İSTANBUL (İHA) - Türkiye gibi gelişmekte olan ülkelerin karşı karşıya bulunduğu en önemli sorunlardan işsizliğin, 'Turizm' kaynağının değerlendirilmesi suretiyle giderilebileceği belirtiliyor.
Turizm sektörünün emek-yoğun niteliğini taşıması ve otomasyona geçme imkanlarının oldukça sınırlı olması sebebiyle, bu sektörde emek gücüne ihtiyacın hiçbir zaman azalmayacağı, aksine günden güne artacağı vurgulanarak, tüm bu sebeplerden dolayı turizm yatırımlarına hız verilmesi gerektiği bildiriliyor. Yatırımlar arttıkça çalışanların sayısı çoğaldığı gibi, bölgeler arasındaki kalkınma düzeyinin en aza inmiş olacağı, böylece herkese kendi bölgesinde çalışma imkanı doğacağı ve emek arzı ile emek talebinin birbirine eşit duruma geleceği kaydediliyor.
Uzmanlar, Türkiye'nin jeopolitik ve jeostratejik konumu, geçmiş yıllarda bir çok farklı kültüre başkentlik etmiş olması, dört semavi dinin buluştuğu bir ülke olarak ön plana çıkması, rakiplerine göre son derece temiz plaj ve koyları barındırması ve dört mevsimin bir arada yaşanması gibi özellikleriyle büyük avantaja sahip olduğunu ifade ederek, bu değerlerin turizm amaçlı kullanılmasının, ülkenin içinde bulunduğu işsizlik sorununun giderilmesinde çok önemli rol oynayacağına dikkat çekiyor. Türkiye'nin, yetişmiş yeni işgücünün önemli kısmı için, iş bulma imkanları kısıtlı bir ülke olduğunu hatırlatan uzmanlar, "Ülkede hem hızlı nüfus artışı, hem de artan bu nüfusun kentlerde yoğunlaşması, sorunu günden güne ağırlaştırmaktadır. Özellikle ekonomik kriz dönemlerinin oluşturduğu ortam, çalışabilecek durumdaki insanlara yeni iş alanları oluşturma konusunda bir takım zorluklara yol açmaktadır. Emek - yoğun yapıya sahip turizm sektörü bu konuda yeni iş alanlarını açılmasını sağlayarak önemli bir işlev görmektedir" diyorlar. TURİZMDE 800 BİN KİŞİ ÇALIŞIYOR Bu arada, Türkiye'de yapılan çeşitli çalışmaların, konaklama tesislerinde yatak başına 0.5 kişinin istihdam edildiğini gösterdiğini vurgulayan uzmanlar, 2004 yılı sonu itibariyle Turizm Bakanlığı'ndan işletme, yatırım ve belediye belgeli toplam yatak sayısının 1 milyondan fazla olduğunu bildiriyor. Bu durumda, konaklama tesislerinde doğrudan çalışan işgücü sayısının 500 bin olduğunu belirten uzmanlar, bu rakama marina ve yatçılık, ulaştırma şirketleri, seyahat acentaları, alış - veriş merkezleri gibi turizmle ilgili çeşitli birimlerde çalışan işgücü eklendiğinde, sektörde doğrudan istihdamın yaklaşık 800 bini bulduğunu kaydediyor. Uzmanlar, 2010 yılında ise bu rakamın 1 milyon 427 bine ulaşacağının tahmin edildiğini ifade ediyor.
Diğer taraftan, İHA muhabirinin derlediği bilgilere göre, turizm ve seyahat sektörü, dünyada en fazla iş sahası oluşturan sektörlerden biri konumunda. Turizm sektörü, dünya genelinde 212 milyon kişiye istihdam imkanı sağlayarak, küresel işgücünün yüzde 10.6'sını teşkil ediyor. Bununla birlikte, turizm sektöründe çalışanların büyük çoğunluğunu (yüzde 45 - 65) kadınlar oluşturuyor. Turizme oldukça bağımlı bulunan ülkelerde toplam işgücünün yüzde 50'sinden fazlası, sektörle doğrudan ya da dolaylı olarak ilişkili bulunan ekonomik faaliyet alanlarında istihdam ediliyor. Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi'nin (WTTC) geleceğe yönelik tahminlerine göre, 2012 yılında dünya genelinde turizm sektöründe çalışanların sayısı 250 milyona ulaşacak.
OECD istatistiklerine göre ise, bazı Avrupa Birliği (AB) ülkelerinde istihdamın önemli bölümü turizm sektöründe bulunuyor. Örneğin, Avusturya'da her 100 kişiden 14'ü turizm sektöründe istihdam edilirken, bu sayı Yunanistan'da yüzde 10, İspanya'da yüzde 9, İsviçre'de yüzde 8 ve Almanya'da yüzde 7, Türkiye'de ise yalnızca yüzde 1 olarak gerçekleşiyor.