HABER

İSO Yönetim Kurulu Başkanı Bahçıvan:

“İmalat sektörünün dünya genelinde son yıllarda görmediğimiz düzeyde büyüme yakalaması sürdürülebilirlik açısından umut veriyor” - “Küresel ekonominin yeniden büyüme evresine geçmesiyle büyük güçler arasında derinleşen rekabet ve hegemonya mücadelesi, birçok bölgede jeopolitik riskleri canlı tutuyor” - IHS Markit Yönetici Direktörü Willis: - “On sene önce gelişmiş ülkeler küçük ülkeleri silip atıyordu ama gelinen noktada gelişmekte olan ülkelerde bir atak var. Türkiye de bu doğrultuda ilerliyor” - Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Başdanışmanı Karahan: - "Küresel PMI verileri küresel ekonomide güçlenmenin devam ettiğinin sinyalini veriyor. Bunu kim sürükleyecek? Gelişmiş ekonomilerin imalat sanayisinde de hizmetlerde de ciddi ivme kaybettiğini görüyoruz. ABD ve Avrupa tarafında düşük seyrin devam ettiğini görüyoruz"

İSTANBUL (AA) – İstanbul Sanayi Odası (İSO) Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan, “İmalat sektörünün dünya genelinde son yıllarda görmediğimiz düzeyde büyüme yakalaması sürdürülebilirlik açısından umut veriyor.” dedi.

Bahçıvan, İSO ve IHS Markit'in düzenlediği "2018'de Dünya ve Türkiye Ekonomisine Satın Alma Yöneticileri (PMI) Endeksi Perspektifinden Bakış" konferansının açılış konuşmasını yaptı.

İSO olarak uluslararası alanda yaptıkları iş birliklerinin en somut örneklerinden birininin PMI verilerini IHS Markit ile açıklamak olduğunu söyleyen Bahçıvan, Türkiye ekonomisinin gelişimi için teknoloji ve katma değer yaratan bir üretim hedefine sürekli vurgu yaptıklarını dile getirdi.

IHS Markit gibi bir markayla iş birliği yapmayı, Türkiye’nin teknoloji ve katma değer üreten bilgi toplumu olma çabalarına önemli bir katkı olarak gördüklerini bildiren Bahçıvan, her ayın ilk iş günü İSO Türkiye İmalat PMI raporlarını kamuoyuyla paylaştıklarını anımsattı.

PMI’ın Türkiye’nin üretim açısından güçlü ve köklü kurumu İSO ile özdeşleşmiş olmasını değerli ve anlamlı bulduklarını aktaran Bahçıvan, küresel krizi takip eden uzun bir durgunluk ve çalkantı döneminin ardından, dünya ekonomisinin bir genişleme evresine girdiğine dikkati çekti.

Bahçıvan, şöyle konuştu:

"Son 6 yılın en yüksek küresel büyüme performansının kaydedildiği 2017’nin ardından bu yıl ve gelecek yıl daha yüksek oranlar bekleniyor. Daha da önemlisi, büyüme gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler arasında genele yayılan bir görünüm çiziyor.

PMI endeksleri de yayınlandığı tüm ülkelerde eş zamanlı olarak eşik değer 50’nin üzerinde gerçekleşirken birçok gelişmiş ekonomide rekor düzeylerde seyrediyor. Özellikle imalat sektörünün dünya genelinde son yıllarda görmediğimiz düzeyde büyüme yakalamış olması sürdürülebilirlik açısından umut veriyor."

- "Hegemonya mücadelesi jeopolitik riskleri canlı tutuyor"

Bahçıvan, küresel krizden miras kalan sorun ve risklerin tam olarak ortadan kalkmadığını belirterek, bir takım yeni risklerin bulunduğunu söyledi.

Küresel ticaretin yeniden yükselen bir grafik çizmesinin Türkiye'yi de olumlu etkilediğini bildiren Bahçıvan, "ABD’nin koruma duvarlarını yükseltmesi ve olası misillemelerle dünyada bir 'ticaret savaşı' riski gündeme gelmiş bulunuyor. Bu kritik gelişme küreselleşmenin doğasında var olan ticaret serbestliği ilkesiyle çeliştiği gibi doğal olarak yaşadığımız büyümenin sürdürülebilirliği üzerinde de soru işaretleri yaratıyor." şeklinde konuştu.

Geçen yıllarda görülen çok düşük faiz ortamı sonucunda borç stokunun küresel ekonominin iki katından fazla bir büyüklüğe ulaştığını belirten Bahçıvan, spekülatif bir şekilde değeri yükselen finansal varlıkların da küresel piyasalarda önemli riskler biriktirdiğini kaydetti.

Söz konusu risklerin geçen ay hisse senedi piyasalarında yaşanan çalkantılarla kendini ciddi bir şekilde hissettirdiğinin altını çizen Bahçıvan, "Bu çalkantılar önümüzdeki dönemde piyasalardaki dalgalanmanın nispeten daha yüksek seyredebileceğine işaret ediyor. Küresel ekonominin yeniden büyüme evresine geçmesiyle birlikte büyük güçler arasında derinleşen rekabet ve artan hegemonya mücadelesi, birçok bölgede jeopolitik riskleri de canlı tutuyor." değerlendirmesinde bulundu.

- "PMI verileri Türkiye'nin güçlü büyüme trendinin ilk işaretçisi"

İSO Başkanı Bahçıvan, dünya ekonomisinde en kötünün geride kaldığını ancak henüz yeni bir küresel dengeye ulaşılamadığını söyledi.

Türkiye ekonomisinin performansına değinen Bahçıvan, "Türkiye ekonomisi, işte bu ortamda dış pazarlarda yaşanan toparlanmadan, hükümetimiz tarafından sağlanan teşviklerden ve sanayi sektöründe hızlanan yatırımlardan destek bularak güçlü bir büyüme performansı gösteriyor. Oldukça iyi bir başlangıç yaptığımız 2018’in geri kalanında da ekonomimizin önünün açık olduğuna ve hedeflerimize bir adım daha yaklaşacağımıza inanıyoruz." ifadelerini kullandı.

Bahçıvan, sanayi sektörünün ekonomi açısından öneminin her geçen gün daha iyi anlaşıldığını belirterek, sanayicilerin yatırım, istihdam ve üretim iştahının, ekonominin geleceği açısından sürekli olarak takip edilmesi gerektiğini vurguladı.

PMI verilerinin, Türkiye'nin geçen yıl itibarıyla girdiği güçlü büyüme trendinin ilk işaretçisi olduğuna dikkati çeken Bahçıvan, şunları kaydetti:

"Son veriler, ülkemizin lokomotif sektörü olan imalat sanayisinin son bir yıldır kesintisiz olarak büyüdüğünü gösteriyor. Gerek ihracatın gerekse yurt içinde güçlü seyreden talebin desteğiyle yatırımların hızlandığına, böylece üretim kapasitemizin ve istihdamımızın arttığına ve geleceğe yönelik beklentilerde iyimserliğin korunduğuna tanık oluyoruz. Çoğu resmi istatistiğin gecikmeli olarak yayınlanmasına karşın her ayın ilk iş gününde açıklanan PMI verilerinin tüm bu gelişmelere ışık tutması ekonomimiz açısından çok değerlidir."

Bahçıvan, İSO'nun üç aylık periyodlarla yayınlayacağı "Sanayide Görünüm ve Beklentiler" ve "İhracat İklimi Endeksi" raporları için hazırlıklarının devam ettiğini bildirdi.

-“PMI ile dersinize çalışabiliyor, önden hazırlık yapabiliyorsunuz”

IHS Markit Yönetici Direktörü Richard Willis dünyanın birçok ülkesinde PMI endekslerini doğru belirlemek için her ay 27 binin üzerinde mülakat yaptıklarını belirterek, İstanbul’da da bunun gibi çalışmalar yaparak imalat sanayisini ölçümlemeye çalıştıklarını söyledi.

IHS Markit’in Kuzey ve Güney Amerika’da, Afrika’da, Avrupa, Rusya, Çin, Hindistan ve Uzak Doğu’da faaliyette bulunduğunu aktaran Willis, “On sene önce gelişmiş ülkeler küçük ülkeleri silip atıyordu ama gelinen noktada gelişmekte olan ülkelerde bir atak var. Türkiye de bu doğrultuda ilerliyor… Türkiye’deki çalışmalarımız için 10 senedir aynı şirketle çalışıyoruz. Türkçe olarak sorular hazırlanıyor, burada oldukça başarılı bir iş birliğimiz var.” diye konuştu.

Willis, PMI verisinin şirketler için, 12 aylık görünümü, karlılığı, çalışan sayısını, maliyet, Ar-Ge’yi, ihracat iklimini anlama imkanı verdiğini belirterek, “İhracat verisi oldukça önemli. Tamam Türkiye ekonomisi iyi ama Türkiye’nin ihracat yaptığı ülkelerde durum nedir? Türk malları talep görüyor mu? Bu ve bunun gibi pek çok konu başlığı için PMI ile dersinize çalışabiliyor, önden hazırlık yapabiliyorsunuz.” diye konuştu.

- “Kredi büyüme hızlarındaki seyir sürecek”

Açılış konuşmalarının ardından düzenlenen “Dünyayı PMI’dan Okumak: Küresel Ekonomide Büyüme Dinamikleri” panelinde konuşan Cumhurbaşkanlığı Ekonomi Başdanışmanı Doç. Dr. Hatice Karahan da, PMI verilerinin karar vericileri için ayın hemen sonrasında açıklanması nedeniyle faydalı bir kaynak olduğunu ifade etti.

Karahan şunları kaydetti:

“Ülkeler genelinde eş zamanlı kıyaslama imkanını da beraberinde getiriyor. Bu bağlamda baktığımız zaman küresel PMI verileri küresel ekonomide güçlenmenin devam ettiğinin sinyalini bize veriyor. Bunu kim sürükleyecek? Gelişmiş ekonomilerin imalat sanayisinde de hizmetlerde de ciddi bir ivme kaybettiğini görüyoruz. ABD ve Avrupa tarafında düşük seyrin devam ettiğini görüyoruz.”

Kredi Garanti Fonu (KGF) mekanizmasının en önemli ekonomik dinamiklerden biri olduğunu vurgulayan Karahan, "Bu sene de KGF devam edecek. Kredi büyüme hızlarındaki seyir sürecek. 2018'de yüzde 5-6 bandında bir büyüme bekleniyor." dedi.

En Çok Aranan Haberler