İstanbul 'boğuluyor'

İSTANBUL (İHA) - Türkiye'nin en kalabalık şehri İstanbul'u, sanayi tesislerinden, taşıtlardan ve konutlardan kaynaklanan hava kirliliği ciddi oranda tehdit ediyor.

İHA muhabirinin Büyükşehir Belediyesi yetkililerinden edindiği bilgilere göre, hala 1950'li yılların teknolojileri ile hizmet veren sanayi tesisleri, İstanbul'da hava kirliliğine yol açıyor. Şehirde bulunan yaklaşık 3 bin tesisten sadece 80 tanesi doğru şartlarda çalışıyor.

İstanbul trafiğindeki taşıt adedini ise yaklaşık 1 milyon 550 bin olarak açıklayan yetkililer, bu araçlardan çıkan kurşunun, hiçbir şekilde kimyasal özelliklerini kaybetmediğini ve nefes yoluyla insan vücuduna girince öğrenme zorluğu, davranış bozuklukları, hipertansiyon, baş ve karın ağrıları, dikkatsizlik, kusma, zayıflama, hatta felç ve ölümle sonuçlanan rahatsızlıklara sebep olduğunu bildiriyor.

Yetkililer, araçlarda kurşunsuz benzin kullanımının şart olduğunu vurgularken, vatandaşları, taşıt alırken, bu aracın ne tür benzin ile çalıştığını mutlaka araştırmaları konusunda uyarıyor. Yetkililer ayrıca, yakıt miktarı ve araçta katalitik konventür (egzostan çıkan zararlı maddelerin arıtılması) sisteminin olup olmadığının da, öğrenilmesi gerektiğini kaydediyor.

Yetkililer, çevreye zarar vermeyen kömür seçimi, yüksek kükürtlü fuel-oilden kaçınmak ve doğal gaz kullanımındaki yaygınlığın, İstanbul'da yaşanan hava kirliliğini azaltan üç önemli sebep olduğunu ifade ediyor. Kaçak kömür kullanımının gün geçtikçe azaldığını ve yerini kaliteli kömüre bıraktığını anlatan yetkililer, vatandaşları, sobaların doğru yakılması konusunda da uyarıyor.

Yetkililer, sobanın doğru şekilde yakılması işlemini ise "Soba, maksimum üçte iki oranında kömürle doldurulduktan sonra, üzerine odun, çalı, kağıt, vs. ekleyip tutuşturulmalıdır. Tutuşturma işlemi sırasında, alt kapak kapalı, üst kapak ve baca klapesi açık olmalıdır. Odunlar yanmaya başladıktan sonra alt kapak biraz açılmalı ve üst kapak da biraz kapatılmalıdır" şeklinde anlattılar.

Yetkililer, soba satın alırken de, üstten yakmalı olanların tercih edilmesini ve bacaların da yılda en az 2 kez temizlenmesi gerektiğini söylediler.