İşsizlik rakamlarının düşmesi sevindirdi

İş dünyası temmuz ayı işsizlik rakamlarının yüzde 9.1’e düşmesini sevinçle karşılarken gençler arasındaki oranın yüzde 18’lerde olmasını sıkıntı olarak nitelendirdi.
Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Şerafettin Aşut, ilk bakışta yüzde 1’in üzerindeki azalmanın düşük görülebileceğini ancak önemli olanın yükselmemiş olması olduğunu belirtti.
İnşaat sektöründeki hızlanma ve ihracat artışının üretim olduğunu gösterdiğini ifade eden Aşut, “Tüm bunlar yeni istihdam oluşturmuş ve işsizlik Temmuz’da yüzde 9.1’e gerilemiştir. Sevindirici bir gelişmedir. Ağustos ayı itibariyle sezonsal artışlar olabilir. Ekonomik göstergelerdeki her küçük olumlu şeyi bir bayram havasına çevirmemek, ancak her olumsuz gelişmeyi de bir felaket tellallığına çevirmemek gerektiğini düşünüyoruz.” ifadesini kullandı.
2008 küresel krizinin ardından dünyanın şu an içinde bulunduğu durumu göz önüne alınca ülke olarak yaşanılan gelişmeleri önemli gördüklerini ifade eden Aşut, şöyle devam etti: “Orta Doğu sıkıntılı, Kuzey Afrika hala durulmadı, AB kemer sıkma politikaları ile ayakta durmaya çalışıyor, dünya devi ABD bile bir yandan bütçe sorunları ile mücadele ederken bir yandan da Arap Baharı gibi bir sosyal patlamaya açık durumda. Meşhur Wall Street işgali ABD’nin sosyal anlamda ne kadar sıkıntılı olduğunu göstermektedir. Sağlık, eğitim ve sosyal güvenceler gibi temel hakları kesintiye uğrayan ABD vatandaşları sisteme karşı ayaklanmış durumda.”
“Bu fırtınaların ortasında, ülkemizde işsizliğin azalması küçümsenecek bir şey değildir” diyen Aşut, “Sezonsal artışlar olabilir. Bunlar çok önemli değildir; Önemli olan artışın aşırı olmamasıdır” dedi.
Gençler arasındaki işsizlik oranının yüzde 18’lerde olmasını sıkıntı diye nitelendiren Aşut, “Nüfusumuzun yüzde 50’sinin 28 yaşın altında olduğu düşünülecek olursa genç Türkiye için bizce gerçek sorun bu dur ve bu konuya odaklanılmalıdır. Sadece iş dünyasının istihdam projeleri ile veya yeni yatırımları ile bu sorun çözülmez. Asıl önemli olan eğitim sistemimizin reel sektörün ihtiyacı olan vasıflı insan gücünü yeterli ve gerektiği kadar yetiştirmesidir” diye konuştu.
Vasıflı insan gücü için girişimciliğin müfredata girmesini isteyen Aşut şunları kaydetti: “Sadece 1 milyon 250 bin girişimci ile sınırlı ve nüfusunun yüzde 50’sini kullanamayan bir ülke olarak hedeflerimize ulaşamayız. Yer altı zenginliği olmayan ülkemizin artık yer üstü zenginliği olan insan gücünü iyi planlaması gerekmektedir. Girişimci orta sınıfı olmayan bir ülke günümüz dünyasında ne zengin olabilir ne de insan haklarının üst düzeyde olduğu demokratik bir ülke olabilir. Sadece vasıflı iş görenler değil işverenler yetiştirmeliyiz. Ülkemizin zenginliği insanımızdır.