İstanbul Barosu Başkanı Ve Üyesi 21 Avukata 'staj' Davasında Beraat (2)

Özden ATİK/İSTANBUL, (DHA) İSTANBUL Barosu Staj Eğitim Merkezi'nde verilen ders ve çalışmalara katılmak isteyen stajer avukat Şule Gökkılıç'ı başörtülü olduğu için derslere almak istemedikleri iddiasıyla "görevi kötüye kullanmak" suçundan yargılanan İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal ile baro yönetim kurulu üyelerinin de aralarında bulunduğu 21 avukat hakkında beraat kararı verildi.

"BAŞÖRTÜSÜ YÜZÜNDEN STAJI YANAN KİMSE YOK"

İstanbul 12. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya, İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal ile baro yönetim kurulu üyesi tüm sanıklar ve şikayetçi Şule Gökkılıç ile Mazlum-Der avukatı katıldı. Mahkeme Başkanı Ahmet Korkusuz, bir önceki celse reddi hakim talebi üzerine üst mahkemenin kararıyla İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı olarak kendisinin görevlendirildiğini tutanağa geçirdi. İstanbul Barosu Başkanı avukat Ümit Kocasakal savunmasında, "Türkiye Barolar Birliği'nin kurallarına uygun davrandık. Daha önce kotla gelene de tutanak tuttuk. Bu isnatların hiçbirinin dayanağı yok. Tamamen özel kasıtla hareket edilmiştir. Başörtüsü yüzünden stajı yanan kimse yok. Biz asla başörtüsü düşmanı değiliz. Asıl başörtüsü düşmanları bunu siyasete alet edenlerdir. Hiç kimseyi dışlamadık, aksine herkesi kucakladık. Bir suç işlediğimi düşünmüyorum. O zamanki mevzuata göre davrandık, ama o günkü Danıştay kararı değişti. Suç kastım yok" dedi.

"DAVA HUKUKİ DEĞİL"

Ümit Kocasakal, "Öncelikle açılan dava hukuki değildir. İstanbul Barosu ile hesaplaşma söz konusudur. Teknik anlamda da ortada bir suç yoktur. Kimsenin de stajı yanmamıştır. 1136 sayılı Avukatlık Kanunu ve Barolar Birliği'nin genelgeleri doğrultusunda işler yapılmıştır. Bu nedenle öncelikle hakkımızda Avukatlık Kanunu'nun 58. maddesinde bahsedilen güvencelerimiz yok edilerek dava açılmıştır. Öncelikle hukuksuzluk buradadır" diye konuştu.

"ORTADA BİR ZARAR VE KASIT MEVCUT DEĞİL"

İstanbul Barosu SEM'de Ceza Hukuku Bölümü Başkanı olduğunu belirten sanık avukat Nuran Kurtuluş Atahan, "Şule isimli stajyer sunum yaptığı sırada başörtülü olması nedeniyle, bu şekilde sunum yapamayacağı hatırlatılmış. Kendisi de türbanını çıkarmayacağını, bu şekilde sunum yaptığı takdirde tutanak altına alınıp yönetim kuruluna bildirileceği kendisine hatırlatılmıştır. Tutanak tutularak baroya bildirilmiştir. Eylemimiz bundan ibarettir. Şule sunumunu da yapmıştır ve üstelik başarılı da sayılmıştır. Ortada bir zarar ve kasıt mevcut değildir" diye konuştu.

"BAROLAR BİRLİĞİ'NİN GENELGELERİ DOĞRULTUSUNDA İŞLEM YAPTIK"

SEM'de yürütme kurulu üyesi olduğunu belirten avukat Filiz Saraç ise "Başörtüsüyle derse giren iki stajyer avukat hakkında tutanak tuttuğumu biliyorum. Barolar Birliği'nin genelgeleri doğrultusunda işlem yaptık. Açılan davalar siyasi davadır" dedi. Baroda yönetim kurulu üyesi olan avukat Turgay Demirci de "Keşke sorgumuz yapılmadan beraat kararı verilseydi,ortada zorla açılmış bir dava vardır. Uyguladığımız kurallar Barolar Birliği'nin kurallarıdır. Bu kuralları uygulamasaydım suç olurdu" şeklinde konuştu.

"KASTİ OLARAK HUKUKA AYKIRI İŞLEM YAPILMIŞTIR"

Şikayetçi Şule Gökkılıç, başörtüsünü çıkararak derse girebileceğinin söylenmesi üzerine tutanak tutarlarsa tutmalarını belirterek o şekilde derse girdiğini belirtti.

Şule Gökkılıç, "Başarılı bir şekilde staj bitirme belgemi aldım. Tutanak tutuldu, imzalamadım. Ruhsatımı almak için müracaat ettim, başımı açmadan vermeyeceklerini söylediler. Başımı açarak ruhsat aldım. Baro'nun bizi başörtülü almamasının nedeni Meslek İlke Kuralları'nın 20. maddesidir. Bu madde meslek yapılırken uygulanması gerekirken staj döneminde de uygulanmaya başlamıştır. Kasti olarak hukuka aykırı işlem yapılmıştır" diyerek sanıklardan şikayetçi olduğunu ifade etti.

Şikayetçi Gökkılıç'ın avukatı da insanlık suçu işlendiğini belirterek tanık dinletme talebinde bulundu.

YARGILAMA GİDERLERİ KAMUYA KALDI

Sanıklara son sözlerinin sorulması üzerine Ümit Kocasakal, "Hukuka ve vicdanınıza göre karar verin" dedi. Mahkeme Başkanı Ahmet Korkusuz, suçun unsurları yönünden oluşmadığı ve sanıkların mahkumiyetlerine yeterli, kesin ve inandırıcı delil elde edilemediği gerekçesiyle tüm avukatların beraatına hükmetti.

Yargılama giderinin kamu üzerine bırakılmasına karar veren hakim, tüm sanıklar kendilerini vekil ile temsil ettirmiş olduklarından 3'er bin TL vekalet ücretinin Hazine'den alınarak sanıklara verilmesini kararlaştırdı.

İDDİANAME.

İstanbul Cumhuriyet Savcılığı'nca hazırlanan iddianameye göre şikayetçi Şule Gökkılıç, İstanbul Barosu Staj Eğitim Merkezi'nde verilen ders ve çalışmalara katılmak istedi, ancak başörtülü olduğu için ders ve çalışmalara alınmak istenmedi. Gökkılıç, dini inancı gereği hakarete uğradığı gerekçesiyle aynı 2012 yılının Mart ayında İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'na suç duyurusunda bulundu. Adalet Bakanlığı'nın, kovuşturma yapılması için 2 Haziran 2014'te "olur" yazısı göndermesi üzerine Başsavcılık, şüpheliler hakkında "görevi kötüye kullanmak" suçundan soruşturma başlattı. Soruşturma sonunda İstanbul Barosu Başkanı Ümit Kocasakal ve baro yönetim kurulu üyelerinin de aralarında bulunduğu 21 avukat hakkında, "görevi kötüye kullanma" suçundan 2 yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istendi.