İsrailli Şef Aşçı İle Türk Şef Aşçı Bir Araya Geldi

İsrail’in 70. yıl dönümü 70 etkinlikle kutlanıyor. Bu sebeple Anneler Günü için İsrailli şef aşçı Asaf Shtern ile Türk şef aşçı Zeki Açıköz bir araya geldi ve çocuklarla birlikte yemek yaptılar.İsrailli şef aşçı Asaf Shtern, Türkiye’ye İsrail yemeklerini yapmak üzere geldiğini söyleyerek, “Burada üç gecelik keyifli ve güzel organizasyon gerçekleştirdik. Burada bulunduğumuz süre içerisinde İsrail-Türkiye ve genel olarak Ortadoğu mutfağının benzerlikleri olduğunu görme şansımız oldu” ifadelerini kullandı.Shtern, şöyle konuştu:“Bugün Türk ve İsrail mutfaklarında benzer bir yemek yapacağız. Biz ‘şakşuka’ diyoruz, siz ‘menemen’ diyorsunuz. Aslında üç aşağı beş yukarı aynı olmakla birlikte bir takım farklılıkları var. Birinde yumurta çırpılıyor, birinde çırpılmıyor gibi. Tarifler birbirine çok benzemekle birlikte farklı yemekler. Restoranlara gidip yemek yediğimde, aynı malzemelerin kullanıldığı, tariflerin yapıldığı farklı lezzetlerle karşılaştım. Biz aynı halk ama farklı ülkelerde yaşayan insanlarız.”Anneler Günü hakkında konuşan Shtern, “Anneler Günü için düzenlenen bir proje için buradayız. Anneler dünyanın neresinde olursa olsunlar, ne şekilde olursa olsun hayatlarımızın en önemli kısımlarından bir tanesi. Bugün anneler ve çocuklarıyla İsrail usulü ‘şakşuka’ yapacağız” şeklinde konuştu.Türk şef aşçı Zeki Açıköz de Anneler Günü’nü kutlayarak, “Bugün iki tane benzer yemek yapacağız. Bizim mutfağımızda ‘şakşuka’ diye bir yemek var. İsrail’de şakşuka, menemene benziyor. Ortak malzemeleri var, ortak olmayan malzemeleri var. Közlenmiş patlıcan, tahin gibi. Her ne kadar benzer olsa da, tamamen çok farklı lezzetler olduğunu düşünüyorum. Türkiye’nin yedi bölgesinde, dünyanın bir sürü ülkesiyle benzer yemekleri bulma şansınız çok fazla. Türkiye’ye gelen hiç kimse, Amerikalı olsun, Alman olsun, Ortadoğulu, Asyalı olsun, aç kalma şansı yok. Mutlaka kendi kültüründen bir şeyler bulabilir. Çünkü biz yedi ayrı bölge yedi ayrı mutfak kültürü var” diye konuştu.Eskiden insanların yaşamak için yediklerini belirten Açıköz, “Günümüzde bu işin keyfini sürenler ‘ben yemek için yaşıyorum’ diyor. Türkiye bununla ilgili çok zengin bir mozaiğe sahip. Dünyadan kim gelirse gelsin ben iddia ediyorum, bu ülkede kendi ülkesinde yemiş olduğu lezzetlere benzer lezzetler bulma şansı var” ifadelerini kullandı.