir, kayıp var. Bu kadar genç ve diri bir nüfus gidince ne tarlayı sürecek insan, ne çalışacak eleman kaldı. Gelişmemiz durdu, perişan olduk. Almanlar bize bugünkü parayla 8 milyar dolar verdi. Hazıra dağ dayanmaz 9 ayrı cephede savaşıyoruz. Perişan ettiler bizi. O harbe girmeyecektik. Bazıları 'Mecburduk' derler. Hayır, hiç de mecbur değildik. Eğer Sultan Abdülhamid Han indirilmemiş olsaydı, hatta Birinci Cihan Harbi çıkmayacaktı, muhteşem bir insandı, en azından harbe girmezdik. 9 milyon 100 bin kilometrekaremiz vardı. 3 harbin sonunda 8 sene içinde 5 milyon 500 bin kilometrekare toprak kaybettik. 1918'de 3 milyon 600 bine indik, Lozan'da da 800'e indik, 2 milyon 800 bin kilometrekare daha verdik. Çok kötü yıkımlar yedik. Bunlardan birisi de eğitim öğretim sahasındaki bozgundur."

Kahraman, Sultan Abdülhamid'in ileri seviyede eğitim hamlesi yaptığına değinerek, döneme ilişkin yapılanlara ilişkin bilgi verdi.

Tarihi hatırlamanın geleceğe hazırlanmak olduğuna işaret eden Kahraman, öğrencilere, "Tarih şuurundan mahrum olmayalım, asil ve necip bir milletin torunları olduğumuzu bilelim, böylece milli birlik ve bütünlüğümüzle bir yumruk olarak haksızlıkların, yanlışlıkların üzerine gidelim." şeklinde seslenerek, eğitimdeki eksikliklerimizin giderilmesi ve tarihi sevmek gerektiğini vurguladı.

TBMM Başkanı İsmail Kahraman, uyanık olmak gerektiğini belirterek, şunları söyledi:

"Su uyur düşman uyumaz ve uyanık olduğunuz zaman da size bir şey yapamaz. Uyandığı zamanlardan birisi de 15 Temmuz'daki uyanmadır. Az daha gidiyordu Türkiye. Darbeler, idareleri değiştirir, ihtilaller sistemleri değiştirir. Türkiye 2 tane ihtilal gördü. Biri 1908 İttihat Terakki geldi, bütün sistem değişti; biri de 1923 Cumhuriyet, Osmanlı saltanatının yerine geldi. Diğerleri tamamen darbedir, 1960, 1971, 1980 ama 15 Temmuz 2016 darbe de değildir ihtilal de değildir, bir istila teşebbüsüdür. Bu güzelim ülke gidiyordu. Güneydoğu'da ve Doğu'da 3 tane devlet, Türkiye'de sıkışmışız bir yere, birbirine giren Suriye misali, Arakan misali halkımız. Perişandık... Bu, milletin bütünlüğüyle, siyasi parti gözetmeksizin bir araya gelmesiyle önlendi. Bu önleyişin önderi Recep Tayyip Erdoğan'dır. Nasıl devirdilerse Abdülhamid'i, gene aynı şeyi yapacaklardı ama olmadı."

Akademik personel cübbe giyme töreninin ardından Mekteb-i Tıbbıye-i Şahane Külliyesinde bulunan fakülte ve yüksekokulları birincilikle kazanan öğrencilere ödülleri verildi.

En Çok Aranan Haberler