Kabune pilavı, Isparta mutfağı denince akla ilk gelen lezzet oluyor. Isparta düğünlerinde etli kuru fasulyenin yanında servis edilen düğün pilavı aynı zamanda özgün bir pişirme şekline de sahip. Meşhur lezzet; et, pirinç ve nohuttan oluşuyor. Bir tabak yedikten sonra bir tane daha isteyeceğiniz kabune pilavını deneyerek sofranızı bir düğün sofrasına çevirebilirsiniz. Özel davetlerinizde ya da ailenizle geçireceğiniz değerli zamanları Isparta düğün pilavı ile renklendirebilirsiniz. Şimdiden afiyet olsun.
1 adet bütün gerdan
2 su bardağı pirinç (baldo)
1 kase haşlanmış nohut
2 adet soğan
2 su bardağı et suyu
1 su bardağı su
1,5 çay kaşığı tuz
1 çay kaşığı karabiber
1 çay kaşığı yenibahar
100 gr. tereyağ
İlk olarak gerdanın bütün yağlarını temizleyip yıkayın. İçerisine bütün bir soğan ve biraz tuz eklediğiniz suda iyice haşlayın. Gerdanı pişirdikten sonra soğutun ve sonrasında eti ince ince didikleyerek kemikten ayırın. Gerdanı haşlamak için kullandığınız suyun yarısını yapacağınız pilava eklemek için kullanabilirsiniz.
Pirinçlerinizi hafif tuzlamış olduğunuz suda yaklaşık bir saat ıslayın.
Soğanlarınızı ince ince doğrayarak yenibahar, tuz ve karabiberle ovun. Bulama işlemini yaptıktan sonra soğanlarınızı tencerenin dibine yerleştirin.
Önceden ince ince ayırmış olduğunuz gerdan etini tencerenin dibine yerleştirdiğiniz soğanların üstüne yayın. Üzerine sırasıyla haşlanmış nohutları ve onun üstüne de pirinçlerinizi süzüp yayın. Sonra üzerlerine et suyu ve normal suyu ilave edin. En sonunda erittiğiniz tereyağını hepsinin üzerinde gezdirin. Önce yüksek ateşte daha sonra ateşi kısarak pirinçler pişene kadar devam edin ve sonrasında dinlenmeye bırakın.
Pilavı servis etmeden önce tencerenizi geniş bir tabağa ters çevirin.
Pilavınız artık hazır. Afiyet olsun.
Gelin, beraber bu özel yemeğin isminin nereden geldiğine bir göz atalım. Eski zamanlarda Isparta’da oğlunu yeni evlendirmiş bir anne gelinini test etmek için onu evde yalnız bırakır. Böylece gelininin yemek yapıp yapamayacağını anlamak ister. Bir tel dolap içerisinde tek başına pişirildiklerinde yemeğe yetmeyecek miktarda et, nohut ve pirinç bulur. Malzemeleri birleştirerek sofraya koyduğu yemeği eve gelen kaynana gördüğünde ‘GI BU NE’ diyerek gelininin beceremediğini ima eder. Fakat sonrasında tek bir pirinç tanesi kalmayana dek yemek yenir. Daha sonra kaynana bu yemeği her istediğinde gelinine sürekli ‘GI BU NE’ dediği yemeği yapmasını ister. Bu meşhur pilavın ismi de günümüze kabune pilavı olarak gelir.