Sonbahar aylarının yağışsız geçmesi nedeniyle İstanbul barajlarındaki doluluk oranı gün geçtikçe azalıyor. İSKİ verilerine göre barajlardaki doluluk oranı son 10 yılın en düşük seviyelerine gerileyerek yüzde 21,65 olarak ölçüldü. Barajlardaki su seviyesinin kritik düzeye ulaştığını ifade eden, İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hüseyin Toros, "Barajlardaki su seviyesi kritik seviyeye ulaşmış durumda. Öncelikle barajlardaki suyun son kullanıcıya ulaşırkenki sürecinde kayıp ve kaçaklar varsa onlar tespit edilmeli. Ülkemizdeki barajların su kaynağı doğal yağış ve karlarla sağlanıyor. Barajlardaki havzaların dolması için yağışların yağması gerekiyor. Tahminlere baktığımız zaman geçtiğimiz sonbahar ülkemiz için son derece kurak geçmişti. Aralık ayının ortasındayız hala yeterli yağış bölgemiz için yağmadı. 3 gündür yağan yağmur 3 milimetre civarındaydı. Bu da barajları besleyemedi. Sadece su tüketimindeki hızlı azalışı biraz durdurabildi. Bundan sonraki süreçte 2021 yılı yağışlarına ihtiyacımız var. Tahminler maalesef ülkemizin bulunduğu bölgenin biraz kurak geçeceği şeklinde. Bunlar bizi endişelendiriyor. Bu yüzden var olan suyumuzu verimli kullanma yönünde çalışmamız gerekiyor" dedi.
Cuma gününden itibaren üç gündür devam eden yağışların baraj doluluk oranlarına etki etmediğini, barajlara etki edecek yağışların Balkandan gelmesi gerektiğini söyleyen Toros, "Bu sistem Orta Akdeniz'den geldiği için daha çok güney bölgelerimizi etkiledi. Güney bölgeleri bol miktarda yağış aldı. İstanbul daha yukarıda olduğu için Balkanlardan veya Akdeniz'den gelen sistemin Yunanistan sonrasında biraz kuzeye kayması sonucunda bol miktarda yağış bırakması gerekiyor" ifadelerini kullandı.
Prof. Dr. Toros sözlerini şöyle tamamladı: Baraj doluluk oranları tahminim aralık sonuna kadar düşmeye devam edecek. Atmosferik model sonuçlarına göre önemli bir yağış beklenmiyor. Aralık ayında önemli bir yağış görmediğimiz için doluluk oranları yüzde 21'in altına düşebilir. 2020 yılında kutuplar son derece sıcaktı. Bu sıcaklığın yansıması olarak ülkemiz de normalin üzerinde bir sıcak mevsim geçirdik. Örneğin sonbaharda 1971 yılından bu yana en sıcak yılı yaşadık. Bu sıcaklık ülkemiz üzerinde oluşan daha fazla sıcak, basınç alanları yağış miktarında azalma yarattı. Uzun vadeli model sonuçları ocak, şubat, mart için ülkemizde normalin altında bir yağış gösteriyor. Bugünden itibaren yağmur hasadına başlar, suyu verimli kullanırsak önümüzdeki günlerde herhangi bir su sıkıntısı olmadan ihtiyaçlarımızı karşılayabiliriz"
(DHA)