Türünün ilk örneği olan çalışmada, Tel Aviv Üniversitesi ve Shamir Tıp Merkezi'ndeki araştırmacılar, biyolojik yaşlanmanın iki ana göstergesini, yani telomer uzunluğunu ve yaşlanan hücre birikimini tersine çevirmek için bir çeşit oksijen tedavisi kullandı.
İnsan bedeni yaşlandıkça telomerlerin (kromozomların sonunda bulunan koruyucu başlıklar) boyu kısalır. Eski ve arızalı yaşlanmış hücrelerin sayısında artış yaşanır.
64 yaşın üzerindeki 35 yetişkinin katıldığı klinik araştırma, Hiperbarik Oksijen Tedavisi (HBOT) adı verilen yöntemin, yaşlanma sürecinin bu iki karakteristik özelliğinin bozulmasını önleyip önleyemeyeceğini anlamaya çalıştı.
Denekler basınçlı bir odaya yerleştirildi ve üç ay boyunca haftada 5 gün olmak üzere günde 90 dakika boyunca saf oksijene maruz bırakıldı.
Araştırmanın sonunda bilim insanları, katılımcılarım telomerlerinin uzunluğunun ortalama yüzde 20 oranında arttığını ve yaşlanmış hücrelerinin yüzde 37'ye kadar azaldığını bildirdi.
Araştırmacıların belirttiğine göre bu, bedenlerinin hücresel seviyesinin 25 yıl öncesine eşdeğer.
Tel Aviv Üniversitesi'ndeki tıp fakültesiyle Sagol School of Neuroscience'da (Sagol Nörobilim Okulu) profesör ve araştırmanın eş yazar olan Shai Efrati "Telomer kısalması, yaşlanmanın biyolojisinin 'Kutsal Kasesi' olarak görüldüğü için, telomer uzamasını sağlama umuduyla birçok farmakolojik ve çevresel müdahale geniş ölçüde araştırılmaktadır" dedi ve devam etti:
Bu benzersiz HBOT protokolleri sırasında ve sonrasında telomer uzunluğunda görülen bu önemli gelişme, bilim camiasına, yaşlanmanın gerçekten de temel hücresel biyolojik seviyede hedef alınıp tersine çevrilebileceği konusunda yeni bir anlayışın temelini sunuyor.
Bu, ortalama yaşam süresini artırmayı ve hatta insanların daha genç görünmesiyle hissetmesini sağlamayı amaçlayan radikal bir takım yaşlanma karşıtı tedavilerin en sonuncusu.
Tedavilerdeki ana fikir, yaşlanmanın bir hastalık olduğu ve tıpkı diğer hastalıklar gibi tedavi edilebileceği.