Bu kararın yasaya dönüşmesi halinde Arap kökenli İsraillilere karşı bir ayrımcılık yapılmış olacak. Şaron'un bu çıkışı aynı zamanda barış süreci için yeni bir olumsuz sinyal olarak değerlendirildi.
İsrail yönetimi, Arap kökenli İsraillilere ayrımcılık yapıldığı eleştirileri ve ırkçılık suçlamalarının ardından kararı bir kez daha gözden geçireceğini açıkladı. Hükümete bu kararı aldıran aslında bir dava oldu.
İsrail'de toprakların büyük bir bölümü devlete ait. İsrail'e göç eden Yahudilerin yerleşimlerinden sorumlu ajans, devlete ait toprakları satın alarak Yahudi yerleşim bölgeleri inşa ettiriyor. Bu bölgelerde sadece Yahudilerin oturmasına özen gösteriliyor. Aslında Arap kökenli hiçbir İsrailli de kolay kolay Yahudi yerleşim bölgelerinde ya da yakınlarında oturmak istemiyor.
KA'ADAN AİLESİ'NİN MÜCADELESİ Ama 1995 yılında bir Arap ailesi bu geleneği bozmak istedi. Baga el Garbiya adlı yerleşim bölgesinde oturan Ka'adan Ailesi, İsrail vatandaşı olan bir milyon Arap gibi altyapı sistemi olmayan bir mahallede oturmak yerine, modern ve yeni yapılmış bir mahalleye, hemen yakınlardaki Yahudi Katziv mahallesine taşınmak istedi.
Adel Ka'adan'ın niyeti bu mahelleden toprak satın alarak ailesi için bir ev inşa etmekti. Ancak yerleşim izni alamadı. Gerekçede, Katziv mahallesinin İsrail'e yeni göç edenlerin yerleşiminden sorumlu Yahudi Ajansı tarafından inşa edilmiş olması ve Araplara açık olmadığı idi. Bunun üzerine Adel Ka'adan mahkemeye başvurdu ve sonuçta dava Yüksek Mahkemeye kadar ulaştı.
DAVA 5 YIL SÜRDÜ
Yüksek Mahkeme, 5 yıl süren duruşmalardan sonra 2000 yılının Mart ayında İsrail'in bağımsızlık açıklamasında yer alan bir ilkeye dayanarak karar verdiler. Mahkemenin 5 yargıcına göre, İsrail devleti eşitlik üzerine kurulu idi. Bu durumda Arap kökenli İsraillilerin de istedikleri yerde alışveriş yapabilmeleri gerekiyordu. İsrail Parlamentosu Knesset'te Arap kökenlilerin temsilcisi Azmi Bishara kararı şöyle değerlendirdi:
"Yüksek Mahkeme devlete ait topraklarda kurulan yerleşim bölgelerinin sadece Yahudilere ayrılamayacağına, çünkü devletin topraklarının İsrailliler tarafından kullanılabileceğine karar verdi. Ama hükümetin yeni yasa tasarısı ile bu eşitlik ilkesi yürürlükten kaldırılmak isteniyor. Yeni ilkeye göre Yahudiler devlet topraklarını öncelikli olarak kullanabilecekler."
TARTIŞMALAR AYRIMCILIK NOKTASINA GELDİ Sonuçta tartışmalar İsrail hükümetinin ayrımcılık yaptığı noktasına vardı. İsrailli Parlamenter Azmi Bishara bölgedeki en demokratik ülke olarak nitelendirilen İsrail'de eşitlik ilkesinin zedelenmek üzere olduğunu, daha ötesinde ırkçılık yapıldığını söylüyor ve, "İsrail'de ırkçılık artık saklanmıyor, hatta eleştirilmiyor. Aksine, evet, bu noktada ırkçılık yapıyoruz ve haklıyız deniyor" diyor.
Bu ağır eleştiri, yeni yasayı Knesset'e sunan Yahudi din adamı Haim Druckman'ı ilgilendirmiyor bile. Druckman'a göre bu karar Şaron hükümetine duyulan güveni arttıracak. Yahudi muhafazakarların bu girişimine, İsrail Devlet Başkanı Moşe Katzav'dan itiraz geldi. Katzav, yasa tasarısının temel ilkelerle uyuşmayan ayrımcı öneriler içerdiğini söyledi.