KUDÜS (İHA) - İsrail İç Güvenlik Bakanı, İsrailli politikacılara yönelik her an bir suikast düzenlenebileceğini açıkladı. İç Güvenlik Bakanı, bu kez tehlikenin Filistinliler'den değil, aşırı sağcı Yahudiler'den kaynaklandığını söyledi.
"Ariel Şaron ve diğer üst düzey İsrailli politikacılara yönelik her an bir suikast düzenlenebilir" diyen İsrail İç Güvenlik Bakanı Tsachi Hanegbi, tehdidin sanıldığı gibi Filistinliler'den kaynaklanmadığını, böyle bir eylemi radikal Yahudiler'in gerçekleştirebileceğini belirtti.
Şaron hükümetinin Gazze Şeridi'nden çekilme ve buradaki Yahudi yerleşim birimlerini boşaltma planının radikal Yahudi yerleşimciler arasında tepkilere neden olduğunu söyleyen İsrailli Bakan, bunun şiddeti körükleyebileceğini öne sürdü.
Hanegbi; İsrail halkını kurtaracağını sanan, bir subay ya da bakan, hatta Başbakan Şaron'u öldürmeye karar vermiş kişilerin varlığından emin olduğunu söyledi.
İç istihbarat teşkilatı Shin Bet'in başkanı Avi Dichter ise, aşırı sağcılardan kaynaklanabilecek potansiyel tehlikeleri doğruladı.
Dichter, bazı Yahudi yerleşimcilerin, bir dizi şiddet eylemi gerçekleştirerek, Gazze Şeridi'nden geri çekilme planlarını baltalamaya çalışabileceklerini söyledi. Ancak bu açıklamalar, politikacılar arasında derin endişeye neden oldu.
Politikacılara suikast düzenlenebileceği yönündeki bu uyarılar, bundan 9 yıl kadar önce, dönemin İsrail Başbakanı İzhak Rabin'in öldürülmesini akla getirdi hemen. O zamanlar da yine aşırı sağcı Yahudiler, İsrail toplumunda şiddet ve nefret tohumları saçmaya çalışıyordu.
Bu kez de tehlike, tahliyesi düşünülen yerleşim birimlerindeki radikal Yahudi sağcılardan kaynaklıyor. Özellikle bu grupların manevi liderleri, şiddeti körükleyecek açıklamalar yaparak, adeta ateşle oynuyor.
Dini liderler, İsrail Başbakanı Ariel Şaron'un, Yahudi yerleşim birimlerini boşaltma kararıyla İsrail'e ihanet ettiği düşüncesini yaymaya çalışıyor.
Bu liderlerden biri olan Daniel Shilo, devlet idaresine ilişkin kararların demokratik yollarla alınmasının doğal olduğunu, ancak demokrasinin kesinlikle dini inançların yerini dolduramayacağını söylüyor.
Shilo, İsrail topraklarının sadece ve sadece Yahudi halka ait olduğunu, mevcut demokrasinin de bu anlayış üzerine kurulu olması gerektiğini savunuyor.