İstanbul Merkezli Operasyon

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu, "Başbakan'ın yaptıklarını en ağır eleştiren kişilerden biriyim ama şunu altını çizerek söylüyorum, sandıkla gelen sandıkla gitmelidir" dedi. Eğitim-İş Sendikası Kocaeli Şubesince Halk Eğitim Merkezi'nde düzenlenen Cumhuriyet ve Demokrasi Konferansı'nda konuşan Feyzioğlu, Türkiye'de çok önemli bir operasyon gerçekleştiğini belirterek, ortada yenilir yutulur cinsten olmayan iddialar bulunduğunu savundu. "Dış güçler genel müdürün evindeki ayakkabı kutusunun içine 4,5 milyon dolar koymadıysa, bu işte gariplik var" diyen Feyzioğlu, siyasi iktidarın oğlu tutuklanmış ve kendisi hakkında fezleke hazırlanmış bakanın emriyle operasyonu yürüten polisleri görevden aldığını öne sürdü. Feyzioğlu, "Başbakan'ın yaptıklarını en ağır eleştiren kişilerden biriyim ama şunu altını çizerek söylüyorum, sandıkla gelen sandıkla gitmelidir. Sandıkla geleni sandıkla götürmek gerekir. Sandıkla geleni sandıkla gelmeyen götürürse, sandıkla kim gelirse yarın onu da götürür" ifadesini kullandı. Türk milletinin "A olmazsa B'ye yapışayım" dedirtilecek millet olmadığını belirten Feyzioğlu, şunları kaydetti: "Milleti bu kadar küçümsemek tarihi yanılgıdır. Ben, yürütülen yolsuzluk soruşturmasının başında bulunan savcıların görevlerini siyasi iktidarın etkisi altında kalmadan yürütmeye devam etmesini istiyorum ama bu savcıların Kardak kahramanlarını hazır olda bekletip zindana attırdığını, Engin Alan'ı, gazetecileri zindana gönderdiğini ve daha sonra delillerin de tamamının sahte çıktığını unutmayacağım. Kim ne derse desin, hangi mevkiden konuşursa konuşsun, bu savcıları kutsallaştıran cümleleri de hem afişe edeceğim hem de bütün gücümle karşı çıkmaya devam edeceğim. O yüzden kim olursa olsun Türk ordusunun kahramanlarını zindana götüren bir düşünceyi ve o düşüncenin temsilcilerini Deniz Feneri savcılarıyla karşılaştırıp, 'inşallah başlarına onların başına gelen gelmez' diyerek, bu kişileri kutsamaya kalkmasın." Feyzioğlu, çözümün başka yapıya eklemlenmek veya başka yapı eliyle yönetime talip olmaktan geçmediğini ifade ederek, "Burada millet kendi çözümünü bulmalıdır. Millet kendisi talip olmalıdır çünkü demokrasinin tarifi halk tarafından, halk eliyle, halk için yönetimdir. Bunu sağlamaya gücümüz hiç kuşkusuz vardır" diye konuştu.