ANKARA (İHA) - Türkiye, İsrail'e su satışına karşı çıkan Arap ülkelerinin tepkilerini azaltmak üzere harekete geçti. İlk temas Libya ile gerçekleştirilecek.
İsrail ile Manavgat Suyu'nun taşınmasında anlaşan Türkiye'nin, 20 yıl boyunca yılda 50 milyon metreküp su satmayı planlaması Arap ülkelerinin tepkisini çekmişti. Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen'in 3 günlük Libya gezisi sırasında yaptığı ikili görüşmelerde sürpriz bir gelişme yaşandı. Libya Çalışma ve Altyapı Bakanı Muhammet Matug'un gündeme getirdiği Manavgat Suyu'nun Libya'ya taşınma projesi, başlatılan yeni döneme damgasını vuracağa benziyor.
Devlet Bakanı Tüzmen, Libya'nın su konusundaki taleplerini memnuniyetle karşıladıklarını belirtirken, "Manavgat suyunun Libya'ya taşınmasıyla ilgili Ağustos ayının ikinci haftasında yapılacak Türkiye-Libya Karma Ekonomik Komisyon toplantısında bir ilerleme sağlayacağımızı düşünüyorum" diye konuştu. Edinilen bilgilere göre, taşınacak su miktarı ve hangi yolun tercih edileceği gibi detaylar KEK toplantısı içinde karara bağlanacak.
MANAVGAT ÇAYI SU TEMİN PROJESİ Türkiye, başta İsrail olmak üzere Akdeniz ve Ortadoğu ülkelerinin içme ve kullanma suyu ihtiyaçlarının karşılanmasını amaçlayan Manavgat Çayı Su Temin Projesi, günde 500 bin metreküp suyun Manavgat Çayı'ndan alınarak, 250 bin metreküpü arıtılmış halde, 250 bin metreküpü de ham su kullanma amaçlı olarak denizden tankerlere yüklenerek taşımaya hazır hale getirilmesini kapsıyor.
Ayrıca Özelleştirme İdaresi'nin yürüttüğü çalışmalar sonucunda bir ilk gerçekleştirilerek, Özelleştirme Yüksek Kurulu kararıyla Şubat 2004'te Manavgat Çayı İçme Suyu Tesisi özelleştirme programına alındı. İsrail'le yapılan anlaşma gereği Manavgat Suyu'nun satışından Devlet Su İşleri sorumlu bulunuyor. Ancak özelleştirme sonrası anlaşmanın geleceğine ilişkin sorumluluğu tesisi alacak şirketin üzerinde olacak. Şirket, anlaşma yükümlülüklerine sadık kalmadığı takdirde ise anlaşma olumsuz etkilenebilecek. Bunun yanı sıra TBMM'de onaylanan anlaşma gerekçe gösterilerek Danıştay'a yapılacak başvuru ile özelleştirmenin iptali de söz konusu. Arap ülkeleri Türkiye'nin İsrail'e su satmasına karşı çıkarak, anlaşmanın imza sürecinde tepkilerini göstermişti. Ortadoğu ülkelerince Türkiye'ye karşı 'politik' bir malzeme olarak da kullanılan proje, başta İsrail ile Suriye arasında sorun teşkil ediyor. 1967 yılındaki Arap-İsrail Savaşında bölgedeki önemli su kaynaklarından biri olan Golan Tepeleri'ni işgal eden İsrail'in, halen Suriye'ye kısmen su sağladığı biliniyor.