Türk eşi E.R.G. ile 3 yıl önce İstanbul Bakırköy’de evlenen İspanyol pilot koca R.R.G., İstanbul Aile Mahkemesi’ne boşanma dilekçesi verdi. Dava dilekçesinde, “Davalı eş evlendikten kısa bir süre sonra aşırı kıskanç halleriyle kocasını eve hapsetti. Kocasının İspanya’ya ailesinin yanına gitmesine izin vermedi. Davacı koca, hem iş yaşamında, hem de ailesiyle olan ilişkisinde zorluklar yaşadı” denildi.
‘BOŞARSAN KENDİME ZARAR VERİRİM’
Dilekçede şu ifadeler de yer aldı: “Diyabet teşhisi konulan İspanyol kocanın safrakesesi ve karaciğerinde kanserojen polipler bulundu. Buna rağmen davalı eş, eşinin sağlık kontrolü için dahi İspanya’ya gitmesine razı olmadı. Bunun dışında davalı, evde silah bulundurduğunu söyleyerek kocasına fiziksel şiddet de uygulamaya başladı. Eşinin bu yaptıklarına dayanamayan R.R.G., boşanmak istemesi üzerine, ‘Beni boşarsan avukat ve doktor arkadaşım yardım edecek. Kendime zarar vereceğim. Bunu sen yapmışsın gibi göstereceğim’ tehdidiyle karşılaştı. Durumu, İspanya İçişleri Bakanlığı’na ve İspanya Büyükelçiliği’ne bildiren koca, Madrid’e gitti. Şikâyette bulunulmasına rağmen, savcılık kovuşturma kararı vermedi. Davalı, kocasına ait ve ortak hesaplardan habersiz para çekti. Manevi olarak çöküntüye uğrayan müvekkil için 10 bin lira da manevi tazminat istiyoruz.”
‘KOCAM BENİMLE İLGİLENMEDİ’
DAVADA iddialara cevap veren E.R.G. adlı genç kadın ise, asıl kocasının evlilik birliğinin gerektirdiği yükümlülükleri yerine getirmediğini, kendisiyle ilgilenmediğini ileri sürerek, boşanma davasının reddini istedi. Genç kadın, dilekçesinde şunları söyledi: “Davacı, 2012’den sonra uzun süre Türkiye’ye dönmedi. Benimle ilgilenmedi. Evlendiğimizden bu yana 5 ay fiili birliktelik yaşadık. Asla silahım olmamıştır. Fiziki yapım itibariyle de ona zarar veremem. Kendisinden 100 bin maddi, 100 bin manevi tazminat ve aylık 5 bin lira nafaka istiyorum. Ayrıca boşandığım eşimin soyadını kullanmama karar verilmesini talep ediyorum.”