İsrail silahlı kuvvetleri komutanı Gabi Aşkenazi, İsrail'in Mavi Marmara baskını konusunda yürüttüğü soruşturmaya ifade verirken, askerlerin ateş açmasını savundu.
Türkiye'de bir yardım kuruluşu tarafından Gazze Şeridi'ne yardım götürmek üzere organize edilen filoya düzenlenen baskında dokuz eylemci yaşamını yitirmişti.
Soruşturma komisyonuna yeminli ifade veren Aşkenazi, donanma komandolarının ateşe ancak askerlerden birine ateş açılması sonrası silaha başvurduğunu kaydetti.
Aşkenazi, "Bugün net şekilde biliyoruz ki, ilk asker geminin güvertesine iner inmez, ikinci bir asker vuruldu" diye konuştu.
"Askerler ancak gerekli olduğu zaman ateş açtı" dedi.
Aşkenazi, karnından yaralanan askerin kendisine saldıran kişiyi vurduğunu belirtti.
Türk kaynakların ölenlerden bazılarının "infaz tipi" vurulduğu suçlamalarına karşı, İsrailli komutan, ateşin "ölüm kalım mücadelesi" anlarında açıldığını savundu.
Beş kişilik soruşturma komisyonu ve iki yabancı gözlemcinin sorularını yeminli ifade ile yanıtlayan Aşkenazi, son günlerde bu konuda bilgi veren son yetkili.
Daha önce de İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve İsrail Savunma Bakanı Ehud Barak komisyona ifade verdi.
Her iki siyasetçi de operasyonu savunup, atılan adımların gerekli olduğunu belirtti.
İsrailli komandoların baskınında dokuz kişinin ölümü ardından, uluslararası baskılar İsrail'in BM soruşturmasını kabul etmesine ve Gazze Şeridi'ne ablukayı kısmen gevşetmesine yol açtı.
BM soruşturması Gazze'ye yardım götüren filoya 31 Mayıs'ta düzenlenen baskını araştırmak üzere kurulan BM komisyonu ise çalışmalarına başladı.
BM Genel Sekreteri Ban Ki-mun komisyon üyeleri ile görüştükten sonra, amacın "kimin suçlu olduğunu" belirlemek değil, gerçekleri ortaya koymak olduğunun altını çizdi.
Komisyonda eski Yeni Zelanda Başbakanı Geoffrey Palmer başkan, eski Kolombiya Başkanı Alvaro Uribe başkan yardımcısı olarak görev yapıyor.
Üyeler arasında İsrail'den emekli diplomat Joseph Ciechanover ile Türkiye'den emekli büyükelçi Özdem Sanberk de bulunuyor.
Komisyonun ilk raporunu Eylül ortasına doğru sunması hedefleniyor.
Ancak İsrail, askerleri ile görüşmekte ısrarcı olursa, komisyondan çekilebileceği tehdidinde bulunmuştu.
Başbakan Binyamin Netanyahu BM soruşturmasında askeri personelden ifade istenmemesi konusunda "üstü kapalı" bir anlaşma olduğunu savunmuştu.
İsrail buna karşılık yapılan iç askeri soruşturmanın sonuçlarını BM kuruluna sunmaya hazır olduğunu belirtiyor.
BM Genel Sekreteri Ban Ki-Mun ise böyle bir anlaşma olduğu iddialarını yalanlamıştı.
BM İnsan Hakları Konseyi de konu hakkında ayrı bir soruşturma yürütüyor.
İsrail'in kendi 'uluslararası' soruşturması İsrail'in düzenlediği soruşturmayı yöneten Tirkel Komisyonu'nun ise operasyonun neden ve nasıl dokuz kişinin ölümüyle sonuçlandığı konusunda ne kadar derine inileceği konusunda şüpheler var.
Emekli yargıç Yaakov Tirkel liderliğindeki beş kişilik komisyon, o dönemde uluslararası bir soruşturmayı şiddetle reddeden İsrail hükümetince, baskılara yanıt olarak oluşturuldu.
Komisyonda, gözlemci statüsünde iki de yabancı bulunuyor. Bu şekilde 'uluslararası' inceleme taleplerine yanıt verilmesi amaçlanıyordu.
Tirkel Komisyonu Haziran ayında oluşturulduğunda görevi "İsrail'in deniz ablukasının yasallığını ve bunun gereğinin uygulanması için yapılanları; ayrıca yardım filosunu organize edenlerin eylemlerini inceleme" olarak tanımlandı.
Kurul yetkililerinin karar sürecini sorgulama, ya da operasyonda görev alan askerlerle konuşma yetkisi bulunmuyor.
Hatta bu yetkilerin başta daha da sınırlı olması, Tirkel'in bir ara istifa tehdidinde bulunduğu haberlerinin yayılmasına yol açtı.