İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Tufan Tükek, AA muhabirinin sorularını yanıtlarken, bu ay ve gelecek ay İstanbul'da Kovid-19 vaka sayısında artış olacağının, Sağlık Bakanı Fahrettin Koca ve bilim insanları tarafından dile getirildiğini hatırlattı.
"Yapılan test sayısındaki pozitiflik", "hasta sayısı" ve "ağır hasta sayısı"nı, salgının ne şekilde evrildiği gösteren önemli kriterler şeklinde sıralayan Tükek, şöyle devam etti:
"Daha önceki gözlemlerimizde yapılan test sayısındaki pozitiflik oranı yüzde 3'lerde iken, bu oranın eylül başından itibaren giderek artığını ve şu anda yüzde 15'lere kadar geldiğini gördük. Artış trendine bakarak artık tekrar salgının alevlenmeye başladığını söyleyebiliriz. Bu hakikaten görülüyor. Bu, 'Hastaneye yatan sayısında artış, yoğun bakımlar doldu, perişan durumdayız.' demek değil. Bir tehlike çanı yok, ama henüz başlangıcındayız. Henüz başlangıcındayken tedbirleri artırırsak, insanlar dikkat ederse, ilerleyen dönemlerde ağır hasta sayısını önleyebiliriz. Bütün hedef ağır hasta sayısını azaltmak. Ağır hasta sayısını azaltabilirsek, ölüm oranını da azaltabiliriz."
Tükek, İstanbul Tıp Fakültesi'nde günde yaklaşık 600 test yapıldığını kaydederek, "Ayaktan gelen hasta sayısında son zamanlarda artış var. Eskiden 200 civarında hasta gelirken, artık 350-400 civarında hasta geliyor. Hepsi Kovid-19 hastası değil, ancak şikayet üzerine geliyor. Gelenlerin bir kısmı Kovid-19 çıkıyor, bir kısmı çıkmıyor. Şikayetlerde artış var." diye konuştu.
Ateş, boğaz ağrısı ve gribal enfeksiyonlar gibi mevsimsel etkiler de olduğuna işaret eden Tükek, "İnsanlar bu belirtileri görünce 'Kovid miyim?' diye endişe ediyor. Yatan hasta sayımız kontrol altında. 20 civarında yatan hasta sayımız. Onlar içinde de çok ağır hastamız yok. Hasta sayısı artıkça ilerleyen dönemlerde, virüs miktarı da artıkça İstanbul'da ağır hasta sayısı artacak. O zaman İstanbul için sıkıntı olabilir." dedi.
Prof. Dr. Tufan Tükek, Ankara ve İstanbul gibi büyükşehirlerde hastanelerin kapasitelerinin iyi olduğunu belirterek, "Yeni açılan hastanelerle gerçekten iyi bir kapasiteye sahibiz. Bunların dolu olması mümkün değil. Küçük şehirlerde hastane kapasitesi yeterli olmayabilir. Bir anda özellikle çok sayıda kişinin hasta olmasıyla birlikte hastane kapasiteleri aşılabilir. Ancak onlar da komşu illerden destek alınarak oralara sevk edilebilir. Şu ana kadar da öyle yapıldı. Şu aşamada bir sorun olduğunu düşünmüyorum." değerlendirmesinde bulundu.
İspanya, İtalya, İngiltere, ABD ve Fransa ile karşılaştırıldığında Türkiye'de insanların kurallara daha çok uyduğunun söylenebileceğini ifade eden Tükek, şunları söyledi:
"Geçen hafta sokağa çıktığımda insanların yüzde 80-85'i maske takılıyordu. İnsanımızın bir kısmı çok hassas. Mart ayından bu yana evden dışarı çıkmayan, ziyaretlere gitmeyen, her türlü tedbiri alan bir grup var Türkiye'de. Çok donanımlı, eğitimli bir grup, yüzde 30 civarında. Yüzde 50 kadar hafif uyan var. Yüzde 20-30 da kurala hiç uymayan bir grup var. Zaten kurallara uymayanlar gençler, 15-30 yaş arası kurallara hiç uymayan grup. Son zamanlarda gençlerde hastalığın artmasının nedeni de bu. Kurallara uymadıkları için çokça virüse temas ediyorlar ve almış oldukları virüs onları hasta ediyor. "
Tükek, Türkiye'nin henüz salgında birinci dalgayı bitirmediğini belirterek, "Salgın kronik bir seviye, durağan bir seyre girdi. Ufak ufak pikler yapacak. İstanbul'da bu piki bekliyoruz. Pik diyoruz ama tedbirleri gevşetirsek bu pik de büyük bir dalgaya dönüşür." uyarısında bulundu.
Yunanistan, Bulgaristan, Romanya, Macaristan, Çek Cumhuriyeti, Slovakya'da ciddi tedbirler alındığı için vaka sayısında çok artış görülmediğine dikkati çeken Tükek, "Demek ki bu olabiliyor. Tedbirlere uyarak, gerekmedikçe evden çıkmayarak, insanlarımızı koruyup uyararak, büyük bir dalga atlatmadan aşıların gelmesine kadar bu işi sürdürmemiz gerekiyor." diye konuştu.
(AA)