İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, Metroyu Kendi Öz Kaynaklarıyla Aldıklarını,hükümet Desteği Almadıklarını Söyledi

AK Parti İzmir Milletvekili Rıfat Sait ve İzmirli işadamlarıyla, gazetecileri Boğaz Turu ile ağırlayan İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, chp genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun metro açıklamalarına yanıt verdi. Topbaş ,İstanbul’da metroyu tamamen öz kaynaklarıyla yaptıklarını, hükümetten destek almadıklarını belirtti.

Topbaş, “Gerçekten sizin Kartal metrosuyla İzmir’deki tramvayın arasındaki farkı zaten birebir yaşadığınıza inanıyorum. Hükümet desteği yok, büyükşehir belediye başkanı olarak sadece hazine garantisi almaksızın başkan imzasıyla, benim zamla ve meclisimizin verdiği yetkiyle 1.5 milyar avro borç para aldık. Kredi aldık uzun vadeli. Bunu başardık. İzmirliler de gelip metromuzun keyfini yaşasınlar. Aradaki farkı göreceklerdir. Bilgi paylaşımına hazırız” diye konuştu.

CHP’nin sürekli karalama siyaseti yürüttüğünü kaydeden Topbaş “Birilerini karalayarak siyaset olmaz. Eğer CHP İstanbul’da ve Türkiye’de iktidarda olmak istiyorsa kendini önce halka sevdirmeli” dedi.

HESAP ORTADA

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Topbaş, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun İzmir metrosunun Ankara ve İstanbul metrolarından daha düşük fiyata mal edildiği iddiasına yanıt verdi. CHP’li İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kilometresini CHP Lideri Kılıçdaroğlu’nun iddia ettiği gibi 50 milyon liraya değil 50 milyon dolara mal ettiğini belirten Topbaş, İstanbul metrosunu hem teknik hem de nitelik açısından İzmir metrosundan daha üst noktada olduğunu söyledi. Topbaş, “İzmir Büyükşehir Belediyesi’nin kendi resmi sitesinden kilometresi 50 milyon dolar diye yazıyı görebilirsiniz. 50 milyon doların kaç para yaptığını iyi bilirsiniz. Sayın Kılıçdaroğlu’nun bahsettiği gibi 50 milyon lira yapmıyor. 50 milyon dolar 50 milyon mu? Hesap ortada. Bir kere dolar ile lira farkını kendileri herhalde karıştırmış olabilir. Hesaplara göre İzmir metrosu 90 milyon lira çıkmakta, bizimki de 116 milyon lira. Kaldı ki bizim sistemimiz çok farklı” Diye konuştu.

Metro konusunu siyasete karıştırmama çağrısında da bulunan Topbaş; “Bunlarla siyaset olmaz, bunlar daha iyi bunlar daha kötü. Tencere dibin kara benimki senden kara. Bunlar anlayış değil. Yapılan iş ortada. İzmirliler gelsinler Kadıköy Kartal metrosunda bir keyif alsınlar. Bunun bir siyaset malzemesi yapılmasını, buradan sonuca varılması mümkün değil. Birilerini karalayarak siyaset olmaz. Eğer CHP İstanbul’da ve Türkiye’de iktidarda olmak istiyorsa kendini önce halka sevdirmeli. Önce aynı dili konuşanlar değil aynı duyguyu paylaşanlar anlaşır dediği gibi Hz. Mevlana’nın, duygularda birleşmesi lazım" dedi.

İstanbul’un sadece Türkiye için değil dünya için de bir model kent olduğunu belirten Topbaş, kurumsal taassup gözetmeksizin siyasi algılamaların dışında, her ülke ve şehrin gelişmesine katkı sunacak her türlü bilgi ve paylaşıma hazır olduklarının altını çizdi.

Birçok ülkeden yaptıkları çalışmaları ve yöntemlerini görmek isteyenler olduğunu belirten Topbaş, “Dünyanın değişik yerlerinden teknik elemanlar gelip bizim misafirimiz oluyor, inceliyorlar istedikleri birimi. Ve biz bunu İzmir’de olsa başka kentlerde olarak Türkiye Belediyeler Birliği kanalıyla da gelebilirler veya gelip burada bizi izleyebilirler. Hiçbir şeyi kurumsal taassup göstermeksizin gizlemeden bu bilgileri aktarmaya hazırız. Çünkü ülkemiz gelişecek, aman biz yaptık, başkası görmesin öğrenmesin devlet sırrıdır demiyorum. Tüm belediyelerle paylaşmaya hazırız. Teknik elemanlar gelebilir, görebilirler. Hepimizin birbirimizden öğreneceklerimiz var. Bu olumlu diyalog gelişmeyi sağlar” diye konuştu.

CHP’li İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu’nun beledinin hizmet alım ihalelerine özel şirketlerin girmemesine yönelik çağrısına destek veren Topbaş, “Sayın Kılıçdaroğlu, bizim şirketlerimizin bilançolarını sorguladı. “İhale kanunu bizi de çıktığımız ihalelerde sıkıyor. Şahsen ben şunu söylerim, kendi özel hayatında nasıl ki rahat davranıyorsam, aldığım yetkide tercih hakkım olmalı. Niye? İyi hizmet vermek, bu işin erbabını seçmek, bu işte kaliteyi yakalamak adına, bu güven duygusunun karşılığını vermek adına tercih hakkımızın olması lazım. Önyargılı bir anlayış var. Yasalar dürüst insanlara engel. Yasa tanımayanlar için ise zaten bir şey ifade etmiyor, bir yerden bir şey bulanlar için bir şey ifade etmiyor. Buna bir kolaylık getirilirse, doğrudan iş verme imkanımız olursa daha rahat oluruz. Zaten şirket de belediyenin mensubu. Sayın Kocaoğlu’nun talebi doğru. Ben şahsen kendi şirketlerimize işleri verebilme hakkının verilmesini, istiyorum” diye konuştu.