HABER

"İsrail nükleer silahlardan arındırılmalı"

Nöbel Barış Ödüllü ICAN Direktörü Fihn: - "İsrail'in nükleer silahları Ortadoğu'da barış ve güvenlik için bir tehdit. Bu son derece endişe verici bir durum. İsrail'in nükleer silahlardan arındırılması gerekiyor" - "Eğer ABD ve Rusya arasında bir nükleer savaş çıkarsa, bu savaşın meydanı tam da Avrupa olacak. Avrupa liderleri şu andaki gibi sessiz şekilde bekleme hakkına sahip değil" - "Suriyelileri kimyasal silahlardan korumak için askeri harekat düzenleyip sonra sınırlarımızın Suriyelilere kapatılmasını, bir Avrupalı olarak sinir bozucu buluyorum. Bu tam bir çelişki"

CENEVRE (AA) - BAYRAM ALTUĞ - Nobel Barış Ödülü'nü geçen yıl kazanan Nükleer Silahların İmha Edilmesi Kampanyası (ICAN) Direktörü Beatrice Fihn, İsrail'in nükleer silahlarının Ortadoğu'da barış ve güvenlik için tehdit oluşturduğunu vurgulayarak, "İsrail'in nükleer silahlardan arındırılması gerekiyor." dedi.

Cenevre merkezli ICAN Direktörü Fihn, İsrail'in elinde bulundurduğu nükleer silahlar, dünyada değişen dengeler, Suriye krizi ve İran nükleer anlaşmasına ilişkin, AA muhabirine değerlendirmelerde bulundu.

Norveç Nobel Komitesi tarafından geçen yıl Barış Ödülü'ne layık görülen kuruluşun Direktörü Fihn, "Ödülü aldıktan sonra ICAN'a olan ilgi arttı ve yaptığımız işler daha yakından takip edilmeye başlandı. Kampanyaya muazzam bir destek geldi. Öte yandan nükleer silahlara sahip ülkeler açısından daha problematik hale geldik. Bize karşı sertleştiler." diye konuştu.

Dünyada ABD, İsrail, Çin, Kuzey Kore, Fransa, Hindistan, Pakistan, Rusya ve İngiltere olmak üzere 9 ülkenin nükleer silah bulundurduğunu anımsatan Fihn, özellikle İsrail'in nükleer silahlarının Ortadoğu'da barış ve güvenlik için tehdit ve tehlike oluşturduğunun altını çizdi.

Fihn, İsrail'in sahip olduğu nükleer silahların etkisiz hale getirilmesi çağrısında bulunarak, şöyle konuştu:

"Bu son derece endişe verici bir durum. İsrail'in nükleer silahlardan arındırılması gerekiyor. Ayrıca yaşanabilecek kazalar ve nükleer tesislere yönelik olası saldırılardan dolayı bu silahlar İsrail'in kendisi için de bir risk. Açıkçası bu bölgedeki ülkeler yoğun nüfusa sahip. Dolayısıyla Ortadoğu'da nükleer silahlar kullanımının yıkıcı etkileri olacaktır. İsrail'in kendisi de dahil bölgedeki tüm ülkelerde yıkıcı olacaktır."

- "Dünya çok kutuplu hale geldi"

ABD, İngiltere ve Fransa'nın Suriye'ye gerçekleştirdiği saldırının ardından dünya basınında dillendirilemeye başlanan 3. Dünya Savaşı senaryolarına da değinen Fihn, "Bence dünya tehditlerle birlikte son derece endişe verici bir zaman diliminin içinden geçiyor. Kuzey Kore'de bir durum var. NATO-Rusya ve ABD-Rusya arasında bir gerginlik var. Ortadoğu'daki durum da belli. Tam bir karmaşa var." ifadelerini kullandı.

Fihn, bugünün dünyasında soğuk savaş döneminde olduğu gibi iki bloklu bir durum söz konusu olmadığına dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Şimdi pek çok kutupları olan bir dünya var. Kesinlikle endişe verici. Pek çok ülkenin nükleer başlıklara sahip olması soğuk savaş döneminden çok daha tehlikeli bir durum arz ediyor.

Üçüncü dünya savaşının eşiğinde miyiz? Bunu tam olarak kestiremiyorum. Ama milliyetçilik akımları özellikle Avrupa'da, ABD'de ve hatta Rusya'da hızla büyüyor. Bu son derece tehdit edici bir durum. Bence sorumlu hükümetlerin özellikle de Avrupa ülkelerinin ayağa kalkıp bu akıma 'Hayır, tekrar bu yola girmemeliyiz' demesi gerekiyor. Çünkü bir Avrupalı olarak bir dünya savaşının kıtamız için ne demek olduğunu biliyoruz."

- "Konvansiyonel silahlar gerçek kitle imha silahlarıdır"

ABD ile Rusya arasında nükleer savaş çıkması durumunda, savaşın meydanının tam da Avrupa olacağına işaret eden Fihn, "Avrupa liderleri şu andaki gibi sessiz şekilde bekleme hakkına sahip değil. Fakat şu an (nükleer tehlike karşısında) oldukça sessizler. Trump, Putin ve Kim Jong-un'a karşı ayağa kalkmak ve 'Bu kabul edilemez' demek zorundalar. Kendimizi gerçeklerden izole etmek yerine uluslararası hukuku güçlendirmek için çabalamalıyız." dedi.

Fihn, Suriye, Irak, Afganistan ve Libya gibi ülkelerde konvansiyonel silahlarla milyonlarca sivilin öldürülmesine ilişkin ise "Konvansiyonel silahlar elbette gerçek kitle imha silahlarıdır. Bizim yapmaya çalıştığımız iş de sivillerin korunması. Suriye'de olduğu gibi (konvansiyonel silahlarla) siviller hedef alınıyor. Sivillerin korunması için uluslararası hukuka ve kurallara sıkı sıkı bağlı olmamızın çok önemli olduğunu düşünüyorum." değerlendirmesinde bulundu.

- "Batı tam bir çelişki içinde"

Avrupa'nın dünyadaki çatışma bölgelerinden kaçmak zorunda kalan sivillere sınırlarını kapatmasını da sert dille eleştiren Fihn, İsveç vatandaşı bir Avrupalı olarak Suriye halkının güvenliğini sağlayamadıkları için hayal kırıklığı yaşadığını söyledi.

"Suriyelileri kimyasal silahlardan korumak için askeri harekat düzenleyip sonra sınırlarımızın Suriyelilere kapatılmasını sinir bozucu buluyorum." diyen Fihn, bu tutumun tam bir çelişki olduğunu vurguladı.

- ABD'ye çağrı

Fihn, Suriye'de Beşşar Esed rejiminin kimyasal silahlar kullanılmasından dolayı öfke duyduğunu ifade ederek, ayrıca ölümcül sonuçları bakımından şehirlere ve sivillerin yoğun yaşadığı bölgelere konvansiyonel silahlarla yapılan saldırıların da durdurulması gerektiğinin altını çizdi.

ABD yönetiminden gelen İran ile nükleer anlaşmanın iptal edileceğine yönelik açıklamalardan da son derece endişe duyduklarını dile getiren Fihn, şunları kaydetti:

"ABD'ye çok güçlü şekilde İran nükleer anlaşmasına sadık kalma çağrısında bulunuyoruz. Eğer anlaşma bozulursa bölgesel ve uluslararası alanda barış ve güvenlik tehdit altına girecektir. Çok başarılı bir anlaşma. İran anlaşmaya uyuyor ve işler yerinde gidiyor."

En Çok Aranan Haberler