İsrailli Ofer Grup'tan açıklamalar
KUDÜS (İHA) - Ofer Ailesi ve Şirketler Grubu Sözcüsü Rani Rahav, Tüpraş'taki yüzde 14.76'lık hissenin alımı ve diğer ihalelerle ilgili girişimlerin tamamen Türkiye kanunlarına uygun olduğunu, bu alım konusunda hiç kimsenin yasa dışı hareket edildiğini söylemeyeceğini bildirdi.
Ofer Grubu'nun Tüpraş ve diğer özelleştirme ihaleleriyle ilgili çeşitli spekülasyonlara yolaçan gelişmelere yönelik İHA'ya açıklamada bulunan İsrail merkezli Ofer Grup'un Sözcüsü Rahav, "Türkiye'ye olan ilgimiz giderek artıyor. Ekonomide istikrar, Avrupa Birliği'ne (AB) yönelik gelişmeler ve Türkiye'nin dünyaya daha açık bir politika izlemesi bizim için en önemli indikatörler.
Bütün dünyada olduğu gibi Türkiye'de de özelleştirmelere giriyoruz ve neticede bu bir iş. Ticarette kar da olacak, zarar da. Her iş bir risktir. Önemli olan bunu yönetebilmektir. Tüpraş'ın yüzde 14.76'lık hissesini almamız Türk yasalarına uygun. Bu konuda ileri geri konuşulmasın. Zannediyorum, böyle konuşmalar Türk kanunlarını bilmemekten kaynaklanıyor" dedi.
Prensip olarak kurulduklarından bu yana faaliyetleri konusunda basına açıklama yapmaktan kaçındıklarını belirten Sözcü, "Aile olarak mümkün mertebe medyaya çıkmamayı bir yol kabul ettik. Sadece Türkiye'de değil, dünyanın birçok yerinde bu prensibimize bağlıyız ve devam ettiriyoruz. Tüpraş hisseleri konusunda da gerçek dışı, olmadık yönler ileri sürülerek yorumlar yapmak yanlış. Herşeyi Türk kanunları çerçevesinde yaptık ve bundan sonra da öyle yapmayı sürdüreceğiz. Türkiye'yi seviyoruz. Yatırımlarımız da artarak devam edecek" diye konuştu.
"TÜRKİYE'YE GÜVENİYORUZ"
Tüpraş ihalesi ve İsrail iş dünyasının Türkiye yatırımları hakkında açıklamalarda bulunan Türk - İsrail İşadamları Derneği Başkanı Alon Liel de, İHA'nın sorularını cevapladı. Alon Liel, İsrailli işadamlarının geçmişte Türkiye'de daha çok küçük ve orta çaplı yatırımlara girdiklerini, çünkü 1960 ile 1990 yılları arasında sert iniş ve çıkışların yaşanması sebebiyle söz konusu yatırımların daha ileri safhalara götürülemediğini hatırlattı. Son 5 yılda oluşan sıcak ilişkilerin yatırımlara da etkisinin müspet olduğunu vurgulayan Liel, "İsrailli şirketler artık Türkiye'ye çok fazla önem veriyor. Son dönemdeki münasebetlerden son derece memnunuz. Bu memnuniyet de İsrailli işadamlarının Türkiye'ye yaptığı yatırımlardan da belli oluyor" dedi.
İsrailli işadamlarının Tüpraş'ta önemli bir paya sahip olmalarının Türkiye'ye olan güvenden kaynaklandığının unutulmaması gerektiğine değinen Liel, "Tüpraş'la ilgili girişim İsrailli işadamlarının Türkiye'ye en büyük yatırımıdır. Ofer veya diğer İsrailli şirketlerin Türkiye'ye ilgilerinin çok nedenleri var. Bunların başında 3 Ekim müzakereleri ile başlayacak Avrupa Birliği (AB) süreci, diğer taraftan ekonomide ve özellikle enflasyonda gelinen olumlu noktalar geliyor. Türkiye, AB'ye bir köprü" diye konuştu.
"TÜPRAŞ'IN DEĞERİ ARTTI"
Ofer Grubu'nun aslında Tüpraş'ın değerini daha da arttırdığının düşünülmesi ve bu ihalenin ona göre değerlendirilmesinin gerektiğini belirten Alon Liel, "Bunun imtiyazlı bir ortak olarak algılanması yanlış. Tüpraş'ın bedeli arttı ve Türkiye bundan karlı çıktı" dedi.
Galataport ihalesine de değinen Alon Liel, Ofer Grup'un bu ihalede de başarılı olduğunu ve kiralamanın gerçekleşmesinden sonra İsrail-Türk ekonomik ilişkilerinde fevkalade gelişmeler yaşanacağını ve bu tarihten itibaren İsrailli işadamlarının Türkiye'ye yatırımlarını sürekli arttıracaklarını kaydetti. Liel, "Galataport ihalesi ile birlikte İsrail ve Türkiye ekonomik ilişkileri inanılmaz değişecek" değerlendirmesini yaptı.
Ofer Grup'un Türkiye'deki Koç ve Sabancı Holding'lerle eşdeğer olduğunu ifade eden Liel, Ofer'in İsrail'de de önemli özelleştirmelere girdiğini ve büyük riskler alarak söz konusu yatırımları aldığını, şirket olarak Türkiye'deki gelişmelerin de bunun bir devamı olarak anlaşılmasını istedi.
İsrail'in Gazze'den çekilmesinden sonra bu bölgenin altyapı ve diğer ihtiyaçları konusunda Türk işadamlarını bölgeye davet ettiklerini kaydeden Alon Liel, "Türkiye'nin Filistin'e yapacağı yatırımlara yönetimimiz hiçbir zaman engel olmaz. Hatta bu tarz yatırımlar konusunda memnun oluruz. Bu tür yaklaşımlar iki ülke ilişkilerini daha da yükseltecektir. Bu konuda dün Ankara'da bir toplantı da yapıldı. Gelişmeleri hakikaten merak ediyor ve Türklerin buraya gelmesini istiyoruz. Gazze'nin sınır kapısı Erez hakikaten önemli" dedi.
Alon Liel, 29 Eylül'de İsrail-Türk İşadamları Derneği'nin İsrail'de yılın Türk işadamını açıklamak üzere biraraya geleceklerini, Türkiye'den Sanayi ve Ticaret Bakanı Ali Coşkun ile Çevre ve Orman Bakanı Osman Pepe'nin de törene katılımlarının beklendiğini sözlerine ekledi.
OFER GRUBU
Türkiye medyasında adı ile kez Tüpraş ihalesi ve bu ihale sonucu elde ettikleri 800 milyon dolarlık kar ile gündeme gelen Ofer Grup İsrail'in en büyük şirketleri grubunun başında geliyor. Sami ve Yuli Ofer kardeşler tarafından Haifa'da küçük çaplı bir gemicilik acentesinden, Türkiye'de daha büyük bir şirketler grubuna dönüşen Ofer'in başında Sami Ofer'in iki oğlu Idan ve Eyal bulunuyor.
Enerji, gemicilik, turizm, emlak, kimya, sanayi, bankacılık gibi pekçok iştiraki bulunan Ofer Grup'un faaliyetleri Israel Corp adlı alt şirketince uygulamaya konuyor. İsrael Corp Tel Aviv'in en modern iş merkezlerinden birinde faaliyet gösteriyor. Tüpraş ihalesinde 800 milyon dolarlık kar elde ettiği konusu ise Türk medyası kadar, İsrail medyasında hemen hemen hiç yer almıyor. Şirket tarafından da dillendirilmiyor. Şirket Türkiye'ye yönelik yatırımlarını Idan Ofer ile yürütüyor.
