Mynet Trend

BİZE ULAŞIN

İstanbul Müzik Festivali İle Mevsimsel Yolculuklara Hazır Olun

İstanbul Müzik Festivali 2011 yılından bu yana programlarını farklı temalar üzerine kurguluyor ve bu yılın teması “Kültürel Manzaralar”.

İstanbul Müzik Festivali İle Mevsimsel Yolculuklara Hazır Olun

Festival boyunca çeşitli konserlerle hayat bulacak tema, 19. yüzyılda Avrupa'da sınırların daha net çizilmesiyle ortaya çıkan milliyetçilik akımına ve bu vesileyle müzikte de folklorik unsurların önem kazanmasına atıfta bulunuyor; kimlik, aidiyet, coğrafya gibi konuların etrafında şekilleniyor. Küreselleşmenin de etkisiyle kültürel farklılıkların hızla yok olduğu dünyada yerel ritim, armoni ve tınıların klasik müzik geleneğindeki önemi festivalle birlikte tekrar gün yüzüne çıkacak; bestecilerin, kendi tarihi kimlik ve kültürel zenginliklerini tasvir ettikleri eserleri, tema kapsamında dinleyicilerle buluşacak.

Amerika ve Rusya arasında mevsimsel bir yolculuk

KREMERATA BALTICA & GIDON KREMER: "Mevsimler"
2 Haziran Salı | Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı | 20.30
Türkiye Prömiyeri

Mevsimler, farklı kültürel ve müzikal kimliklerin altını çizerek, sizi bir kıtadan öbürüne, bir yarıküreden diğerine yolculuğa çıkarıyor. Kremarata Baltica ile Rusya’dan esintiler taşırken aynı zamanda Philip Glass’ın solo keman ve yaylılar için yazdığı “Amerikan Dört Mevsimi”yle de Amerika ve Rusya arasında mevsimsel bir yolculuğa çıkmaya hazır olun. İki kıta arası bu seyahat için ödemeniz gereken uçuk uçak fiyatları da değil üstelik.

Süreyya Operası’nın büyülü atmosferinde müzikal bir İspanya yolculuğu

İSPANYOL MANZARALARI
5 Haziran Cuma | Süreyya Operası | 20.30

Angela Hewitt, müzikseverlerle buluşup İspanyol manzaralarını ve kültürünü paylaşmak için geliyor. Hewitt’in eşsiz yorumuyla, Süreyya Operası’nın büyülü atmosferinde müzikal bir İspanya yolculuğu için kaçırılmaması gereken bir konser. İspanya’da bir tur vaat eden bu konser sonrasında İspanya’nın tatlı ateşi olarak adlandırılan Sangria’nızı da Kadıköy sokaklarında yudumlayabilirsiniz.

  1. Yüzyılın Paris’inin fırtınalı ve yaratıcı atmosferine konuk olacaksınız

ALLIAGE QUINTET & JOZSEF LENDVAY: "Paris Dans Ediyor"
8 Haziran Pazartesi | Süreyya Operası | 20.30

Midnight in Paris filminde Woody Allen’ın anlattığı Paris’te zaman yolculuğu hayal değil. Şimdi o faytona atlayıp yaratıcı 1800’lere dönme zamanı. 1800’lerin özgür ve eşsiz eserlerinden oluşan bir repertuar ile Paris’te müzikal bir tur için Süreyya Operası sizi bekliyor.

Ortaçağ Ermenistan’ı ile iç dünyanıza yolculuğun tam zamanı

KIM KASHKASHIAN & PETER NAGY
10 Haziran Çarşamba | Vortvots Vorodman Kilisesi | 21.00
Dünya Prömiyeri

Tigran Mansuryan’ın otobiyografik eserleriyle siz de kendi iç dünyanıza seyahat edin. Ortaçağ kilise müziklerinden yola çıkılarak hazırlanan Dünya Prömiyeri Kim Kashkashian’ın ve Peter Nagy’nin eşsiz yorumuyla sizlerle buluşacak. Ayrıca evet Kim Kardashian değil, zira kendisinin viyola çaldığıyla ilgili bir bilgimiz yok. Kim bilir, belki bir gün onu da festival sahnelerinde izleriz.

3 Bölümlük Schubert ziyafetiyle klasik müziğe doymaya hazır mısınız?

SCHUBERTIADE
19 Haziran Cuma | Avusturya Kültür Ofisi | 21.00

Schubert’in zamanında varlıklı arkadaşları veya hayranlarının evlerinde, çoğunlukla bestecinin de katıldığı ve onun müziğinin yanı sıra şiir, dans ve benzeri sosyal etkinlikleri içeren gayri resmi toplantılar olarak başlayan Schubertiadeler, günümüzde daha ziyade konserler veya festivaller gibi, Schubert’in müziğine adanmış etkinlikler. Schubert’in kendi zamanında evlere taşıyarak yaygınlaştırdığı müziği, şimdi de Türkiye’deki evi Avusturya Kültür Ofisi’nde sizlerle olacak. Konserin ikinci bölümü ise bahçede Minetti Quartet ile gerçekleşecek, konser salonlarının sıkıcılıktan uzak yüzüne merhaba diyin.

Gerçek bir diva, gerçek bir şölen

LES SOLISTES DU CONCERT D'ASTREE & MAGDALENA KOŽENÁ
23 Haziran Salı | Aya Irini Müzesi | 21.00

Emmanuelle Haïm, Avrupa erken dönem müziğine sıradışı bir canlılık armağan eden, tüm baş döndürücülüğü ve enerjisiyle asla vazgeçilmeyecek bir şef. Magdalena Kožená ise müzisyenliğinin derinliği ve sahne hâkimiyetiyle dinleyicilerini sahneye adımını attığı ilk dakikadan itibaren her zaman büyüsü altında tutmayı başaran “gerçek bir diva”. Şimdi iki mükemmel bileşene bir de Aya İrini Müzesi’nin inanılmaz akustiğini ekleyin, ve kendinizi izleyeceğiniz Fransız Baroğu şölenine bırakın.

Konserler ve programla ilgili detaylı bilgi için: muzik.iksv.org

Express
YORUMLARI GÖR ( 0 )

En Çok Aranan Haberler