ANKARA (ANKA) – Ankara Ticaret Odası (ATO) Başkanı Sinan Aygün, uzun süreli işsizlik oranlarının artmasının sosyal dengeyi daha da bozacağını kaydederek, "İşsizlik kronikleşiyor" uyarısında bulundu.
ATO'nun "Sessiz İşsizler" Raporuna göre, 2003-2006 döneminde bir yıldan uzun süredir iş arayanların sayısı yüzde 49, üç yıldan uzun süredir iş arayanların sayısı yüzde 98 arttı. Aynı dönemde, iş bulma ümidini yitirerek iş aramaktan vazgeçenlerin sayısı da hızlı artış gösterdi. Ümidini yitirdiği için iş aramaktan vazgeçenlerin sayısı 2003-2006 döneminde, yüzde 740 artışla 84 bin kişiden 706 bin kişiye çıktı. 2003 yılında her 100 işsize iş bulmaktan ümidini yitirmiş 3 kişi düşerken, 2006 yılında 29 kişi düştü.
-ÜÇ YILDA İŞSİZ SAYISI 47 BİN KİŞİ AZALDI-
2000 yılında 1.5 milyon kişi olan işsiz sayısı 2001 krizi ile birlikte 2 milyon kişiye yükseldi. Krizin etkileri 2002 yılında da devam etti ve işsiz sayısı 2.5 milyon kişiye ulaştı. 2006 yılında 2003 yılına göre işsiz sayısındaki azalma 47 bin kişi ile sınırlı kalırken, uzun süredir iş arayanların sayısında yüksek artış meydana geldi. 2003 yılında 583 bin kişi olan uzun süredir iş arayanların sayısı 2006 yılında 866 bin kişiye yükseldi. Üç yıllık süre içinde, bir yıldan uzun süredir iş arayan işsizlerin sayısı yaklaşık yüzde 49 oranında arttı.
-100 İŞSİZDEN 35'İ BİR YILDAN UZUN SÜREDİR İŞ ARIYOR-
Rapora göre, 2003 yılında her 100 işsizin 23'ü bir yıldan uzun süredir iş ararken, gerçekleşen büyümenin istenilen ölçüde istihdam yaratamaması nedeniyle 2006 yılında bu oran yüzde 35 olarak gerçekleşti. Sözkonusu dönemde en büyük artış üç yıldan uzun süredir iş arayanlarda görüldü. 2003 yılında her 100 işsizin 4'ü üç yıldan uzun süredir iş ararken, 2006 yılında bu rakam 8'e yükseldi. Üç yıldan uzun süredir iş arayanların sayısı da yüzde 98 artışla 104 bin kişiden 206 bin kişiye çıktı.
-KADINLAR DAHA ÜMİTSİZ-
Kadınlarda uzun süreli işsizlik oranları erkeklere göre daha yüksek seyrediyor. Çalışma hayatında büyük ölçüde "ücretsiz aile işçisi" olarak yer alan kadınların, tarım sektörünün çözülmesi ile birlikte istihdam oranları da azalmaya başladı. Çalışma yaşındaki her 100 kadından sadece 23'ü istihdamda yer alıyor. 2003 yılında işsizlik oranı kadınlarda yüzde 10.1, erkeklerde yüzde 10.7 iken 2006 yılında işsizlik oranı kadınlarda yüzde 10.3, erkeklerde yüzde 9.7 oldu.
Aynı dönemde kadınlarda işsiz kalma süreleri de uzadı. 2003 yılında 192 bin kişi olan uzun süredir iş arayan kadın sayısı 2006 yılında 293 bine çıktı ve kadınlarda uzun süreli işsizlik oranı da yüzde 29'dan yüzde 44'e yükseldi. 2003 yılında iş bulmaktan ümidini kesenler içinde kadınlar sadece 13 bin kişi ile yer alırken, 2006 yılında "ümitsiz" kadın sayısı 22.7 kat artışla 295 bin kişiye yükseldi. Böylece 2003 yılında her 100 ümitsiz kişinin 15'ini kadınlar oluştururken, 2006 yılında 42'sini kadınlar oluşturdu.
-GENÇLERİN EN BÜYÜK DERDİ İŞSİZLİK-
Raporda, okumak isteyen gençlerin üniversite sınavıyla, çalışmak isteyenlerin ise işsizlikle boğuştuğu dile getirilen raporda, 2003-2006 döneminde 15-24 yaş grubundaki işsiz gençlerde iş arama süresinin arttığı belirtildi. Rapora göre, 2003 yılında her 100 işsiz gencin 20'si bir yıldan fazla süredir iş ararken, 2006 yılında her 100 işsiz gencin 33'ü uzun süreli işsiz oldu, sayıları da 193 bin kişiden 280 bin kişiye çıktı. Böylece 2006 yılında uzun süreli işsizlerin yüzde 32'sini gençler oluşturdu.
Geleceğe ümitle bakması gereken 15-24 yaş grubundaki gençlerde iş arama süresi ile birlikte ümitsizlik de arttı. 2003 yılında iş bulmaktan ümidini kesmiş genç sayısı 39 bin kişiyken, 2006 yılında 280 bin kişiye ulaştı ve ümitsizlerin yüzde 40'ı ümidimiz olan gençlerden oluştu. Böylelikle 2003 yılında her 100 işsiz gence 4 ümitsiz genç karşılık gelirken, 2006 yılında 33 ümitsiz genç karşılık geldi.
-EN YÜKSEK İŞSİZLİK ORANI LİSELERDE-
Raporda, eğitim sisteminin istihdam piyasasının ihtiyaç duyduğu elemanları yetiştirmek üzere yapılandırılmamış olmasının acısını lise ve lise dengi okul mezunlarının çektiğini kaydedildi. Lise ve dengi okul mezunlarının, eğitim seviyeleri içinde en yüksek işsizlik oranına sahip olduğu ve iş bulma sürelerinin de her geçen yıl uzadığı belirtilen raporda, şöyle denildi:
"2003 yılında her 100 lise mezunu işsizin 31'i bir yıldan uzun süredir iş ararken, 2006 yılında bu rakam 45'e çıktı. Bu oran ile tüm eğitim seviyelerinde en uzun süredir iş arayanlar lise mezunları olurken, bunları, lise dengi okul mezunları takip etti. Lise dengi okullardan mezun olan işsizlerin içinde bir yıldan fazla süredir iş arayanların oranı yüzde 30'dan yüzde 41'e yükseldi."
Eğitim seviyesinin ümitsizliği de derinden etkiladiğine dikkat çekilen raporda, eğitim seviyesi düştükçe insanların iş bulma ümidinin azaldığı belirtildi. Raporda, çoğunluğu tarım sektöründe kendi hesabına veya ücretsiz aile işçisi olarak çalışan düşük eğitimli insanların, tarım sektöründeki istihdamın azalması ile işgücü piyasasından çekilmeye başladığı dile getirildi. Raporda, "2003-2006 döneminde liste altı eğitimlilerde ümitsiz sayısı 444 bin kişi artarken bunları lise ve lise dengi mezunları takip etti. İş bulmaktan ümidini keserek iş aramaktan vazgeçenlerin sayısı lise ve dengi okul mezunları arasında 151 bin, yüksek okul mezunları arasında 28 bin kişi arttı" denildi.
-ANKARA İŞSİZLİKTE DE BAŞKENT-
Rapora göre, toplam işsizlerin üçte birinin yaşadığı üç büyük ilde işsizlik oranları Türkiye ortalamasının üzerinde seyrediyor. Başkent Ankara üç büyükler içinde en yüksek işsizlik oranına sahip olmakla kalmıyor, uzun süreli işsizlikte de ilk sırada yer alıyor. 2006 yılında Ankara'da iş arayan her 100 işsizin 45'i uzun süredir işsiz iken, İzmir'de 32'si, İstanbul'da 29'u bir yıldan uzun süredir iş aradı.
-DOĞU VE GÜNEYDOĞU'NUN DURUMU-
Geçen yıl 26 istatistiki bölge içinde Şanlıurfa ve Diyarbakır illeri ümitsizlerin en fazla bulunduğu bölge oldu. Bölgede her 100 işsize 152 ümitsiz düştü. Ağrı, Kars, Iğdır ve Ardahan illerini kapsayan istatistiki bölge, her 100 işsize karşılık gelen 147 ümitsiz ile ikinci sırada yer aldı.
-AYGÜN: "SOSYAL DENGE BOZULUCAK"-
ATO Başkanı Sinan Aygün yaptığı açıklamada, uzun süreli işsizlik oranlarının artmasının sosyal dengeyi daha da bozacağını kaydederek, "İşsizlik kronikleşiyor" uyarısında bulundu. İşgücü üzerindeki vergiler çok yüksek seyrettiğini ve eğitim sisteminin ihtiyaca cevap vermediğini kaydeden Aygün, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İnsanların iş diye çırpındıkları bir ekonomide işverenler de istedikleri kalifiye elemanı bulmakta zorlanıyor. İş bulabilenler kayıt dışılığa razı oluyor. İşsizliğin azaltılması ve istihdamın artırılması için ele alınması gereken politikalar hala ele alınmıyor, stratejiler geliştirilmiyor. Bir an önce işgücü piyasası reform paketinin eğitim sisteminden yatırım teşvikine varıncaya kadar bir bütün halinde ele alınıp çözümlerin üretilmesi gerekiyor."