İstanbul İl Spor Müdürü: Güreşi Değil, Boks Ve Halteri Yasaklarım

Türk sporu, Londra Olimpiyatları'ndaki madalya hezimetinin şokunu üzerinden atamadan, güreşin olimpiyatlardan çıkarılması teklifi ile sarsıldı. Spor kamuoyunun bir bölümü Uluslararası Olimpiyat Komitesi'ne tepki gösterirken, diğer bir bölümü de özeleştiri yaptı. Olimpiyatları sporun Oscar'ı olarak gören yöneticiler, güreşin Oscar'sız bırakılmamasını istedi. İstanbul Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Numan Güzey, "Ben olsam, boks ve halteri yasaklarım. Boksta biblo gibi suratlar yamuluyor, ağızda diş kalmıyor." dedi.

Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nden gelen 'güreşi olimpiyatlardan çıkarma' yönündeki tavsiye karar, spor kamuoyunda tartışma başlattı. Yaşar Doğu, Celal Atik, Hüseyin Akbaş, Ahmet Ayık ve Hamza Yerlikaya gibi isimleri dünya gündemine getiren güreşin olimpiyat oyunlarında kapsam dışı bırakılmak istenmesi, adeta soğuk duş etkisi yaptı. "Güreş kötü yönetiliyordu, zaten kimse de izlemiyor," diyenlerin yanı sıra, "Bu spor olimpiyatların omurgasıdır, çıkartamazlar." diyenler de tartışmada yerlerini aldı.

İstanbul Gençlik Hizmetleri ve Spor İl Müdürü Numan Güzey, olimpiyatların dünyadaki spor algısı için çok önemli olduğunu ifade ederek, bu organizasyonu "Sporun Oscar'ı" diye tanımladı."Oscar'ı olmayan bir branşta zevk alabilir misiniz?" diye soran Güzey, "Hedefiniz Oscar değil mi? Güreşin Oscar'ı da olimpiyatlardır, sporun Oscar'ı olimpiyatlardır." dedi. Medyayı duyarsız kalmakla suçlayan Güzey, "Abdi İpekçi'de canlı canlı dünya şampiyonası devem ederken sen kalkar banttan artistik patinajı verirsen, bu sporu sevenleri nasıl peydahlayacağız?" diye konuştu.

'BOKSTA BİBLO GİBİ SURATLAR YAMULUYOR'

Her branşın özel bir yerinin olduğunu ve Türkiye'ye madalya getiren her sporcunun önünde saygıyla eğildiğini ifade eden Güzey, ancak tercih yapması durumunda güreşi saf dışı bırakmayacağını anlattı. Güzey, "Dünyada tam yetkili olsam, boksu, halteri yasaklarım. Boksör ve haltercilerimiz bana gücenmesin! hepsine saygım sonsuz. Şampiyonların önünde saygıyla eğiliyorum. Ama objektif olmak gerekirse boksörler 3 - 5 sene sonra sonra biblo gibi suratlar, burunlar yamuluyor, çeneler kaykılıyor. Ağızda diş kalmıyor." ifadelerini kullandı.

Güreşe ilginin azaldığı yönündeki ithamlara katılmadığını aktaran Güzey, "Marifet iltifata tabidir. Ne verirsen onu alırsın." dedi. Güreşte sistemli çalışmanın mutlaka sonuç verdiğini, bunun en güzel örneğini de Bulgar güreşçilerin oluşturduğunu dile getiren Güzey, "Dünyanın güreşe en yatkın milletiyiz. Ama henüz bir sistemi kurabilmiş değiliz." dedi.

TÜRK SPORCUSUNUN DİSİPLİN PROBLEMİ VAR

Londra'da yapılan son olimpiyatlar öncesinde sporcuların antrenmanlarına gittiğini söyleyen Güzey, karşılaştığı manzarayı 'disiplinsizlik' olarak niteledi. Sporcular ve yöneticiler arasında birliktelik sorunu bulunduğunu anlatan Güzey, "Disipline olan nefreti, disiplin boşluğunu bizzat gördüm. Eskiden böyle değildi. Bu bir grup dinamiğidir." şeklinde konuştu.

Güreş antrenörleriyle ilgili de özeleştiri yapan Güney, maaşlı olarak çalışan 337 güreş antrenörü bulunduğunu ifade etti. Güzey, gerekli çabanın gösterilmediğini şu ifadelerle anlatı: "337 güreş antrenörü var, devletimizden takır takır maaş alan. Bir tane satranç antrenörü yok federasyonun elinde. 337 hoca ne demek? Her biri senede sadece bir tek iyi adam, bir süper adam bulsa, yetiştirse, okul okul gezse, mahalle mahalle dolaşsa...Bir delikanlı bulsa her biri senede 337 tane şampiyon namzeti çıkar.